Turgay Şeren: Sergen, Tugay ve Rüştü

Güncelleme Tarihi:

Turgay Şeren: Sergen, Tugay ve Rüştü
Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 1999 00:00

Turgay ŞEREN
Haberin Devamı

Mustafa Denizli, Moldova maçı kadrosuna Sergen, Tugay ve Rüştü'yü aldı. Uzaktan bakıldığı zaman denilebilir ki, ‘‘Sergen, F.Bahçe takımında oynamıyor. Tugay, G.Saray'da bir oynuyor, bir oynamıyor. Oynasa da istenilen düzeyde değil. Rüştü ise son Sakarya maçında yediği iki hatalı golle yenilgide rol oynadı’’ İyi, güzel de, o zaman kendi sahamızda son maçımızı oynayacağımız Moldova maçında bu üç oyuncu niçin Milli Takım kadrosunda var?

Mustafa Denizli, Milli Takımı oluştururken, tabii ki kafasını hepimizden fazla yoruyor olmalı. Nedeni de, Moldova maçı galibiyetle biterse, bundan sonra oynayacağımız dört deplasman maçında puan alma şansımız kendi sahamızda oynayacağımız maçlara göre oldukça zor. Benim sözüm, önce Tugay'a, sonra da Sergen ve Rüştü'ye... Olabilir ki, Mustafa Denizli, hem Rüştü'yü, hem Sergen'i, hem de Tugay'ı ilk onbirde oynatabilir. Ve her üçü de çıkarlar, aslanlar gibi oynarlar, Milli Takımımız da Moldova'yı yener, üç puanı kenara koyar.

BÜYÜK ONORE

Tugay ve Sergen, Mustafa'nın onları Milli Takım kadrosuna çağırmasından istifade etmeliler. Bir teknik direktör futbolcusunu ancak bu kadar onore edebilir. Düşünebiliyor musunuz, kendi takımlarında onların da mutlu olmadığı bir ortamdan Milli Takım kadrosuna seçiliyorsunuz, tekrar kişiliğinizi kazanıyorsunuz ve kulübünüze döndüğünüz zaman, tekrardan eski Tugay, eski Sergen olarak hem itibar görüyorsunuz, hem de kendinize güveninizi kazanıyorsunuz.

ONLAR İÇİN ŞANS

Burada iş Sergen'e ve Tugay'a düşüyor. Galatasaray'ın elinde ne kadar genç oyuncu olursa olsun, iyi bir Tugay'a orta sahasında ihtiyacı vardır. Onun, takımı nasıl ateşlediğini, nasıl rakip kaleye götürdüğünü, hatta ve hatta B.Hakan'ın, Arif'in arasına girip, gol attığına şahit olduk. Ve alkışladık tabii. Ancaak, ne olduysa oldu Tugay sakatlandı ve idmanlardan uzak kalınca bir türlü eski havasını yakalayamadı. İşte sana Mustafa Denizli'den fevkalade bir şans Tugay. Bir futbolcu maça kendi kendini iyi hazırlar. Sana bu kapıyı Mustafa açtı, içeri girmek senin elinde.

Gelelim Sergen'e... Milli Takımımızın K.İrlanda maçında Sergen'i izlerken keyiften dört köşe oldum. Ben değil, tüm futbolseverler, Milli Takımımız'la beraber Sergen'i alkışladık. Sonra Sergen'in İstanbulspor'da şanssız ve kötü günleri başladı. Uzun süre futboldan uzak kaldı. İşte bu, yanlış. İstanbulspor Sergen'i dışlayabilir. Başkanı kızar, ceza verebilir. Ama Sergen antrenmanlarını asla ve asla aksatmamalıydı. Çünkü bir gün sahaya çıkacağını futbolcu hiç unutmamalı. Nitekim, o şanş Jet-Pa ile Sergen'in kafasına kondu. Ve Sergen F.Bahçe'ye gitti. Sergen gibi Türk futbolunda gerçekten belirli bir yeri olan futbolcunun Fenerbahçe kadrosunda iki aydır hala kendine gelememiş olması kabul edilebilir mi? Asla. Löw, sahadaki futbolcularla başarıyı sağlayacak. Aksini düşünecek kadar deli değil herhalde. Sergen'i demekki iyi görmüyor ki, takıma da koymuyor. Bir teknik direktörün kasıtlı olabileceğini ben düşünemiyorum. Zira kendi bindiği dalı keser.

RÜŞTÜ, KENDİNE GEL

Haaa, şimdi Mustafa Denizli, Sergen'e de büyük bir şans kapısı açtı. Aynı Tugay gibi. Sergen, eğer Milli Takım formasını giyerse, çıkmalı, canını dişine takmalı. Tabii ki, Türk ulusu için oynamalı. Ancak Sergen ve Tugay, Mustafa Denizli'nin kendilerine yaptığı bu iyiliği ve dostluğu hiçbir zaman kafalarından çıkarmamalı.

Gelelim Rüştü'ye... Rüştü, benim kafamda hala Almanya maçının kahramanı Rüştü'dür. Sakaryaspor maçını defalarca izledim. Ve hayret ettim. Sakaryaspor karşısında benim bildiğim Rüştü, Fenerbahçe kalesinde olsaydı, berbat oynamasına rağmen Fenerbahçe maçı 1-0 kazanır, büyük bir kaosa da sürüklenmezdi.

KALECİ TEK BAŞINADIR

Rüştü'ye sormak isterim. Acaba sol tarafa hareketlenirken, bir sakatlığı mı var ki, rahat değil? Rüştü, senin gibi bir kaleci o iki golü yememeli. Daha doğrusu, bırak Rüştü gibi kaleciyi, herhangi bir kaleci o golleri yemez Rüştü. Şimdi Milli Takım kalesi senin için de bir şans. Çık, ay-yıldızlı kalede Almanya'yı 1-0 yendiğimiz maçtaki gibi oyna ve sarı lacivertli kaleye büyük bir güvenle dön.

Unutma Rüştü, bir kaleci her zaman sahada tek başınadır. Kaleci, on arkadaşının hatasını kapatır. Ama kendi hatası sadece ona aittir. Hiç kimse ona destek olmaz, yardım etmez. Ve ne yazıkki, top da ağlarla buluşur. Göreyim seni Rüştü.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!