“Rüzgarın kızı” yeni Süreyya'lar yetiştirmek istiyoy

Güncelleme Tarihi:

“Rüzgarın kızı” yeni Süreyyalar yetiştirmek istiyoy
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 26, 2012 15:22

Avrupa şampiyonu ve dünya ikincisi Süreyya Ayhan Kop, “Milli takımlar düzeyinde görev verilmesi halinde, bir çok 'Süreyya' yetiştiririm” dedi.

Türkiye'de bir dönem “Rüzgarın kızı” olarak anılan ve ülkenin daha önce önemli başarılar elde edemediği atletizmde Avrupa şampiyonu ve dünya ikincisi olmayı başaran Süreyya Ayhan Kop, doping cezası nedeniyle atletizmden uzaklaşmasının ardından, hayatını Antalya'nın Aşağıkaraman köyünde sürdürüyor. Bahçesinde 19 çeşit meyve ağacı ve kendi yetiştirdiği organik sebzelerin bulunduğu evde zamanının çoğunu koşarak ve 4 yaşındaki oğlu Yücel Can Kop ile ilgilenerek geçiren Kop, evinin kapılarını açtı.

Atletizme 13 yaşındayken zor şartlar altında Çankırı'da başladığını anlatan Süreyya Ayhan Kop, çok çalıştığını ve her yıl bir adım ileriye giderek Avrupa şampiyonu ve dünya ikincisi olmayı başardığını kaydetti. Kop, başarılar üst üste geldikten sonra hedeflerin büyüdüğünü ve artık olimpiyat şampiyonluğu ve dünya rekorunu düşünmeye başladığını dile getirdi. Hedefleri doğrultusunda çalışırken talihsiz bir olay yaşadığını söyleyen Kop, Amerika kampında doping numunesinin pozitif çıktığını, ancak bu durumu hiçbir zaman kabul etmediğini belirtti. İşlemediği bir suç nedeniyle profesyonel sporculuk hayatından uzaklaşmak zorunda kaldığını vurgulayan Kop, yıllardır suçsuz olduğunu ispatlamak için hukuk mücadelesini sürdürdüğünü ifade etti.

Bu dava nedeniyle asıl kaybedenin Türkiye olduğunu savunan Kop, “Ceza almasaydım Türkiye 3'üncü olimpiyat madalyasını alıyor olacaktı. En az bir kere dünya rekoru kırılmış olacaktı. Dünya rekoru sayılı insanlar tarafından kırılır. Bu ülke bu başarılardan mahrum edildi ve uzun süre de mahrum kalacağını düşünüyorum” dedi.

“Aslı madalya alırsa acım hafifleyecek”

Ceza almasının ardından atletizmi yakından takip etmeye devam ettiğini anlatan Süreyya Ayhan Kop, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Olimpiyata giden sporcuları yakından takip ediyorum. Kendi branşımda koşan Aslı'nın antrenmanlarını takip ediyorum ve onunla bizzat ilgileniyorum. Bin 500 metrede Aslı Çakır Alptekin koşarken, kendim koşuyor gibi hissediyorum. Onun yarıştaki heyecanını yaşıyorum. Yarış öncesi neler yaşıyorsam onun yarışında da aynı duyguları yaşıyorum. Heyecandan kalp atışlarım yükseliyor. Aslı'nın madalya alacağını düşünüyorum. O buna çok yakın. Aslı madalya alırsa acım hafifleyecek. Nevin Yanıt'dan da ilk 3'e girmesini bekliyorum. İlk üçe girdiği zaman sürpriz olmaz. Çok çalıştı ve alnının terini akıta akıta bu noktaya geldi.”
Türkiye'nin aldığı madalyaların kendisini onurlandıracağını vurgulayan Kop, kendisinin ülkeye küsme ve ihanet etme lüksünün olmadığını ifade etti. Her gün spor yaparak formunu koruduğunu kaydeden Kop, şöyle konuştu:
“Eşim ve ben spor adamıyız. İhtiyaç duyulan her anda görev yapmaya hazırız. Bizden faydalanılmaması çok üzücü. Bugün olimpiyatlarda antrenör olabilirdim. Bu bizim ayıbımız değil. Bizden faydalanmamak istemeyenlerin ayıbıdır. Görev verilmesi halinde, bir çok Süreyya Ayhan yetiştiririm. Milli takımda antrenör olmak isterim. Resmi olarak görev yapmıyor olabiliriz ama bizden yardım isteyen her sporcuya destek oluyoruz. Yaşadıklarımla ilgili özellikle milli sporculara uyarılarda bulunuyorum. Onların da çok dikkatli olması gerekiyor. Olimpiyat şampiyonu olamamam ve dünya rekoru kıramadan sporu bırakmam, içimde ukde olarak kaldı.”
Kop, oğlu Yücel Can Kop'un da atletizme büyük ilgisinin bulunduğunu ve birlikte yarışları izlediklerini kaydetti. Oğlunun televizyon izlerken takoz çıkışı yaptığını ve uzun atlamayı sevdiğini dile getiren Kop, oğlunun genlerinde sporculuğun yattığını ve kendisinden daha iyi atlet olmayı istediğini vurguladı.

"Atletizmde ivme bizimle yakalandı"

Eşiyle aynı sıkıntıları yaşadığının altını çizen Yücel Kop ise eşinin atletizm sporunda ilk olmanın zorluklarını yaşadığını ve kendisine sahip çıkılmadığını belirtti. Yücel Kop, “Eşime sahip çıkılsaydı, bu ülkede çok güzel şeyler yaşanacaktı. Atletizmde ivme bizimle yakalandı. Bütün yarışlarda Süreyya Ayhan farklı bir şekilde birinci oluyordu. Bu atletizmin önünü açtı. Basit hataların maliyeti büyük oldu” dedi.
Kop, atletizmi geliştirmek için çeşitli projeler üzerinde çalıştıklarını da belirtti. Ankara'da kamp eğitim merkezi kurmak istediklerini anlatan Kop, Türkiye'nin dört bir yanında seçmeler yaparak seçecekleri sporcuları 2020 olimpiyatlarına hazırlamak istediklerini ve bu proje için Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ile görüşme yapacaklarını belirtti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!