Tapılacak kadınlar

Kapadokya, Antalya hattında düzenlenen ve 7 gün süren Rallye D'Orient'i üçüncülükle bitiren, yarış dünyasının mostralık ve en sıkı ekiplerinden Jutta Kleinschmidt ve Fabrizia Pons'u takdimimdir.Yazının baÅŸlığına bakınca insanın aklına Hollywood yıldızları geliyor. Ama bir kadına tapmak için onun illa ki çok güzel ya da seksi olması gerekmiyor. GüzelliÄŸe saygımız sonsuz ama hayranlık duyulacak tek özellik olmadığını da kabul etmek gerekiyor. Daha bir sürü meziyet var bir kadını farklı ve güzel kılan. Liste yapmaya niyetim yok. Buradaki örnekten yola çıkıyorum. Jutta Kleinschmidt ve Fabrizia Pons ikilisinden yani... Ä°lk izlenimim Jutta'nın biraz erkeksi (özellikle elleri ve kolları) göründüğü, Fabrizia'nınsa başöğretmen edasında olduÄŸuydu. Ama onlarla iki çift laf ettikten sonra algılamaya baÅŸladım. Tapılacak kadınlar! Yaaa güzellik sadece gözün deÄŸil, yüreÄŸin de gördüğüdür. Jutta Kleinschmidt, yarış dünyasında baÅŸa oynayan ve hep en önde gitmek isteyen bir kadın. Yarış kariyeri de bunu ispatlıyor zaten. 1987 yılında motocross yarışlarına girmeye baÅŸlıyor; ve sonra dört tekere geçiÅŸ yapıyor. Bugün ise cross country yarışlarının en favori isimlerinden. 2001 yılında Paris Dakar Rallisi'ni kazanarak bir ilke imza atıyor ve bu yarışı kazanan ilk ve tek kadın oluyor. Ayrımcılığı hep erkekler yapacak deÄŸil ya, bu kez de ben yapıyorum iÅŸte! Kleinschmidt aynı zamanda fizikçi. Co-pilotu Fabrizia Pons ise mimarlık eÄŸitimi almış. Ve o da tıpkı Jutta gibi yarışmaya motocross'la baÅŸlamış. Ari Vatanen'e co-pilotluk yapmış; yıllarca Michele Mouton'la birlikte yarışmış; Piero Liatti'nin yanına oturmuÅŸ önünde saygıyla eÄŸileceÄŸiniz baÅŸarılı bir portre, gerçek bir hız tutkunu. 2002 yılından bu yana da Wolkswagen takımında Jutta ile birlikte yarışıyorlar. Bu yarış Dakar için antreman niteliÄŸinde mi, yani asıl hedef Dakar mı?Hayır, bizim için bunlar bir test. Bu yıl otomobili geliÅŸtirmeye çalıştık. Seneye kesinlikle Dünya Kupası'na da katılacağız fakat bu yılki ana hedefimiz otomobili geliÅŸtirmek. Test ediyoruz ve sonraki yarışlara daha geliÅŸmiÅŸ otomobillerle katılıyoruz. Åžimdi Türkiye'deki yarışta da bunu yapıyoruz. Yine geliÅŸtireceÄŸiz ve bundan sonra Dubai'ye gideceÄŸiz ve yine biraz daha geliÅŸtirip Dakar'da yarışacağız. Yani birinci hedefimiz hep daha hızlı ve daha hızlı olmak. Co-pilotunuzdan neler beklersiniz?Zirvede olmak için iyi bir co-pilota ihtiyacınız var. Haritalar ve yol kartı konusunda iyi olması ve akÅŸamdan iyi bir hazırlık yapması benim için önemli. AkÅŸamdan hazırlandığınızda ertesi gün yolunuzu bulmanız çok daha kolay. Teknik kısmı çok iyi bilmesine gerek yok, ben zaten ilgileniyorum. Zaten günümüzde otomobiller çok geliÅŸti, birçok ÅŸey elektronik, yani bir sorun olursa yapabileceÄŸiniz çok fazla ÅŸey yok. Bu arada benim mesleÄŸim fizik mühendisi. O yüzden iÅŸin teknik kısmı benim için çok zor deÄŸil. Kadınların yarışabileceÄŸine inanılmıyorNeden baÅŸa koÅŸan kadın pilotlar yok? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?DoÄŸru fazla yok. Aslında bu, kadınların erkekler kadar iyi yapabileceÄŸi bir ÅŸey. Tek sorun bu spora baÅŸlayan çoÄŸunluÄŸun erkek olması; kadın sayısı ise az. Ve baÅŸlayan kadınlardan çok azı zirveye ulaşıyor. Ä°statistikler de bunu gösteriyor. Aynı zamanda bu iÅŸ, kadınlar için daha zahmetli bir uÄŸraÅŸ çünkü belirli bir yaÅŸta çocuk sahibi olmayı, aile kurmayı düşünmeye baÅŸlıyorlar. Çocuklara bakan da kadınlar. Yani baÅŸlayıp da ailesi yüzünden bırakanlar oluyordur. Kadınların motosporlarda 'hayatta kalması', bu alanda mücadele etmeleri kolay deÄŸil. Bu alanda kadın olmanın dezavantajlarını ya da avantajlarını yaÅŸadınız mı?Evet bazı avantajları var. Ä°yiyseniz daha çok tanınıyorsunuz çünkü bu sporda çok fazla kadın yok. Fakat iyi bir otomobile 'sahip' olmak çok daha zor çünkü insanlar galiba kadınların bu iÅŸi yapabileceklerini inanmıyorlar. Böylece size en iyi otomobili vermek istemiyorlar. Yani iyi otomobil, iyi malzemeler elde etme noktasına ulaÅŸmak kadınlar için erkeklerden daha zor. Erkeklerin arasında sadece yarışmakla kalmayıp baÅŸa koÅŸan kadın olmak, iddialı olmak kendinizi farklı hissettiriyor mu? Farklı hissetmiyorum. Daha çok küçükken erkeklerin yaptıklarını yapabileceÄŸimi biliyordum. Hiçbir zaman farklı hissetmedim, ya da yeterince güçlü olmadığımı. Benim için yüzde 100 kesin bir ÅŸey vardı; onların yaptığını ben de yapabilirim. Bu her zaman böyleydi. Fabrizia Pons: Çocuklarım ralliden hoÅŸlanmıyorDaha önce Ari Vatanen, Piero Liatti, Michele Mouton gibi isimlerle ralli yaptınız. Åžimdi de Jutta Klinschmidt'le birlikte cross country yarışlarına katılıyorsunuz. Cross country ve ralli arasında bir karşılaÅŸtırma yapabilir misiniz?Bu ikisi kesinlikle çok farklı disiplinler. KarşılaÅŸtırabileceÄŸimiz pek bir tarafı yok. Sadece her ikisinde de otomobillerle yarışıyoruz. Fakat rallilerde yolu biliyorsunuz, yani nerede sürdüğünüzü biliyorsunuz. Cross country yarışlarda hiçbir ÅŸey bilmiyorsunuz. Yarışçı için çok daha zor bir durum. Ralli bir bardak su içmek gibi. Cross contry'de nereye gittiÄŸinizi bilmiyorsunuz. Yolunuzu bulmak zorundasınız. Peki kadınlarla mı erkeklerle mi yarışmak daha eÄŸlenceli?HoÅŸlandığımdan emin olduÄŸum tek ÅŸey hızlı gitmektir. Erkek veya kadın olması hiç fark etmiyor. Önemli olan hızlı sürmek. Bu alanda herkes profesyonel o yüzden kadın, erkek önemli deÄŸil. Çok iyi pilotlarla yarıştınız. Çok iyi bir co-pilotsunuz. Torunlarınıza anlatacağınız çok ilginç anılarınız olmalı.'Çok uzun zaman önce' ifadesiyle baÅŸlamamak kaydıyla var tabii ki. Hayatım otomobilde geçiyor sayılır. Benim hayatım bu, otomobilde olmayı seviyorum. Bu gerçekten zevk aldığım bir ÅŸey. Ralliler ve otomobillerden bahsederek bir yıl geçirebilirim sanırım. Çok hikayem var. Ama çocuklarım rallilerden hiç hoÅŸlanmazlar. Bu yüzden onlara yarışları pek anlatmam. Birçok arkadaşım var, onlara anlatıyorum. Çocuklarım ben yarıştan dönünce seviniyorlar.Â