Kütüğünde Kasımpaşa yazıyor

Güncelleme Tarihi:

Kütüğünde Kasımpaşa yazıyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 21, 2012 00:00

Hem bilgili hem özgüvenli hem de inançlı. Gerektiğinde de hasmını yere vuracak kadar da sıkı bir Kasımpaşalı.

Haberin Devamı

İnsanların hayatlarına yön veren çoğu kez seçimleridir. Doğru seçimler yapamazsanız, yeteneğiniz varsa da başarıyı yakalamak zorlaşır. Abdullah Avcı’nın, doğru seçim konusunda sorunu vardı başlangıçta. Futbolculukta hak ettiği yere de gelemedi bu yüzden. İstanbul’da, Kasımpaşa’daki mahalle maçlarından çıkıp Vefa genç takımında, sonra da Fatih Karagümrük’te parlamıştı yıldızı. Hatta Galatasaray ve Beşiktaş peşindeydi. Ama Avcı, Rizespor’u seçti. Ailesinin Rizeliliğinin de etkisi vardı bunda.
İyi bir forvetti. Özellikle hava toplarında etkiliydi, arkadaşları ona “Uçan kafa Apo” diyordu. (Fanatik, 18 Kasım 2011) Sonra da 2. ve 3. ligde İstanbul’un çeşitli semt takımlarında oynadı. Jübilesini İstanbulspor’da yaptı.

EĞİTİMDE YANLIŞ SEÇİM

Liseden sonra okumamıştı. Zaten okumakta gözü yoktu, varı yoğu futboldu. Futbol ve eğitimin birlikte yürüyeceğine inanmıyordu. Yıllar sonra tam tersini yapıp futbolcu adayı gençlere eğitimi ihmal etmemelerini tembihleyecekti.
Kendisi de eğitim açığını kapatmak için sürekli okuyordu. Medyayı takip ediyor, vizyona giren filmleri kaçırmıyordu. Çünkü gözünü teknik direktörlüğe dikmişti, kendisini geliştirmek istiyordu. Zaten teknik direktörlük, biraz da liderlik demekti. Kasımpaşa’da arkadaşları hep “Apo önden giderdi, beş kişi de arkasından” demişti.
Antrenörlüğü İstanbulspor’da Ziya Doğan’ın yanında başladı. Sezon sonu Doğan ayrılınca, kalan yedi maçta Aykut Kocaman ile birlikte çalıştırdı takımı. Üç yıl sonra geçti rüyalarının kulübü Galatasaray’a. Çıkışı da orada yaptı. 2004-2005 sezonunda şampiyon oldu çalıştırdığı genç takım. En önemlisi, o gençlerin arasından Arda Turan gibi geleceğin yıldızlarının çıkmasıydı. Çok sevdiğini anlatmak için “Kızım olsa Arda’ya verirdim” bile demişti.
Bu başarı, Avcı’yı 17 Yaş Altı Milli Futbol Takımı’na taşıdı. Bu takım, Peru’daki 2005 Dünya Şampiyonası’ndan dördüncülükle dönünce Avcı’nın ünü perçinlendi. Süper Lig takımlarının peşine düştüğü isimdi artık. Yanlış seçim yapmaktan onu alıkoyan İstanbul Büyükşehir Belediyespor’un başkanı Göksel Gümüşdağ’dı.
Teknik direktörlükteki başarısı bir yana Avcı için Gümüşdağ ile dostluk, iktidara yakınlaşmak anlamına geldi. Gümüşdağ’ın, 2006’da Emine Erdoğan’ın yeğeni Müge Gülbaran ile evlendiği nikahta Başbakan Tayyip Erdoğan ile tanıştı Avcı. İkisi de hem Kasımpaşalı, hem de aslen Rizeliydi. Hatta Avcı’nın annesi, Başbakanın komşu köyündendi.

Haberin Devamı

YERE YATSANA AVCI

Haberin Devamı

Avcı, İstanbul Büyükşehir’i ilk sezonda Süper Lige çıkardı. 2007’de ise Galatasaray’ın teklifini kabul etmedi. İstanbul BB, onun yönetiminde Süper Lig’in korkulan takımıydı. Hatta 2011 Türkiye Kupası’nda da final oynadı, kupayı penaltılarla kaptırdı Beşiktaş’a. Maç sonrası havaalanında Beşiktaşlı taraftarlar, “Avcı yere yatsana” diye bağırdı. Bu slogan önceki maçlarda İstanbul BB’li futbolcuların zaman geçirmesini protesto için doğmuştu. Aslında genelde sakindi Avcı. Ama o gün Kayseri’de kendini tutamadı, Beşiktaşlılara saldırdı yanındaki futbolcu ve taraftarlarla. İlginçtir, özür dilemedi. “Hepimizi kuzu sanıyorlar ama kütüğümüzde Kasımpaşa yazıyor. Hepimizin bir sabrı var” dedi sadece.
Birkaç ay sonra Hollandalı Hiddink’in ayrılmasından sonra A Milli Takım için akla gelen ilk isimlerdendi. Dikkate değer bir tesadüfle, eski hamisi Göksel Gümüşdağ, bu kez TFF Başkanvekiliydi. Milli Takım için yıllığı 1.5 milyon Euro’ya imza attığı törende gülümsüyordu Gümüşdağ.
Milli Takım için ‘deneyimsiz’ eleştirileri geldi. Cemaat kontenjanından bu göreve getirildiği de yazılıp çizildi. Avcı, rahattı bu iddiaları yanıtlarken. “Elhamdülillah Müslümanım. Laik cumhuriyetin bir çocuğuyum. Nasıl bir yaşamım olduğunu araştırabilirler.” (Spor Toto Süper Lig)
“Türk futbolunu yeniden yapılandırmak” gibi büyük bir iddiayla başladı Milli Takım’da. Hazırlık maçlarında takımla birlikte cuma namazına gitmesi önemli bir farklılıktı eski dönemlere göre. 2014 Dünya Kupası elemelerinde Milli Takım üst üste yenilgiler aldı. Romanya ve Macaristan’a da yenilip Dünya Kupası hayali suya düşünce eleştiri okları ona çevrildi. İstifa bekleyenler yanılıyordu. Abdullah Mucip Avcı, iniş çıkışlı bir süreçten gelmişti oraya. İnatçı, kolay vazgeçmeyen, darbelere alışık kişiliği izin vermez bırakmasına. O, bir Kasımpaşalı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!