Ronaldinho gelse fark etmez

Güncelleme Tarihi:

Ronaldinho gelse fark etmez
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 01, 2007 00:00

F.Bahçe’nin Roberto Carlos, G.Saray’ın da Lincoln’ü alarak büyük sükse yaptığını belirten Beşiktaş’ın milli yıldızı, "Parayı gören, koşarak geldi. Kim olursa olsun, sahada yüreğini ortaya koyan kazanır. Bu kez bileğimizi bükemezler" dedi.

BEŞİKTAŞ ve Milli Takım’ın vazgeçilmezi İbrahim Toraman, yıldız transferlerin şampiyonluk garantisi olmadığını söyledi. Fenerbahçe’nin Roberto Carlos, Galatasaray’ın da Lincoln’ü kadrosuna katarak daha da güçlendiğini vurgulayan tecrübeli futbolcu, "Ezeli rakiplerimiz flaş transferler yaptı. Ancak, biz de önemli isimleri renklerimize kattık. Her şeye rağmen bu sezon 4 yıllık hasretimizi dindirip, mutlu sona ulaşacağız" dedi.

Fenerbahçe’ye geçen sezon kaptırdıkları şampiyonluğun acısını yeni sezonda çıkaracaklarını da sözlerine ekleyen İbrahim Toraman, Ertuğrul Sağlam ile başarıya ulaşacaklarını iddia etti. Yerli hocayla çalışmanın büyük avantaj olduğunu vurgulayan milli yıldız, yeni sezon öncesi rakipleri, özel yaşantısı ve Beşiktaş için şunları söyledi:

Fenerbahçe’nin Roberto Carlos, Galatasaray’ın da Lincoln’ü transfer etmesi büyük olay. Ancak, ortada da bir gerçek var. Üst düzey oyuncuların Türkiye’yi tercih etme sebebi alacakları astronomik ücretler. Parayı gören, koşarak geliyor. Dinlenmeyi bile beklemiyorlar. Geçmişte, Beşiktaş da flaş transferlere imza attı. Hoca olarak Del Bosque geldi. Carew’in transferini herkes hayal olarak görüyordu. Ama, Norveçli golcüyü Yıldırım Demirören getirdi. Mühim olan, Türkiye’ye büyük umutlarla gelen bu yıldızların, takımlarına neler verebildikleri.

Fenerbahçe, yeni sezonda Roberto Carlos’lu kadrosuyla sahada olacak. Galatasaray, Hagi’den sonra 10 numaradaki açığını Lincoln ile doldurmayı planlıyor. Herkesin gözü bu ikilinin üzerinde. Ancak, bizim yöneticilerimiz de transferde akılcı davrandı. Ezeli rakiplerimiz Ronaldinho’yu bile alsa farketmez. Beşiktaş, bu sezon şampiyonluğa ulaşacak.

Gençleri seviyorum

EKMEK parasını futboldan kazandığını sözlerine ekleyen İbrahim Toraman, "Yaşamım onun üzerine kurulu. Buna karşın basketbol ve yüzmeyi de çok seviyorum. Masa tenisinde de oldukça iddialıyımdır. Memleketim olan Sivas’a gittiğimde, oradaki dişli rakiplerimle kıran kırana maçlar yaparız. Kamplarda ise genç arkadaşlarla birlikte olmak beni daha çok mutlu ediyor. Burak, Mehmet Sedef ve Serdar ile iyi anlaşıyoruz. Müzikle de aram çok iyidir. Türk Halk ve sanat müziği aşığıyım" dedi.

Süper Kupa finalini iple çekiyoruz

BEŞİKTAŞ’ın iyi yolda olduğunu ve çok can yakacağını iddia eden İbrahim Toraman, geçen sezonu unutamadığını kaydetti. Siyah beyazlı oyuncu, "Fenerbahçe’yi, İnönü’de yenmiş olsaydık bugün bizim yüzümüz gülecekti. Kısmet değilmiş. Bu nedenle yeni sezona daha başka bileniyoruz. Özellikle de sezon başında Almanya’da Fenerbahçe ile oynayacağımız Süper Kupa finali bizim açımızdan büyük önem taşıyor. Kadıköy’deki kupa maçı sonrası Ricardinho’ya yapılanları unutmadık. Futbolcu cevabını sahada verir. Onlara ilk dersi Süper Kupa’da vereceğiz" dedi.

Sağlam’a güveniyoruz

Ertuğrul Sağlam
’ın büyük şans olduğunu da belirten Toraman, şöyle konuştu: "Dört yıldır şampiyonluğa ulaşamıyoruz. Beşiktaş’ın havasını çok iyi bilen ve burada yılları geçmiş biriyle yola çıkmak, bize güven veriyor. Yabancı hocalarda sürekli iletişim problemi oluyor. Ertuğrul hocayla, geçmişteki görüntümüzden çok farklı bir tablo sergileyeceğimize inanıyorum. İki kişi aynı dili konuşuyorsa, ortadaki problemler daha kolay çözülür. Türkiye’ye gelen yabancı hocalar, bizim dilimizi konuşmak için çaba göstermiyor."

2008’de boy gösteririz

MİLLİ
Takım’ın, Fatih Terim ile çok daha iyi bir hava yakaladığını vurgulayan Toraman, "Son maçımız da Bosna’ya yenilsek de kimse merak etmesin 2008’de boy göstereceğiz. Ay yıldızlı forma altında Avrupa Şampiyonası’nda da büyük başarılar yaşamak rüyalarımı süslüyor" diye konuştu. Bazı futbolcuların, "Benim idolum" yok diye konuştuğunu ve bunu anlamsız bulduğunu da ifade eden tecrübeli oyuncu sözlerini şöyle tamamladı: "Herkesin meslek yaşamında örnek aldığı biri vardır. Ben, Puyol ve Cannavaro hayranıyım. Onların maçlarını defalarca izlerim."

Tarihini bilmeyen geleceğe yön veremez

MÜKEMMEL bir kulübüz. 100. yılı aşkın bir camianın sorumluluğunu taşıyoruz. Burada inanılmaz bir atmosfer var. Beşiktaş’a geldiğim ilk günlerde kulübümüzün tarihini okudum. Tarihini bilmeyen, geleceğe de yön veremez. Mehmet Şamil, Fuat Balkan, Hakkı Yeten, Mehmet Üstünkaya, Süleyman Seba, Serdar Bilgili ve başkanımız Yıldırım Demirören’e kadar önemli yöneticilerimizin, Beşiktaş duruşu içinde taviz vermeden yürüdüklerini gördüm. Bu beni daha da kamçıladı. Siyah beyazlı formayı giyen birçok yıldız oyuncuyu örnek aldım.

Beşiktaş aşığıyım

GAZİANTEPSPOR’da adımı duyurmaya başladığımda Fenerbahçe beni istedi. Peşimde koştular. Ancak, doğuştan Beşiktaşlıyım. Gönül verdiğim renkler altında mücadele etmenin hayalini kuruyordum. Beşiktaş’ın teklifini de hiç düşünmeden kabul ettim. 26 yaşındayım. Yaşantıma dikkat ediyorum. İyi çalışıyorum. Maçlara çıktığımda da bütüm gücümü sahaya yansıtıyorum. Bir kaptan olarak, ben bunları yapmazsam, takım arkadaşlarıma örnek olamam.

Stoperde rakipsizim

TİPİK bir stoperim. Özelliğim, iyi bir savunmacı olmam. Nedense, bugüne kadar çalıştığım teknik direktörler benden sağ kanat, libero ve orta sahada yararlanmak istediler. Hocam, ne görev verirse yaparım. Ancak, üstüne basa basa söylüyorum. Defansın göbeğinde oynadığım her maçta performansım yüzde yüz olur. Savunmaya takviyeyi gereksiz görüyorum. Çünkü, gelen futbolcunun bizden çok daha iyi olması gerekiyor.

Hoca olacağım

2010
’a kadar boş mukaveleye imza attım. Ben bu camiaya ve renklere aşığım. Hiçbir zaman Beşiktaş’ta para anlamında sorun yaşamadım. Diğer takım arkadaşlarım da yönetimimizin fedakarlıkları sonucu, bu konuda problemle karşılaşmadı. Huzurluyum ve Allah sakatlık vermediği taktirde 35 yaşına kadar Beşiktaş formasını terletip, jübilemi yapmak arzusundayım. Hedefim, yeşil sahalara veda ettiğimde de teknik direktörlük yapmak ve bu kulvarda da başarılı olmak.

100. yılımızdaki hava yakalanmalı

SAHADA aynı futbol dilini konuşan ve oynayan takımlar, istikrarı da sağladığında tutulmaz. Bu şekilde şampiyonluk kazanılır. Bir hedefiniz varsa, sahaya çıkaracağınız takımın 11’i yıldızlar topluluğu olmalı. Ya da uzun yıllar bir arada oynayan futbolculardan kurulmalı. 100. yılda Beşiktaş böyleydi, mutlu sona ulaştı. O havayı yakalamalıyız. Beşiktaş forması altında sahaya kaptan olarak çıkmak benim için çok kutsal. Bu camiaya uzun yıllar hizmet vermek ve şampiyonluk kupasını da havaya kaldırmak istiyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!