Savunma sıkıntısı
Güncelleme Tarihi:
Ali Sami Yen'de çelişkilerle dolu bir Milli Takım izledik. Öyle bir Milli Takım ki, ilk 15 dakikada egemenliğini sahanın her bölgesine yayan... Kanatları olağanüstü bir beceri ve çabuklukta kullanan... Tek pasa özen gösteren ve topu ayağa oynayan... Ceza sahası çevresinde nefis verkaçlar yapan ve attığı ilk 2 gole düşünce zenginliği, ortak davranış ve estetik güzellikler taşıyan bir Milli Takım... Ve bu takım ilk 15 dakikadan sonra güzel giysilerini çıkartıp, çirkin bir kılığa bürünüyor. Yediği tüm gollerde kaleci ve savunma hatası yaşıyor. Rakibin hırçın temposuna uyup, oyun planından kopuyor ve özelliklerinden uzaklaşıyor... Oysa, oyunun ilk dakikalarında yakaladığı net skor kendini 90 dakikanın son düdüğüne kadar rahatlıkla taşıyabilirdi. Bunu beceremedi Milli takım... Rakibi ve tempoyu kontrol ederek, oyundaki egemenliğini sürdürebilirdi. Bunu da başaramadı... Ve oyunun başlangıç bölümünde yaşanan keyif dakikaları daha sonra endişe, korku ve telaşa dönüştü. Beşiktaş'ın eski Teknik Direktörü Milne'nin bir sözü vardır. Derdi ki Gordon: ‘‘Benim forvetim iki gol atıp, takımım maçı alamıyorsa veya almakta zorlanıyorsa, ben burada savunmamı suçlarım.'' Ve dün geceye dönerek şöyle bir yorum getirmek istiyorum. Milli Takım sahasında ve binlerce taraftar desteğinde ilk 15 dakikada oyunu 2-0 yapıp daha sonra ecel terleri döktürüyorsa, ben de burada başta Rüştü olmak üzere Alpay'lı, Bülent'li, Ogün'lü Milli Takımımızın defans bloğunu suçlarım. Ve nefis oyunu, birbirinden güzel golleri için de sevgili Hakan'ı gözlerinden öperim.