Mesaj alınmıştır

Güncelleme Tarihi:

Mesaj alınmıştır
Oluşturulma Tarihi: Mart 09, 2005 00:00

G.SARAY-Beşiktaş derbisi haftanın heyecanı ve rengiydi... Çıkan sarı ve kırmızı kartlar ve de gözden kaçanlar... Onların her birini eleştiri masasına yatırıp, yangına körükle gidecektim. Oysa, pazar gecesi ekranlardan yükselen sesler, derbiyi bir sıra geriye salladı. Ve Gaziantepspor-Trabzonspor maçını gündeme taşıdı. Trabzonspor Basın Sözcüsü İbrahim Şahin’in maç sonrası sözleri Süper Lig’in ‘lekeli’ dosyasında yeni bir sayfa açacak gibiydi. Neler söyledi Şahin, bir dinleyin... İnşallah, Gaziantepspor’un bu denli hırslı olmasında bir başka motivasyon nedeni yoktur. Şahin, bu sözlerle üstü kapalı teşvik primini hatırlatmak istiyor ve iğneler batırarak konuşmasını sürdürüyordu. Gaziantepspor’un bu hırsına bir anlam veremiyorum. Sanki, sezona yeni başlamış gibiydiler. Ve Şahin adrese bir mesaj daha göndererek noktayı koyuyordu... Dilerim, her takıma karşı aynı hırsla oynarlar! Bilemiyorum, bu sözler bir yorum gerektiriyor mu? Ya da şöyle söyleyeyim... Anlaşılmayan bir şey var mı? * * * ŞAHİN’in konuşmaları yenilginin yarattığı bir şoktan mı kaynaklanıyordu. Yoksa, bir bildiği mi vardı Şahin’in. Günahı boynuna... Ve bir-iki saat içinde Gaziantep’ten beklenen yanıt hemen geldi. Hem de en yetkili ağızdan... Başkan Celal Doğan daha açık konuşuyordu. Ve diyordu ki... Gaziantepspor’un kapısından değil teşvik primi, Amerika’nın bütçesi bile giremez. Celal Doğan, teşvik primi sataşmasına kapılarını kaparken, bir de gönderme yapıyordu Şahin’e... Ne yapalım yani. Kalemizi mi açalım rakibe... Gaziantepsporlu futbolcular tek tip prim alırlar. Onu da biz veririz. İçeride ve dışarıda oynadığımız maçların galibiyet primi 4’er milyardır. Hepsi bu kadar. * * * EVET, Celal Doğan’ın dediği gibi... Hepsi bu kadar. Ama hiç de bu kadarla kalmayacak. Süper Lig yaşadığı sürece, bu iğneli sözler, sataşmalar ve ardından savunmalar her hafta gündeme gelecek... Ve kafaları karıştıracak. Kafaların karıştığı anda, Trabzonspor maçında forma giyen Gaziantepsporlu Erhan Namlı’nın sözleri ise, olayı bir başka boyuta taşıyordu... Üç gün önce yine Trabzonspor ile oynadığımız kupa maçında skor 3-0 olduktan sonra bizimle adeta dalga geçtiler. Ve centilmenliğe yakışmayacak hareketler yaptılar. Bu maçı bir intikam maçı olarak düşündük. Ve çıkıp onurumuz için oynadık. Bu da, yüreklere huzur veren ve Süper Lig’in üzerine çöken kara bulutları kovalayan bir açıklama... Ben inandım, sizleri bilemem... * * * BEŞİKTAŞ, G.Saray derbisini kaybetti. Ve maç sonrası yenilginin nedenleri masaya yatırıldı. Herkes düşüncelerini kelimelere döktü. Futbolcular da yenilgiye birer yorum getirdiler... Tayfur: Üst üste yaptığımız bireysel hatalar, bir gol yememize ve yenilmemize neden oldu. İ.Üzülmez: Beyin olarak maça hazır değildik. Ne istediğimizi bilmez bir şekilde oynadık. Cordoba: Bir anlık motivasyon eksikliği, pahalıya patladı. Pancu: İkinci yarıdaki en kötü futbolumuzu oynadık. Ve yenilgiyi hak ettik. Sergen: Maçı alacak gücümüz vardı. Ancak, bu gücü kullanamadık. Ve yenilgiye bir yorum da Rıza Çalımbay’dan geldi. Herkes giydiği formanın değerini bilsin. Sevgili Beşiktaşlılar, yukarıdaki değerlendirmelerden hangisi sizi tatmin etti. Dilerseniz, bir ipucu vereyim. Çalımbay, konuşmasını şöyle noktalıyordu... Herkes ayağını denk alsın. Yoksa... Şimdi, bir kez daha düşünün ve karar verin... * * * DERBİNİN en beğenilen futbolcusu G.Saray’ın yeni transferi Ribery idi. Bu futbolcu daha önce Beşiktaş’ın da transfer listesindeydi. Ribery’yi hem Feyyaz Uçar, hem de Sinan Engin izlemiş. Her ikisi de aynı raporu vermiş... Bu adamı alın. Durumu Del Bosque’ye anlatmışlar. Tonton, şu yanıtı vermiş. Kadrom yeterli. Gerek yok. Öyleyse, yoruma da gerek yok.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!