Moskova'da bir şampiyon

Güncelleme Tarihi:

Moskovada bir şampiyon
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2002 00:00

ALKIŞLARINIZLA karşınızda, işte ‘‘W’’ rumuzlu George Bush Moskova'da! İtiraf etmek gerekiyor ki, Vladimir Putin'in dün Kremlin'de ala ve valayla ağırladığı Washington lideri, ringde çok önceleri haklamış olduğu eski rakibini daha da küçük düşürmemek için ona hafif tevazuyla el uzatan muzaffer şampiyondan başka bir şey değil...Skor tabelası, ‘‘ABD 10 - Rusya 0’’ diye yazıyor!* * *EVET, örneğin, savunma bütçeleri açısından skor aynen böyle...‘‘Sam Amca’’ başımın gözümün sadakası olsun diye tankına, topuna, tüfeğine on yeşil papel attığında, ‘‘İvan Dayı’’ kapik kapik sayarak, işte zar zor bir teklik çıkartabiliyor.Nitekim bundan dolayıdır ki, yarın nükleer füzeleri azaltan yeni sözleşme imzalanacak.İki tarafın da bunu ‘‘Soğuk Savaşın gerçek sonu’’ diye cilalamasına boş verin.Rusya imzayı basacak, zira silolarında istifli duran ve durdukça da paslanan güdümlü silahların o pasını silecek bezi, güderisi, terabantini yok! Dedim ya, cep ve cepken delik.Eh, çakar almaz piştov domdomundan değil atom makinalarından konuşuyoruz.Icığını cıcığının üzerine an be an ve milim milim titremezseniz, meretler durduğu yerde öyle ‘‘bum’’ edebilir ki, maazallah, Çernobil Santralı bunun yanında kibrit alevi kalır.Dolayısıyla, pragmatik Putin, geçmişe mazi geleceğe gazi denildiğini hala anlamayan ve ‘‘yenilmez Kızıl Ordu’’ (!) nostaljiyasıyla avunan ‘‘cihet-i askeriye’’nin ‘‘bizi düşmana teslim ve elaleme rezil ettin’’ yaygarasına aldırmadan, nükleer füzeleri ıskartaya çıkartıyor.Tabii biraz da, bir taşla iki kuş vurmayı hedefliyor.* * *ÖTEKİ kuş, Kayalık Dağlar sembolü ‘‘Amerikan Kartalı’’nın ta kendisi.Zaten 11 Eylül ertesi, ‘‘arka bahçe’’ addettiği Orta Asya ülkelerine dahi ‘‘coni’’lerin yerleşmesini kabullenecek ölçüde ABD'yle gerçek bir ‘‘stratejik işbirliği’’ne girmiş olan eski KGB generali, bunun mevyalarını diplomatik ve ekonomik alanlarda da toplamak istiyor.Farkında ki, ne NATO genişlemesini, ne de ‘‘tek tabanca’’ kovboyu dizginleyebilir.Dolayısıyla, yine gayet pragmatik davranıyor ve hem o NATO'nun mümkün mertebe içine girebilmeyi, hem de o kovboyun terkisine oturmayı tek çare olarak görüyor.Böylelikle, hiç olmazsa tamamen devre dışı bırakılmak rizikosunu bertaraf edecek.Bizzat Birleşik Devletler'in ‘‘kollaması’’ sayesinde de belirli bir ‘‘itibar’’ koruyacak.Malum, Türkçede buna ‘‘dümen suyuna girmek’’ diyoruz ama, doğrusu burada Vladimir Putin'in eleştirilecek bir yanı yok. Yok, çünkü Rusya'nın başka alternatifi yok!Çökmüş ‘‘Kızıl İmparatorluk’’un kendini toparlayabilmesi ve uluslarası arenada tekrardan sözünü geçirebilmesi için, Volga üzerindeki köprülerin altından daha çok sular akması ve Moskova metrosundaki yoksulların daha çok fırın ekmek yemesi gerekiyor.Nitekim Putin de, George W. Bush'un ‘‘kayırmasıyla’’ Dünya Ticaret Örgütü'ne üye olabilmekten; aynı Bush familyasının lobiciliğiyle Teksaslı şirketleri Sibirya gazına teşvik etmeye, ekonomik planda, o fırınlardan çıkacak ekmekte Amerikan unu kullanmak istiyor.En nihayetinde de, böylesine Atlantikçi siyasetler sayesinde dahili konumunu pekiştirerek, gelecek oylamada bir defa daha Kremlin liderliğine seçilmeyi hedefliyor.* * *BUNLAR ne ölçüde gerçekleşir ve ne ölçüde gerçekleşmez, kesin bir kehanette bulunabilmek için müneccimbaşı olmak gerekiyor ama, hayat ve dünya ne garip değil mi?İşte öyle bir yerdeyiz ki, ringe serili iki ezeli düşmandan biri tekrar ayağa kalkabilmek için bugün tek çareyi eski rakibinde arıyor. O rakip de, biraz yalan, biraz gerçek, el uzatıyor.Kuşkusuz, dün bitti ve bugün zaten başka, yarın ise daha da bambaşka olacak!
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!