Şimdi de küresel kararma başladı

Güncelleme Tarihi:

Şimdi de küresel kararma başladı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 11, 2004 23:01

Dünyamız kararıyor, yüzde 10 daha az güneş ışını alıyoruz. Yeryüzüne yansıyan güneş ışınlarının miktarı ellili yıllardan bu yana dünya genelinde en az yüzde 10 oranında azaldı. Sonuca ilk başta inanmak istemeyen bilim adamları, şimdi bu etkinin insanlık için yeni bir tehlike oluşturup oluşturmayacağını araştırıyorlar.

Atsumu Ohmura, Güney ve Kuzey kutuplarına ait ışın ölçümlerini kontrol ederken aslında bu bölgelerdeki güneşin ne kadar farklı etkidiğini görmek istiyordu fakat, bu çalışma sırasında kendisini çaresizliğe düşüren beklenmedik bir noktaya ulaştı: ‘Işıma yıllardan bu yana çok değişmiş diyor Ohmura.

Yeryüzüne yansıyan güneş ışınlarındaki azalma konusu şu sıralar Kanada Jeofizik Birliği ve Amerika’daki birlik tarafından Montreal’deki konferansta tartışılmakta. Bu alanda çalışan bilim adamları ilk kez bir araya geldiler. Yeryüzüne yansıyan güneş ışınları ellili yıllardan bu yana yılda %2-4 oranında azalmakta. Üstelik bu azalma Avrupa ve Asya’da daha hızlı bir şekilde seyrediyor.

Küresel kararma

Hatta Hongkong gibi bazı metropollerde ışın azalması %37 olarak ölçülmüş. New York’taki Columbia Üniversitesi’nden Beate Liepert gibi bazı bilim adamları ise daha düşük rakamlar verdiler. Bu bilim adamlarına göre dünya 1961 ila 1990 yılları arasında on yılda bir ortalama olarak yalnızca 1,3 oranında kararmış.

Fenomen daha önceki tahminlerin aksine kuzey yarımküreyle de sınırlı değil tüm dünyaya yayılmış durumda. Montreal’de sunulan bir araştırma örneğin Avustralya’daki suyun buharlaşma oranının son 30 yıl içinde önemli ölçüde düştüğünü gösteriyor ki bu da güneş ışınlarındaki azalmayı kanıtlayan bir değer olarak kabul edilmekte.

‘Bu da sonucun küresel bir fenomen olduğunu gösteriyor diyor Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden Michael Roderick, Nature Science Update haberinde. Araştırmacılar bu yüzden artık küresel kararmadan (global dimming) söz ediyorlar.

Teoriler ne diyor

Bugüne kadarki teoriler iki nedene birden dayanır. İklim değişimine bağlı olarak atmosferde daha çok su buharı birikerek yoğun bulut oluşumuna neden olur. İnsanlar buna ilave olarak da fosil yakıt kullanarak atmosfere daha çok kirlilik salıyorlar.

Örneğin kurum gibi parçacıklar güneşten yansıyan ışınları soğurdukları gibi bulutların küçük damlacıklardan gelişmesine sebep olurlar. Çevre kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde böylece daha açık renk bulutlar oluşarak uzaya daha fazla güneş ışığı yansımasına neden oldukları gibi (küçük damlacıkların yağmur şeklinde düşmeleri daha zor olmasından dolayı) bulutları daha uzun süre kalıcı kılarlar.

Küresel kararmanın etkisi konusunda bilim adamları arasında henüz bir görüş birliği söz konusu değil. San Diego’daki Kaliforniya Üniversitesi’nden Veerabhadran Ramanathan, New York Times gazetesine ‘Masamızda daha önce fark edemediğimiz bir goril oturuyor olabilir’ diye konuşurken, Avustralyalı iklim araştırması Roderick, hükümetin kararmayı olumlu olarak değerlendirmesi gerektiğini söyledi.

Roderick, küresel kararmanın, insanlığın kirlenmiş atmosferi ayarladığı bir mekanizma olarak açıklanabilecek ‘negatif geri itilime’ yol açabileceğine inanıyor. Buna göre Avustralya’nın iklim değişimi yüzünden çoraklaşacağı düşüncesi tamamen yanlış, dünya gerçekte daha nemli hale geliyor diyor Roderick.

Başka endişeler

Araştırmacı ayrıca ışığın kararmanın etkisiyle sadece zayıflamadığını aynı anda yayılarak bitkilerin atmosferden daha fazla sera gazı soğurmalarına neden olduğunu da düşünüyor. Işık yeryüzüne düz bir hat şeklinde değil de zikzaklar çizerek yansıdığı için yaprağın her tarafına işlemekte. Araştırmacının teorisine göre ışın yoğunluğunun iyice azalması bile fotosentezi dolayısıyla da atmosferdeki karbondioksit birleşimini güçlendirebilir.

Diğer bazı bilim adamlarıysa, küresel kararmanın çevre korumacılığını etkilemesinden endişeliler. Mesela egzozdaki parçacıklar yarı yarıya daha az filtre edilerek, atmosferdeki karbondioksit miktarını yükselterek dengeyi altüst edebilir. Ve bu da dünyanın önemli ölçüde ısınmasına yol açabilir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!