Su kuleleri: Kentlerde suyun basıncını sabit tutuyor

Güncelleme Tarihi:

Su kuleleri: Kentlerde suyun basıncını sabit tutuyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2006 00:00

Dışarıdan bakılınca uyumakta olan bir devi andıran su kuleleri, aslında şehir suyunun musluklarımızdan sabit bir basınç altında akmasını sağlayan çok önemli işlevleri olan yapılardır.

Pek çok belediye, suyu bir rezervuar veya kuyudan aldıktan sonra arıtma tesisinde temizler ve bir veya daha fazla sayıdaki tankı dolduran bir pompalama tesisine gönderir. Pompalar suyu kentin su şebekesine gönderecek kadar güçlüdür, ancak sistemin basıncı Ğmusluklarımızdan akan- kullanım arttıkça veya azaldıkça dalgalanma riski taşır.

Öyle ki talebin yüksek olduğu zamanlarda suyun basıncı musluklara ulaşamayacak kadar düşebilir.

Uzmanlar su kulelerinin işlevini şöyle açıklıyor: "Su kulesi kapasitöre benzer. Basıncı borularda sabit tutar ve talebin pompalanan sudan daha fazla olduğu zamanlarda su takviyesi sağlar."

Bir tank bir günlük talebi ve yedeği sağlayacak boyuttadır. Pompalar saate bağlı olarak çalışır; talebin düşük olduğu gece saatlerinde tankı doldurur. İnsanların daha fazla su kullandığı sabah saatlerinde pompaların sağladığı miktarı artırmak için tanktaki su aşağı doğru çekilir.

En yüksekten daha yüksek

Su kuleleri düz arazide kolayca görünür. Ancak kuleler engebeli arazide dikkati çekmezler. Bir tepenin üzerine veya yüksek binaların çatılarına inşa edilmiş tanklar, tipik olarak en yüksekteki kullanıcıdan 30 metre daha yüksekte olmak zorundadır. Her 30 metrede 3 Bar basınç yaratılır.

Bir vadi içindeki caddedeki su borularındaki basınç daha da yükselebilir. Buna engel olmak için belediyenin su idaresi basıncın 5.5 Bar’a eriştiği borulara basınç düşürücü supaplar yerleştirirler.

Boruların içinde akan suyun sürtünmesi de basıncın dengeleme işlemini etkileyebilir. Sürtünme, hızın karesine bağlı olarak yükselir. Dolayısıyla talebin yüksek olduğu saatlerde su, düşük talebe göre iki misli hızlı akar ve 4 misli sürtünme kaybına neden olur. Buna bağlı olarak içinde tortu biriken eski borular baş edilmesi zor sürtünme sorunlarına yol açarlar.

TANK tipik olarak çelik bir silindirdir. Bir havalandırma deliği havanın içeri girmesini ve tank boşaldıkça veya doldukça havanın kaçmasını sağlar. Dolayısıyla bir vakum veya yüksek basınç çatıya zarar vermez. Bir egzos vantilatörü, iç kısımların boyanması veya normal bir sterilizasyon sırasında içerde toplanan kokuyu dışarı atar.

POMPA suyun platforma kadar yükselmesini sağlar ve şehir suyunun aynı T bağlantısına kadar çıkartır. Yeni tasarımlarda daha iyi bir karışım sağlamak için daha yüksek, açılı doldurma borusu içerir. Böylece tanktaki suyun hareketsiz kalması önlenmiş olur. Telemetri (uzaktan ölçme cihazı), tank suyunun düzeyini ve borulardaki suyun basıncını kontrol altında tutar. Pompalara çalışması veya durması için komut verir.

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

Normal bir tank 4 milyon litre su barındırabilir. Bu da yaklaşık 3.5 milyon kiloya eşittir. Geniş beton ayaklar bu yükü taşımak ve rüzgarın etkisine karşı dayanmak zorundadır. Tankın inşa edildiği arazi toprağının kayalık ya da sert olması tercih edilir. Balçık nitelikteki topraklarda temel kazıklarının 30 metre derinliğe kadar inmesi gerekebilir.

Tanklar yılda bir kez boşaltılır ve klor ve amonyak püskürtülerek dezenfekte edilir. Sülfür dioksit ilavesi de gerekebilir. Kentlerde genellikle birden fazla tank bulunur. Dolayısıyla bakım, dönüşümlü olarak yapılabilir.

Sanıldığı gibi itfaiyecilerin bahar aylarında yangın musluklarını açmalarının nedeni fazla basıncı dışarı salmak değildir. İtfaiyeciler bu şekilde yangın musluklarının çalışıp çalışmadığını kontrol ederler.

Pek çok belediye tankların çatılarını telekom hizmet sağlayıcılarına kiralarlar. Çünkü cep telefonu alıcı-vericileri kullanıcıların 30 veya 45 metre yükseğinde oldukları zaman daha iyi hizmet verirler.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!