Lig bayramı

Güncelleme Tarihi:

Lig bayramı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 11, 2001 01:56

Bir yanda Fenerbahçe ve Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'ne, öte yanda G.Antepspor ve G.Birliği'nin UEFA'ya katılmaları herşeyin ötesinde tüm takımlarımızın oyuncu alış verişleri, transfer problemleri sona erdi ve koskoca bir lig sezonu patırdısıyla, gürültüsüyle devreye giriverdi.

Futbola gönül verenler, Edirne'sinden Kars'ına, Samsun'unundan Hatay'ına kadar yine formalarının rengi aşkına, o meret futbol topunun peşine takılıp koşacağız.

Tabii öncelikle dostluğu, kardeşliği, centilmenliği daima ön planda düşünerek. Başta yöneticiler, sporcular ve taraftarlar olmak üzere federasyonumuza, hakemlerimize ve futbola hizmeti geçen tüm insanlarımıza başarılarla dolu bir sezon diliyorum.

Yine mi ZAZA!

Telefon İstanbul Avcılar'dan Murat Erdemir ve arkadaşlarından geldi. Öyle öfkeliler ki sormayın gitsin,

‘‘Zaza efendinin başından intiharla sonuçlanan bir aşk macerası geçti. Sporcuya yakışmayacak yeni aşklar yaşadı, iri vücuduna akıl almayacak dövmeler yaptırıp taraftarlardan büyük tepki aldı. Nihayat yönetim uyanıp Zaza'yı Fenerbahçe basketbol takımından uzaklaştırdı. Şimdilerde bakıyoruz, Zaza yine Fenerbahçe'de. Üstelik halen bir sporcuya yakışmayacak özel gece hayatı yaşadığı halde. Yani affedersiniz bu Zaza bulunmaz Hint kumaşı mı?

Ben de şaşkınım çocuklar. Ne oldu, nasıl oldu da bu çocuk yine Fener'e alındı. Hiç aklım ermedi. Karar yine de yöneticilerindir.

Bu nasıl FIFA?...

FİFA, sözüm ona bütün dünya futbolunu yönetiyor ama son zamanlarda aldığı kararlarla ortalığın tozunu dumanını atıyor.

Bundan en çok rahatsız olan ülkelerden biri de Türkiye'miz, dolaylı olarak da Fenerbahçe ve Beşiktaş takımlarımız. İşte İstanbul Kadıköy'den İrfan Kanmaz'la, Ihlamur'dan Cavit Tampınar'ın satırları. ‘‘Siz ne derseniz deyin, bu FİFA yaşlandı beyefendi. Dikkat edin yönetmenlerin her kura çekilişinde elleri titriyor.

Bu nedenle verdikleri kararlar da sağlıklı değil. Hele bizlerin hülle dediğimiz olaydaki Arjantin kararları, ortalığı karma karışık etti.

FİFA, Fener'le Beşiktaş'a (Anlaşması sona ermiş ve yaşı 23'ü geçmiş istediğiniz futbolcuları alabilirsiniz) diyor, Türkiye Futbol Federasyonu lisans vermiyor. Bu nasıl iştir? Nasıl FİFA'dır? Yoksa T.F.F., FİFA'nın da üstünde bir federasyon mu?’’ Güldürmeyin beni allah aşkınıza. Ancak son olayları izledikten sonra, sizlerede hak verdim. Kısaca benim de FİFA'nın işine ve son transferlerin uygulanışına aklım ermiyor. Kusura bakmayın.


ÖPÜYORUZ SENİ SÜREYYA


Dünya Atletizm Şampiyonası'nda 1500 metre'de yarışan sporcumuz Süreyya Ayhan final koşunca, atletizme gönül verenler ertesi sabah telefonlarla sevinçlerini dile getirdiler.

İstanbul Bağlarbaşı'ndan Ertuğrul Göksan ve arkadaşları bu sevince en güzel duygularla katıldılar.

‘‘Yıllardır bugünlerin özlemiyle yanıp tutuşuyorduk. Hepimiz futbolun peşine takılmış, atletizmi hiç umursamıyorduk. Süreyya Ayhan'ımız Dünya Şampiyonası'ndaki büyük başarısıyla, düşlerimizde büyük bir patlama yaptı. Bir anlamda aklımızı başımıza getirdi.

Artık lütfen atletizme gereken önemi verelim, sırada bekleyen öteki şampiyonlarımızı onure edelim. Değil mi beyefendi ?’’

Ben yıllar boyu Balkan ve Avrupa Şampiyonları'mızı gördükten sonra 1948 Londra Olimpiyatları'nda rahmetli Ruhi Sarıalp'in üç adımda olimpiyat 3. olduğunun mutluluğunu da yaşadım.

50-60 yıl önce stadyumlarımızda GÜL KUPASI, CEZMİ OR KUPASI, LİSELERARASI ATLETİZM ŞAMPİYONLUKLARI, yapılır, 20-25 bin seyirci izlerdi bu yarışmaları.

Sonra her konuda talihi dönen Türkiye'mizin atletizmi de çöke çöke bugünlere geldi.

Süreyya, bu nedenle spor dünyamızda atletizm dalında, büyük bir patlamanın öncüsü olmuştur. Süreyya'mızı kutluyor, atletizm sevenler adına tüm sporculara ‘‘Haydi gençler pistlerde yarışmalara ve yeni yeni şampiyonluklara’’ diyorum.

Spor terörüne son

Konuyla ilgili faks ve telefonlar sadece bir kulübün taraftarlarından değil, çeşitli takımlara gönül verenlerden geldi.

Önümüzdeki sezon için tribün terörüne son verilmesini arzu eden taraftarların topluca istekleri şöyle;

‘‘Yıllardır birbirimize ana avrat küfürler ediyoruz. Arada dayak da yiyip, paramızla pulumuzla rezil oluyoruz. Bıktık bu eylemlerden. Artık terbiyemizi takınıp centilmence maç seyretmek istiyoruz. Kısaca bu yıl sporda da teröre son verilmesini arzu ediyoruz ağabeyimiz’’ deyip, yardımımı istiyorlar.

Böylesine delikanlıca ve candan yazılmış bir uyarıya benden yardım değil, canımı isteyin, vallahi vermeye razıyım. Herşeyin ötesinde benim taraftarlarım Kanarya'lısı, Cimbom'lusu, Karakartal'lısı ya da hangi takımın taraftarı olursa olsun, hepsi birbirinden daha delikanlı ve terbiyelidir.

Bazen aralarında bir iki takışma olur ama, onları da biz büyükleri görmezlikten gelirsek, bu ve bundan sonraki tüm spor olaylarında, en güzel günleri hep birlikte yaşarız.

Öyle değil mi aslanlarım?.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!