Şov yapmayı bırak

Güncelleme Tarihi:

Şov yapmayı bırak
Oluşturulma Tarihi: Aralık 10, 2004 00:00

GENÇ Parti (GP) Genel Başkanı Cem Uzan, yine "nafile" anlaşma görüşmelerinden biri için Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk'ün karşısında oturuyor.Bu seferki görüşme bir anlamda Pamukova'daki çiftlik baskını sonrası ilk "yüzleşme"ye dönüşüyor. Cem Uzan, yine kavgaya hazır görünüyor, kullandığı her sözcük, Ertürk ve TMSF'de yönetimini kavgaya çekmeyi amaçlıyor.Ertürk, Uzan'ı görüşmenin başında uyarıyor: "Bize karşı şov yapmayı bırakın."Uzan sert: "Siz ne hakla bizim aile fotoğraflarımızı basına dağıtırsınız?"Ertürk'ün yanıtı da aynı tonda: "Siz çiftliğe neden bastınız onu anlatın."Cem Uzan savunmaya geçiyor: "Her bayramı orada geçirirdim, onun için gittim."Ne Ahmet Ertürk, ne de TMSF'nin diğer yöneticileri Cem Uzan'ın çiftlik baskınının ilk gününden beri dillendirdiği bu savunmayı ciddiye almıyor.Ertürk, sonuç alabilecek adımları görmek için Uzan'ın fotoğraf sorusuna dönüyor: "Siz baskında çiftliği altüst etmiştiniz. O fotoğraflar masa-sehpa üzerinde kalmış. Sonradan oraya giden gazeteciler bunlara ulaşmış."Ertürk, ardından Uzan'ın çiftlikten neler götürdüğü konusuna giriyor:"Anlatın bakalım, siz çiftlikten neler götürdünüz?"Uzan, baskın sonrasında söylediklerini tekrarlıyor: "Özel eşyalarımı aldım."Ertürk, görüşmeyi daha fazla germemek, sonuç alıcı bölüme geçmek için uyarısını yineliyor: "Gelin şov yapmayı bırakın. Çiftlik baskını gibi şovlar yapmak, size de zarar veriyor. Bunları yaparak sonuç alamazsınız."Gergin başlayan görüşme, nispeten yumuşuyor. Uzan teklifine TMSF'nin "nakit ödeme" koşuluna uyuyor görüntüsü verecek ekleme yapıyor. Uzan, uluslararası piyasalardan borç bulup, TMSF'ye ödeme yapmaya başlayabileceğini iddia ediyor, çıkışta açıklıyor: "Teklifimizi verdik, anlaşmayı bekliyoruz..."Sonra "Sippenhaftung" başlıklı ilanı patlatıyor.İlana küçük kızı Yasemin'in fotoğrafını koyup, kelimenin anlamını açıklıyor: İşlenen bir suçtan ötürü tüm kan bağı olan akrabaları sorumlu tutma.Uzan, benzetmeyi 5020 sayılı "Batık Bankacılarla Mücadele Yasası" için yapıyor ve bu sistemin Hitler Almanya'sı döneminde politik rakiplere dönük kullanıldığını vurguluyor.Uzan, ilana küçük kızının fotoğrafını koyarak "duygu sömürüsü"yle "haklıyım" demeye çalışıyor...Babası Kemal Uzan'la kardeşi Hakan Uzan'ın İmar Bankası'ndan tüm Türkiye'nin sırtına 16 katrilyon lira fatura yüklediğini unutuyor...Başka batık bankacıların kısa sürelerle de olsa hapis yattığını, Türkiye'de kalıp, yargılandığını görmezden gelip, babası Kemal Uzan'la kardeşi Hakan Uzan'ın neden "kaçak" hayatı yaşadığına hiç değinmiyor.Üstelik Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve TMSF'yle anlaşan "batık bankacılar"ın nasıl rahatladığından da ders çıkarmıyor...Bu kafadaki Uzanlar'dan parayı "söküp alma"nın başka yolu var mı?Yabancı sermaye 'ucunu' görmeden size gelmezGARANTİ Bankası'nın Londra'da 600 milyon dolarlık sendikasyon kredisine imza attığı salonda 27 ülkeden 60'ı aşkın bankanın temsilcileri var...İmzaya Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Akın Alptuna da tanıklık ediyor...Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen ve Büyükelçi Alptuna'ya sendikasyona katılan bankacılardan Türkiye'ye dönük olumlu mesajlar çıkıyor.Bir Fransız bankacı ise şöyle bir uyarıda bulunuyor: "Türkiye'de 'Avrupa Birliği (AB) müzakere takvimi versin yeter. Ondan sonra bize yabancı sermaye akını başlar' havası görüyorum. Hiç de öyle umutlu olmayın. Müzakerelerin ucu açık tutulursa, yani sonunda 'tam üyelik' görünmezse yabancı sermaye aynı iştahla Türkiye'ye yönelmez. Yabancı sermaye bu işten emin olmak ister."Oysa kısa süre önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la görüşen Avrupa Sanayiciler Yuvarlak Masası (ERT) Başkanı ve Unilever'in CEO'su Antony Burgmans'ın verdiği hava hiç de öyle görünmüyordu. Burgmans, "Türkiye AB üyesi olmasa da burada devam ederiz. Türkiye çok güzel pazara sahip" demişti.Bu durumda Türkiye'ye iki mesajı da iyi analiz etmek düşüyor...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!