Yücel Seçkiner'e

Güncelleme Tarihi:

Yücel Seçkinere
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 1997 00:00

Turgay ŞEREN
Haberin Devamı

Yücel Seçkiner'in Türk sporunda büyük bir ismi var. Sporculuğunun yanı sıra, insanlığı, kişiliği, sevgisi, saygısı tam dört dörtlüktür. En mühimi de, ona yapılan en basit bir harekette vefa duygularıyla doludur. Daha önceleri bir kez Beden Terbiyesi Genel Müdürü oldu. ‘‘Sevgili Seçkiner, vur elini masaya’’ diye defalarca ona takılmıştım. Zira, o zaman askeri dönemin genel müdürüydü. Her söylediği kanundu. Bazı konulara el attı; yalan değil. Türk sporunda belirli, faydalı konular da gündeme getirdi. Ama tekrar edeyim -zira yüzüne de defalarca söyledim- istenileni ve arzulanılanı tam olarak yapamadı. Halbuki elinde tokmak vardı. Her şeyi anında yapabilirdi.

Neyse, bunlar tamamen geride kaldı. Şimdi Seçkiner, bakan olarak Türk futbolunun Büyük Millet Meclisi Üyeleri'ne birer yazı göndermiş. Diyor ki, ‘‘3813 sayılı yasada reform yapacağım, bana yardım edin.’’ Sevgili Seçkiner'i bazı konularda uyarmak isterim. Bu yasa öyle kenara itilecek kadar kötü bir yasa değildir. Futbol Federasyonu Başkanı'na maddi, manevi bir sürü yetkiler vermiştir. Milli Takım kamplarında bizlerin devrinde bir portakal suyu içilmezken, bugün bu yasa gereği Milli Takımımız Avrupa'da kamp yapmaktadır. Hem de 5 yıldızlı kral otellerde. Yanlış mıdır? Hayır, tabii ki doğrusu budur.

AKSAYAN YÖNLER

Aksayan iki tarafı var bana göre. Genel Kurul'un toplanması için üçte iki şart aranıyor. Birincisi için doğru, ancak ikinci Genel Kurul'da kongreye katılanların sayısına bakılmaksızın Genel Kurul gerçekleşmeli. Bir yanlış daha var, o yıl Birinci Lig'de oynayıp, dört Genel Kurul Üyesi hakkı kazanan kulüp, eğer İkinci Lig'e düşerse, onun yerine Birinci Lig'e çıkan kulüp o hakka sahip olmalı.

Deniyor ki, ‘‘Futbol Federasyonu kulüplerindir’’ ben de buna ‘‘hayır’’ diyorum. Futbol Federasyonu, futbolcuların, hakemlerin, antrenörlerin, Amatör Konfederasyon'un ve spor kulüpleri yöneticilerinin federasyonudur. Bu kesimlere birbirinden ayrı bakmak mümkün değildir. Zira, birbirinin bölünmez parçalarıdır. Sen sen ol, sakın ha verilmiş haklara dokunma. Demokrasilerde verilmiş haklara dokunulmayacağını sen bir bakan olarak bilmek zorundasın. Genel Kurul sayısı yeterlidir. Etrafındaki dalkavuklar, sakın ha ki seni yanıltmasınlar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!