Saunders: Türkiye'deki futbol tutkusunu hiçbir yerde görmedim
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Aralık 05, 2006 12:19
Türk Sporu Sponsoruyla Buluşuyor Kongresi'nde konuşan Galatasaray'ın eski futbolcusu Dean Saunders, Türkiye'de futbol tutkusunu dünyanın başka hiçbir yerinde görmediğini söyledi.
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü (GSGM) himayesinde, Marketing Türkiye ve Marketing&Management Institute tarafından Hilton Convention Center'da organize edilen kongrenin ikinci gününde, “Medya Sen Bizim Her Şeyimizsin!” konulu oturumda konuşan Saunders, transfer için İstanbul'a geldiğinde havaalanında 5 bin Galatasaray taraftarının kendisini karşıladığını belirterek, “Dünyanın her yerinde oynadım ama Türkiye'deki gibi bir tutku görmedim” dedi.
Havaalanından otele gelince Adnan Polat ile tanıştığını anlatan Dean Saunders, “Adnan Polat kulübün ne kadar iyi olduğunu söyledi. (Tüm dünyada bizim 25 milyon, Fenerbahçe'nin 25 milyon taraftarı var) dedi. Kontratımı konuşuyorduk, daha sözleşme imzalamamıştım ama Adnan Polat 'Stada gel, antrenman var' dedi.
Antrenman diye geldiğim statta 40 bin kişi antrenmanı izlemeye gelmişti, ben hala daha kontratı imzalamamıştım. Adnan Polat 'Eğer imzalamazsan İngiltere'ye geri dönemezsin' dedi. Ben de sonunda imzaladım. Çünkü Türkiye'de inanılmaz bir sevgi gördüm” diye konuştu.
Saunders, Türkiye'de sporun çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu ifade ederek, “Türkiye'de sporun ve futbolun henüz potansiyeline ulaşmadığın düşünüyorum. Burada ben ve eşim çok güzel karşılandı. Geri geleceğim, eşimi ve oğlumu tekrar getireceğim” diyerek sözlerini tamamladı.
ÖZERDEM: FUTBOLA 1 MİLYAR DOLAR AKTARDIK
Digitürk Üst Düzey Yöneticisi (CEO) Ertan Özerdem, Türk futboluna yaklaşık 1 milyar dolar para aktardıklarını, bu kadar para aktardıkları ürünün iyi olmasını istediklerini söyledi.
Özerdem, 2001 yılından bu yana Türk futboluna sponsorluk yaptıklarını belirterek, “Bugüne kadar 590 milyon dolar kulüplere, 84 milyon dolar Futbol Federasyonu'na, 117 milyon dolar vergi olarak devlete para ödedik. Yani toplam 791 milyon doları Türk futboluna ve devlete aktardık. Lig TV harcamalarımız da 70 milyon dolar, bir de statlara girerken para ödüyoruz. Bu yılın Mayıs ayı itibariyle yaklaşık 1 milyar dolar Türk futboluna aktarmışız” diye konuştu.
Türkiye'de erkeklerin yüzde 65'inin maçları televizyondan canlı izlediklerini ifade eden Özerdem, “Bu kadar para aktardığımız ürünün iyi olmasını istiyoruz. Bunun iyi gösterilmesi Futbol Federasyonu, kulüpler ve medyanın elinde. Kulüplerin yöneticileri maçtan önce ve sonra çok atışıyor. Bu yüzden ürün zedeleniyor. Birkaç gün önce ispatlanmadan bir televizyon kanalında şike iddiaları ortaya atıldı. Medya bunu reyting almak için yaptı” diye konuştu.
Ertan Özerdem, Lig TV'yi NBA TV'yi örnek alarak kurduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: “NBA batmak üzereyken ABD basketbolunu sevdirmek için NBA TV'yi kurdular. NBA TV'de o kadar güzel sahneler görürsünüz ki o sporu sevmemek imkansız hale geliyor. Biz de Lig TV'de 'futbol bir eğlencedir' diye bunu işlemeye çalışıyoruz, ama zorluklarımız var. Bizde çalışan arkadaşlar da medyadan geldiği için 'kavga reyting yapar” düşüncesi var ama biz futbolda şiddeti fazla göstermek istemiyoruz. Bizdeki Maraton programını biz yaratmadık, biz kurulduğumuzda maraton vardı. Çok eski bir program. Orada iki tane Televizyon yıldızı var, Şansal Büyüka ve Erman Toroğlu. Bunlar kendi aralarında kararlaştırmışlar, iyi polis ve kötü polisi oynuyorlar. Kendi aralarında çok eğleniyorlar ama dışarıda çok ciddiye alınıyorlar. İlk yıllarda Erman Toroğlu ne zaman konuşsa önce Fenerbahçe yöneticileri arar, 'Bak görüyormusun bizi hiç sevmiyor' derler, sonra Galatasaray, ardından Beşiktaşlı yöneticiler arıyordu. Erman bir reyting şampiyonu. Bence söylediği hiçbir şey ciddi değil.”
Oturumda ESPN Classic'den Marco Fraizer de bir sunum yaptı.
Kongrede günün ikinci oturumunda “Türk Sporuna Farklı Açılım Getiren Vizyonerler” konulu oturumda Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu Başkanı Mümtaz Tahinciğlu ve “Futbolun Ekonomiye Katkısı” kitabının yazarı Tuğrul Akşar sunumlarını yaptı.
Turgay Demirel, federasyon başkanlığı döneminde Türk basketbolu için yaptıklarını anlattı. Demirel, Türkiye'de yapılacak 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda derece almak istediklerini belirterek, “Biz 2010 sonrasını da düşünüyoruz. Avrupa basketbolunun gelişmesi için NBA'in 6 şehir seçmesi bekleniyor. İstanbul da bu kentler için aday. Türkiye dünya basketbol ülkesi olacak” diye konuştu.
Mümtaz Tahincioğlu ise Formula 1'in Türkiye'ye geliş hikayesini anlattı.
Havaalanından otele gelince Adnan Polat ile tanıştığını anlatan Dean Saunders, “Adnan Polat kulübün ne kadar iyi olduğunu söyledi. (Tüm dünyada bizim 25 milyon, Fenerbahçe'nin 25 milyon taraftarı var) dedi. Kontratımı konuşuyorduk, daha sözleşme imzalamamıştım ama Adnan Polat 'Stada gel, antrenman var' dedi.
Antrenman diye geldiğim statta 40 bin kişi antrenmanı izlemeye gelmişti, ben hala daha kontratı imzalamamıştım. Adnan Polat 'Eğer imzalamazsan İngiltere'ye geri dönemezsin' dedi. Ben de sonunda imzaladım. Çünkü Türkiye'de inanılmaz bir sevgi gördüm” diye konuştu.
Saunders, Türkiye'de sporun çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu ifade ederek, “Türkiye'de sporun ve futbolun henüz potansiyeline ulaşmadığın düşünüyorum. Burada ben ve eşim çok güzel karşılandı. Geri geleceğim, eşimi ve oğlumu tekrar getireceğim” diyerek sözlerini tamamladı.
ÖZERDEM: FUTBOLA 1 MİLYAR DOLAR AKTARDIK
Digitürk Üst Düzey Yöneticisi (CEO) Ertan Özerdem, Türk futboluna yaklaşık 1 milyar dolar para aktardıklarını, bu kadar para aktardıkları ürünün iyi olmasını istediklerini söyledi.
Özerdem, 2001 yılından bu yana Türk futboluna sponsorluk yaptıklarını belirterek, “Bugüne kadar 590 milyon dolar kulüplere, 84 milyon dolar Futbol Federasyonu'na, 117 milyon dolar vergi olarak devlete para ödedik. Yani toplam 791 milyon doları Türk futboluna ve devlete aktardık. Lig TV harcamalarımız da 70 milyon dolar, bir de statlara girerken para ödüyoruz. Bu yılın Mayıs ayı itibariyle yaklaşık 1 milyar dolar Türk futboluna aktarmışız” diye konuştu.
Türkiye'de erkeklerin yüzde 65'inin maçları televizyondan canlı izlediklerini ifade eden Özerdem, “Bu kadar para aktardığımız ürünün iyi olmasını istiyoruz. Bunun iyi gösterilmesi Futbol Federasyonu, kulüpler ve medyanın elinde. Kulüplerin yöneticileri maçtan önce ve sonra çok atışıyor. Bu yüzden ürün zedeleniyor. Birkaç gün önce ispatlanmadan bir televizyon kanalında şike iddiaları ortaya atıldı. Medya bunu reyting almak için yaptı” diye konuştu.
Ertan Özerdem, Lig TV'yi NBA TV'yi örnek alarak kurduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: “NBA batmak üzereyken ABD basketbolunu sevdirmek için NBA TV'yi kurdular. NBA TV'de o kadar güzel sahneler görürsünüz ki o sporu sevmemek imkansız hale geliyor. Biz de Lig TV'de 'futbol bir eğlencedir' diye bunu işlemeye çalışıyoruz, ama zorluklarımız var. Bizde çalışan arkadaşlar da medyadan geldiği için 'kavga reyting yapar” düşüncesi var ama biz futbolda şiddeti fazla göstermek istemiyoruz. Bizdeki Maraton programını biz yaratmadık, biz kurulduğumuzda maraton vardı. Çok eski bir program. Orada iki tane Televizyon yıldızı var, Şansal Büyüka ve Erman Toroğlu. Bunlar kendi aralarında kararlaştırmışlar, iyi polis ve kötü polisi oynuyorlar. Kendi aralarında çok eğleniyorlar ama dışarıda çok ciddiye alınıyorlar. İlk yıllarda Erman Toroğlu ne zaman konuşsa önce Fenerbahçe yöneticileri arar, 'Bak görüyormusun bizi hiç sevmiyor' derler, sonra Galatasaray, ardından Beşiktaşlı yöneticiler arıyordu. Erman bir reyting şampiyonu. Bence söylediği hiçbir şey ciddi değil.”
Oturumda ESPN Classic'den Marco Fraizer de bir sunum yaptı.
Kongrede günün ikinci oturumunda “Türk Sporuna Farklı Açılım Getiren Vizyonerler” konulu oturumda Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu Başkanı Mümtaz Tahinciğlu ve “Futbolun Ekonomiye Katkısı” kitabının yazarı Tuğrul Akşar sunumlarını yaptı.
Turgay Demirel, federasyon başkanlığı döneminde Türk basketbolu için yaptıklarını anlattı. Demirel, Türkiye'de yapılacak 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda derece almak istediklerini belirterek, “Biz 2010 sonrasını da düşünüyoruz. Avrupa basketbolunun gelişmesi için NBA'in 6 şehir seçmesi bekleniyor. İstanbul da bu kentler için aday. Türkiye dünya basketbol ülkesi olacak” diye konuştu.
Mümtaz Tahincioğlu ise Formula 1'in Türkiye'ye geliş hikayesini anlattı.