Yalçın GRANÄ°T: Kobe'nin yarışı

Güncelleme Tarihi:

Yalçın GRANİT: Kobenin yarışı
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 14, 2003 00:00

Onun derdi NBA tarihiyle, özellikle de Michael Jordan'ın gençliÄŸiyle. 12 üç sayılık atış Kobe'ye, Jordan'a üstünlük saÄŸlayacak bir istatistik kolu açtı. Kobe antrenman yaparken, onun ÅŸut temposunu ancak pas verecek 2 kiÅŸi karşılayabiliyor.GEÇTİĞİMÄ°Z hafta Kobe Bryant, Seattle karşısında bir maçta 12 üç sayılık atışı sayıya çevirerek, NBA tarihinin en iyileri arasındaki yerini perçinledi. Kobe çok hırslı bir oyuncu. Onun derdi günümüzdeki rakipleri deÄŸil. Dünyanın gelmiÅŸ geçmiÅŸ en iyi oyuncusu olmak istiyor. Onun derdi, NBA tarihiyle, özellikle Michael Jordan'ın gençliÄŸiyle. 12 üç sayılık baÅŸarı ona, Jordan'a üstünlük saÄŸlayacak bir istatistik kolunu açtığı için çok mutlu.Kobe henüz 24 yaşında. Ona geçen yıllarda, ‘‘Sayı kralı olmak yetmez. Büyük oyuncu olmak için oynadığın takımı büyütmelisin’’ dediler. Bryant'ın 24 yaşında 3 ÅŸampiyonluk yüzüğü var. ‘‘Süperstar olmak için hücumdaki baÅŸarının yanında en iyi savunmacı da sen olmalısın’’ dediler, 3 yıldır NBA'in en iyi savunma beÅŸine seçiliyor. Jordan point guard tutmazdı. Kobe kritik maçların son çeyreklerinde, rakip takımın skorerini veya point guardını susturuyor.Dawkins ÅŸaşırtmıştıNBA'de önemli olan antrenman temposunun yoÄŸunluÄŸudur. Bizde ise antrenman süresi önemlidir. Türkiye'de hangi coacha ‘‘Bugün antrenman nasıl geçti?’’ diye sorsanız, alacağınız cevap, ‘‘Tam 2 saat çalıştık’’ olur. 1980'li yılların ortasında G.Saray'a NBA'den transfer ettiÄŸimiz Dawkins'in ilk antrenmanını hiç unutamam. Dawkins'in ÅŸut temposu korkunçtu. Attığı ÅŸutları yıldırım hızıyla potadan alıp, topu üç sayı çizgisinin dışına çıkararak, yıldırım hızıyla ÅŸutu tekrarlıyordu. Biz teknik heyet birbirimize, ‘‘Bu ne yapıyor?’’ dercesine baka kalmıştık. Dawkins'in inanılmaz ÅŸut temposu, bizim oyuncularımıza da yansıdı dersem, gerçeÄŸi çarpıtmış olurum. Maalesef Dawkins'in bir hafta sonra bizim oyunculardan farkı kalmadı, temposu düştü. Onu kendimize benzettiÄŸimizi itiraf etmem gerek.Kobe'nin NBA'in en sıkı çalışanları arasında özel bir yeri var. Ona ÅŸut antrenmanı yaparken 1 kiÅŸinin pas vermesi yetmiyor. Onun ÅŸut temposunu, pas verecek 2 kiÅŸi ancak karşılıyor. Kobe'nin antrenmanlarını izleyenler, onun 20-25 dakikada attığı ÅŸut sayısına, baÅŸka oyuncuların ancak 1 saatte eriÅŸtiklerini söylüyorlar. NBA'de bundan önceki bir maçta 3 sayı rekoru, 1996'da Shaquille'le aynı takımda (Orlando'da) oynarken, 11 üç sayılık atış gerçekleÅŸtiren Denis Scott'ındı.Shaq'ın yorumuShaquille aynı takımda oynamanın 3 sayıcılara kolaylık saÄŸladığı muhakkak. Siz topu Shaq'a verdiÄŸinizde, sizi tutan adamın ilk yapacağı ÅŸey, onun etrafına toplanmak oluyor. Shaq topu geri verdiÄŸinde ise üç sayıcılara gün doÄŸuyor. Kobe'nin 12 üç sayılık ÅŸutunun 7'sinde pası ona veren Shaq'tı. Bir de madalyonun ters yüzü var. Shaq üç sayıcılarla beraber oynamaktan çok mutlu olmuyor. Üç sayıcılar neredeyse sahanın yarısından birbiri ardına ÅŸutları sokarken, Shaq'ın faul çizgisinden etrafta in-cin yokken bir atıp bir kaçırması onu üzüyor. Kobe'un rekorunun ertesi günü gazetecilere gülerek, ‘‘Bir de başımıza Kobe'un üç sayıcılığı çıktı. Bir daha takım seçerken buna dikkat edeceÄŸim’’ diyordu.Türkiye'de iyi ÅŸeyler oluyor. Geçen hafta oynanan Efes-Cibona Zagreb karşılaÅŸması tarihi bir maçtı. Efesliler, Cibona karşısında Türk basketbol tarihinin en iyi savunmalarından birini sergilediler. Ve Yugoslav ekolünün güçlü takımını savunmaları ile periÅŸan ettiler. Türkiye'de bir çok coach savunmada kendi cinliklerini ve taktiklerine öncelik tanırken, Efeslilerin baÅŸarısı oyuncuların birebirde ölümüne, göğüs göğüse savaÅŸmasından kaynaklanıyor. Efesliler top elinde olan adamı göğüs göğüse savunurken, diÄŸer 4 kiÅŸi arkada sırt sırta, omuz omuza verip, yumruk oluyorlar. Ve ancak GEREKTİĞİNDE yardımlaşıyorlar. Efes'in iki coachunun genç yaÅŸta bu gerçeÄŸi nasıl keÅŸfettiklerini anlamak kolay deÄŸil. Milli Takım'da DoÄŸan Hakyemez, Aydın hoca, Çetin ve diÄŸer teknik adamların aldıkları sonuçlarla baÅŸta Yugoslav ve diÄŸer yabancı coachlara Türk basketbolunun kapısını kapattıklarını sık sık yazıyoruz. Efes teknik yönetimi Cibona maçıyla Yugoslav coachlara giden yolu havaya uçurdu.Daha bir kaç yıl önce Türkiye'de coach denince akla maç esnasında takımı hata yaptıkca saçını başını yolan, yeri tepen, dönüp asistan coachla hata yapan oyuncuyu çekiÅŸtiren teknik adamlar gelirdi. Efes kenar yönetimi de bunlardan farksızdı. Ama Aytek geldiÄŸinden beri iÅŸler deÄŸiÅŸti. Bugün Oktay Mahmuti ve arkadaÅŸları, güvenli, sakin ve inançlı tutumlarıyla basketbol dünyamız için gurur kaynağı oldular.Kerem'in gücüÜlker teknik yönetimi de karşılıklı güven sevgi ve dayanışmanın en güzel örneklerinden biri. Onların da savunma anlayışı göğüs göğüse savaÅŸmaktan geçiyor. Efes-Ãœlker maçının galibini Kerem Tunçeri belirledi. Kerem, savunmadaki özveri dolu mükemmel mücadelesinin, ona hücumda da bazı haklar verdiÄŸini farketti. Kerem'in hücum silahlarında hiçbir eksiÄŸi yok. Kendi hücum yeteneklerini sadece siyah Amerikalılara servis yaparak sınırlayan kendisiydi. Kerem, Ãœlker maçında bu anlayışını aÅŸtı ve isterse neler yapabileceÄŸini ortaya koydu.Bu iki takımın, milli ligde ayrı bir lig oluÅŸturduÄŸuna inananlar haklılar. Bu iki genç teknik kadro, ligin tüm diÄŸer takımlarına ‘‘TaktiÄŸi falan bırakın, gelin mertçe oynayalım, savaÅŸalım. Türkiye'de basketbol büyüsün’’ diyorlar ve cevap bekliyorlar. Ben Erman Kunter'in aÄŸzından, sadece G.Saray basketbol takımı için deÄŸil, tüm G.Saray basketbol camiası için cevabı iletiyorum: BEKLEYÄ°N GELÄ°YORUZ...Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!