Metin Sertoğlu: TAKINTI!
Güncelleme Tarihi:
BU yıl kış şartlarının çetin geçmesinden, ‘‘ülkemizde tüm kara avcılığının, domuz, kurt, çakal ayrımı yapmadan’’ durdurulması talebini, yetkili kurum olan Milli Parklar Genel Müdürlüğü'ne ilettik. Baktık ki, aldırış eden yok, bu kez de durumun vahametini Orman Bakanı Sn. Nami Çağan ile Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Sn. Fikret Ünlü'ye anlattık. Sn. Çağan yetkisini kullanarak, avcılığı durdurdu. Gönül isterdi ki, Kara Avcılığı Yasası'nda katli her zaman serbest olan hayvancıklar da bu yasak kapsamı içine alınsın! Neyse ki, bu hayvanların da avlanması Orman Teşkilatı iznine bağlıdır, çok acil durumlar dışında, keyfi ve para için öldürülmelerine izin verilmez. Bu açmaz da kansız bir biçimde çözümlenmiş olur.
Atıcılık ve Avcılık Federasyonu ve şahsıma takıntılı yazar Mahmut Kulein, ‘‘Radikal Gazetesi’’nde yine yalan yanlış ve kasıtlı iftiralarla koca bir sayfayı doldurmuş. ‘‘Ayı avının yabancı avcılara açılmasına neden susuyormuşum?’’ Ayı avını halen yasaklı tutan kişilerin başında sevgili Bekir Coşkun ile bendenizin olduğunu duymayan, demek ki, bir sağır sultan, bir de Mahmut bey kalmış! Beyefendi şimdi de Av Turizmi'ne takmış kafayı! Taksın da, bizleri çıkar kavgasının içerisine çekmek istemesine bir anlam veremiyorum! Spor Tour isimli bir acentenin getirdiği İtalyan avcıların avlanmalarını engelleyip, tüfeklerine el koydurduğumda, Orman Bakanı'na mektup yazıp, turizmcilik adına beni kınayan yazar, şimdi hiç sıkılmadan ortakçılıkla suçluyor!
ÇİRKİN İFTİRA
Avcılığın yasaklanmasına çok içerlemiş olmalı ki; 1968 yılında grupça avladığımız ördeklerin önünde; 32 yıl önce övünülecek, günümüzde ise utanılacak olan, sararmış bir fotoğrafımızın altına, tarih koymadan yeniymiş gibi, av dönüşü anısı olarak köşesinde yayınlatıp, ‘‘Avı yasaklattık deyip, av turizm acenteleri açan federasyon başkanı’’ olarak çirkin iftirada bulunmuştur! (Acente sahibi ve ortağı hiç olmadım, av turizm acentesinin kapısından içeriye girmedim, avlaklarında avlanmadım ve bir acı kahvelerini dahi içmişliğim yok ki, hatırı olsun) Bazılarını MAK toplantılarından tanırım, aklı başlarında genç müteşebbis arkadaşlar. Mahmut beyin derdi nedir bu insanlarla anlayamadım! Avlanma bedellerini, türlerini, sahalarını ve tarihlerini tesbit edip avcılığa açan, başlarına orman koruma memurlarını diken, şayet çok vurulup az yazılıyorsa, yaşlı vurulup yavru gösteriliyorsa, bu zabıtları tutan yine ormancılar değil midir? Şu bir gerçek ki, ormancının haberi olmadan ne bir dal kesilir, ne de bir hayvan öldürülür! Takıntılı yazar göreve getirdiklerini söyledikleri Gen.Md.Hüsrev Özkara'ya, ‘‘yetkin yokken hayvancıklara avı kapatıyorsun, peki yetkini kullanıp, neden fiyatları artırmıyor, geçmiş yılın hesabından hayvanları öldürtüyorsun, kimden korkuyorsun?’’ diye sormuyor.
‘‘Ekolojik ve Ekonomik tahribat’’ olarak başlık atan yazar, bıldırcın katliamına çanak tutarken, ekoloji kelimesini hiç işitmemiş miydi? Ekonomi bilgisine bir diyeceğim olamaz. Niçin domuz hesabında hırçınlaşıyor? Yerli avcıların da domuzu parayla avlamaları şartını, koydurduğumda, MAK kararlarından çıkartanların başında kendileri değilmiş gibi, şimdi kalkmış ekonomi tacirliği yapıyor! Yerli avcılar tarafından bedavaya zevk için öldürülüp ormana terk edilen hayvanlar, anılan tahribatın da ötesinde tam bir vahşetin göbeğindedir! DYP'li eski çevreci yazar beyimiz bunu bilmiyor mu? Bir kerecik olsun ‘‘öldürmeyin hayvanları’’ sözünü neden telaffuz edemeyip, sadece akçeli işlere maydonoz oluyor! Çok mutluyum. Devlet bakanım Sn. Fikret Ünlü telefonla arayıp, telefattan kutulan hayvanlar adına bizleri kutladı, bizler de her iki bakanımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz.