Sarı Kırmızılılar geleceği genlerde arıyor

Güncelleme Tarihi:

Sarı Kırmızılılar geleceği genlerde arıyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 08, 2007 00:00

Galatasaray, 12-18 yaş arasındaki yıldız ve genç takımı futbolcularını genetik test bilgileri doğrultusunda eğitiyor. Genç takımdan gelip A Takımı’na yükselen Arda Turan, Kayserispor’da oynayan Özgürcan Özcan genetik veriler ışığında golcü olarak yetiştirildi. Ferhat Öztorun ve Aydın Yılmaz’ın genetik haritaları ise onları orta saha oyunculuğuna yönlendirdi, Galatasaray A Takımı’na yükseltti.

Galatasaray Spor Kulübü’nde beş yıldır sessiz sedasız yürütülen bu genetik çalışmayı Hürriyet’e anlatan Prof. Dr. Mehmet Kurtoğlu, "Bu alanda tüm takımlardan beş yıl öndeyiz, diğerlerine geçmiş olsun" dedi.

Galatasaray Spor Kulübü’nün seçmelerine katılan futbolcu adayları ön elemeyi geçtikten sonra gruplar halinde önce minik, yıldız ve genç, en sonunda da PAF (Profesyonelliğe Aday Futbolcu) takımına alınıyor. Minik takıma seçilenler, önce Galatasaray’ın Performans Laboratuvarı’nda dayanıklılık testlerinden geçiyor. Ardından İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Moleküler Tıp Anabilim Dalı’nda her birinin genetik haritası çıkarılıyor. Genetik harita, takımda oynayabilmek için tek kriter değil ama futbolcunun başarısının ipucu vermesi bakımından önemli sayılıyor.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Moleküler Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Turgay İsbir, isteğin Galatasaray’dan geldiğini belirtiyor: "Sporcunun genetik yapısını çıkararak spora başlaması başarıyı beraberinde getiriyor. Bu işi Türkiye’de biz başlattık."

G.SARAY’IN DNA BANKASI

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Moleküler Tıp Bölümü Deneysel Tıp Merkezi’nde Galatasaraylı futbolcular için DNA bankası da kuruldu. Beş yılda yaklaşık 200’e yakın sporcunun DNA’sı alındı, veriler bu merkezde arşivlendi. Turgay İsbir’in yönetimindeki ekip, kromozomlar, kas sistemi ve kan değerlerini ayrı ayrı inceliyor. Bu sonuçlar, doğal yetenekleriyle başarılı olmuş çeşitli mevkilerdeki futbolcuların genetik raporlarıyla karşılaştırılıyor ve PAF takımındaki sporcu buna göre yönlendiriliyor.

Galatasaray Spor Kulübü Sağlık Kurulu Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Kurtoğlu da öneriler doğrultusunda her futbolcuya kondisyon yapısına göre ayrı bireysel antrenmanlar hazırlıyor ve performans laboratuvarında futbolcuların takibini yapıyor.

Kulüpteki genetik çalışma, Fatih Terim, 2002’de Milan’dan Galatasaray’a döndüğünde başladı. Başlarda "Milan modeli" olarak sürdürülen bu genetik performans çalışmasını Terim’in halefi Rumen teknik direktör Gheorghe Hagi sürdürmek istemedi. Prof. Dr. Mehmet Kurtoğlu bu dönemi "Hagi, takımda Türk doktor bile istemedi. ’Futbolcularla anlaşıp sakat değilken bile sakat dersiniz. Beni başarısız yaparsınız. Romanya’dan doktor istiyorum,’ diyordu" diye anlatıyor. Galatasaray’ın şimdiki teknik direktörü Belçikalı Erik Gerets’in yardımcılarından Alman Reinhard Stumpf ve Erdal Keser, Köln Spor Akademisi mezunu. Bu testlerin önemini bildikleri için sistem sorunsuz işliyor.

DOĞU BLOKU ÖRNEĞİ

Genetik çalışmaların geçmişte Doğu Bloku ülkelerince başarıyla kullanıldığını, bu sayede bireysel spor dallarında başarılı isimler yetiştirildiğini hatırlatan Kurtoğlu, Galatasaray’ın da bu avantajdan yararlandığını söylüyor: "Türk futbolunda şu anda altyapısı en fazla başarı getiren kulüp Galatasaray. Genç milli takımlarda, çok sayıda Galatasaraylı futbolcu var. Altyapıdan A takıma en fazla futbolcuyu Galatasaray çıkarır. Bu, genetik performansa göre çalışmamızın sonucudur. Bu çalışmaya beş yıl önce başladık. Şimdi her takımdan beş yıl öndeyiz. Diğer takımlara geçmiş olsun."

Galatasaray’ın ekibinde Prof. Dr. İsbir’in yanı sıra, eski Galatasaray kulüp doktoru, Milli Takımlar Spor Hekimi Doç. Dr. Bülent Bayraktar, Moleküler Tıp Anabilim Dalı İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Öztürk, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Gökhan Metin yer alıyor. Doktorlar, sporcunun genlerine göre seçim yapmanın doping sayılmadığını, genlerle oynamanın ise doping olduğunu savunuyorlar. Etik dışı olduğundan Galatasaraylı futbolcuların genleriyle oynanmıyor.

Peki, iyi bir orta saha, forvet, savunma oyuncusu hangi genetik özellikleri taşımalı? Bu soruya ihtiyatla cevap veriyor araştırma ekibi. "Sorunuza açık bir cevap verirsek kulübün önü, çocuğunu ve kan tahliliyle genetik tahlil sonuçlarını kapıp gelen anne babalarla dolar. Toplum ne yazık ki bu tür suiistimallere açık..."

DOÇ. DR. BÜLENT BAYRAKTAR

Gene göre antrenman kas büyümesini etkiliyor

Bugün gelişmiş ülkeler üstünlüklerini savaşarak değil, spor alanlarındaki başarılarıyla ortaya koyuyor. Sporculardaki gen çalışmaları bu açıdan önemli bulunuyor. İlk aşama tespit. Sonra, genlerin, sporcuların performansıyla ilişkisi belirleniyor. Bilimsel etik ve uluslararası kurallara göre gen değiştirme çalışması yasak. Sporcunun genetik verileri ışığında uygulanan farklı antrenman yöntemlerinin kas kütlesinde nasıl bir değişim oluşturduğunu inceledik. Şu anda büyümeyle genetik yapı arasındaki ilişkiyi inceliyoruz.

PROF. DR. TURGAY İSBİR

Sağlık Müdürlüğü’nden izin alıyoruz

Örneğin futbolcu sahanın ortasında düşüp kalp krizi geçiriyor. Oysa bu genetik testlerle önceden saptanabilen bir risk. Sporcuların DNA’ları kimlikleri bildirilmeden bize gönderiliyor. Sporcunun performansını etkileyecek genetik yapıyı araştırıyoruz. Genin özelliğine bakarak orta saha oyuncusu ya da santrfor olabileceğini söylüyoruz. PAF takımındaki oyuncuların gen haritasını çıkardık. Sonuçları spor hekimi değerlendiriyor. Risk tayini yapılıyor, futbolcuların antrenmanları buna göre düzenleniyor. Koruyucu hekimlik açısından önemli bir adım bu. Veriler gelecekte tıbbın diğer dallarında kullanılacak. İnceleyeceğimiz her yeni gen için Sağlık Müdürlüğü’nden etik izin alıyoruz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!