Ogan Tarhan: 1 dakikası 1 milyar lira

Güncelleme Tarihi:

Ogan Tarhan: 1 dakikası 1 milyar lira
Oluşturulma Tarihi: Eylül 21, 2001 02:20

21 yaşındaki Michael Owen'ın sözleşmesi 21 ay sonra sona erecekti. Liverpool endişeliydi, Owen imzalamazsa, bu süre zarfında başka kulübe de gitmek istemezse, Liverpool belki de dünyanın ilk 100 milyon dolarlık futbolcusunu bedava kaptıracaktı. Çaresiz kesenin ağzını açtı Liverpool. Bugün yarın imzalanması beklenen yeni sözleşmeyle Owen haftada 70 bin sterlin, (yaklaşık 155 milyar TL) kazanacak.

Haftada 155 milyar, imza sonrası peşin para ve primlerle birlikte Owen'ın 2006 Haziran'ına kadar alacağı para 18 milyon pound, bugünkü kurdan tam tamına 40 trilyon. Haftada iki maçtan hesaplarsak, Owen'ın dakikası neredeyse 1 milyara geliyor. İnsanın, ‘‘Bu kadar da olmaz’’ diyesi geliyor ama alan memnun satan da memnun olunca bize de söyleyecek fazla bir şey kalmıyor.

İYİ NİYETLİ OLMAK HATA MI?

Perez'in pozisyonu penaltıydı. Erman Hoca ‘‘değil’’ diyor. Genelde hep haklıdır ama bu tip pozisyonlara farklı bir açıdan bakmak da mümkün. Çoğu zaman ceza alanı içinde seken ve havadaki toplara hücum oyuncusu önce yetişirse kalecinin direkt müdahelesi kaçınılmaz oluyor. Şimdi Perez topu kaleye değil de auta doğru vurarak darbeyi beklese herkes penaltı diyecekti. Neden? Perez'in suçu penaltıyı değil de golü düşünmek mi? Kaleye vurdu diye mi pozisyon geçti? Darbe yine aynı darbe.

Aynı mantık bir diğer ünlü pozisyon için de geçerli. Bushi kendisini yere bıraksa Mirkoviç sarı kart görecek. Ama Bushi devam etmek istiyor, futbol oynamak istiyor, sarı kart yok. Yani İstanbulspor, Bushi'nin iyi niyetinin kurbanı oluyor.

Perez'in pozisyonuna penaltı, Mirkoviç'e sarı kart verilmezse, onsekize giren auta vurup penaltıyı alacak, formasından çekilen hemen kendisini yere bırakacak. Ne dersiniz, iyi niyetli olmak hata mı?

GOLCÜLER TÜRKİYE'DEN

Belçika Ligi'nden gelen birçok futbolcu halen Türkiye Süper Ligi'nde top koşturuyor. Sommers, Thomas ve Youla ligimize renk katan isimler. Ama bizden Belçika'ya giden yabancılar da yeni sezonda manşetlerde. Eski Gaziantepspor'lu Desire M'Bonabucya Sint Truiden'de attığı 7 golle gol krallığı klasmanında ilk sırada. Trabzon'un geçen sene gönderdiği Norveçli Rune Lange de Bruges'de ilk 5 maçta 6 gol kaydetti.

3 MAÇTA 9 PUAN

F.BAHÇELİ bazı yöneticilerin Şükrü Saracoğlu Stadı'yla ilgili abartılı demeçlerinin sarı-lacivertli takımı Avrupa maçlarında olumsuz etkileyeceği belliydi. Bu düşünceye bazı gazetelerde çıkan yorumları ve başlıkları da katabiliriz. ‘‘3 maçta 9 puan’’,‘‘rahat kazanırız’’ gibi yorumlar futbolcuları son derece olumsuz etkiliyor. Kime karşı rahat kazanıyorsun, Barcelona'ya mı?

Biraz da Şampiyonlar Ligi'ni bilmeden verilen beyanatlar kaybettirdi bu maçı. 3-0'dan sonra en kolayı teknik direktörü eleştirmek. Oysa ki Denizli biliyordu ne kadar zor olacağını, puan için ne kadar çok savaşmak gerektiğini. Ama o sadece takımı kontrol edebiliyor, kendisi dışında gelişen ve konsantreyi dağıtan etkenlerin kontrolü onda değil. Şampiyonlar Ligi'nde hiçbir maçı oynamadan kazanamazsınız. Ne demek 3 maçta 9 puan! Peki deplasmanda puan alamaz mı Fenerbahçe?

Gücümüzü bilelim ama futbolculara yüzde yüz, hatta daha fazla savaşmadan maç kazanılmayacağını da hissettirelim. Bir de sahanın zeminiydi bizi üzen. Kadıköy'ün mükemmel zemini. Bozuk bir sahada, örneğin Ali Sami Yen'de bu kadar kolay teslim olmazdı Fenerbahçe. Her pasta top 5 kere sekerek gitseydi böyle oynayamazdı Barça. Her neyse, daha kazanılacak 15 puan var.


HAFTANIN SÖZÜ

‘‘Bir takım sahaya istediği kadar çok forvetle çıkabilir. Eğer o hücum oyuncularının topu kapma ve kullanma becerisi yoksa uygulanan sistem hiçbir işe yaramaz.’’ Charles HUGHES.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!