Köpekbalıklarına ve aslanlara koruma

Güncelleme Tarihi:

Köpekbalıklarına ve aslanlara koruma
Oluşturulma Tarihi: Haziran 11, 2004 23:01

Soyu tükenmekte olan türlerin korunma-sıyla ilgili uluslararası bir sözleşme olan CITES’in listelerinde değişmeler için yapılan yeni önerilerde, vücutlarının çeşitli parçaları için avlanan ve sayıları gittikçe azalan büyük beyaz köpek balıkları ile aslanların daha fazla korunması istendi.

İlk önergede, köpek balıklarını, avcıların yaptığı büyük istismardan koruyabilmek için, bu türün dişlerinin, çenelerinin ve yüzgeçlerinin ticaretine düzenleme getirilmesi planlanıyor. İkinci önergede ise, aslanların vücut parçalarının ticaretine tamamen yasak getirilmesi isteniyor.

Bir diğer önergede ise, köpek balıkları ve aslanların aksine sayıları oldukça fazla olan fillere ait fildişlerinin ticaretine yasal bir şekilde devam edilmesi isteniyor ve bu konuda önceden belirlenecek kotaların koyulabileceği belirtiliyor.

Yokolacak tür

Aynı önergede fil derisinin ticaretine de yeniden başlanması öneriliyor. 166 ülkenin imza attığı CITES sözleşmesindeki değişiklik önergeleri ekim ayında oylanacak ve bir önergenin geçerli olabilmesi için oyların 3’te 2’sini alması yeterli olacak.

Madagaskar ve Avustralya, büyük beyaz köpek balıklarının, CITES sözleşmesine göre sıkı bir ticari düzenleme getiren ve ticarete kota koyan Ek 2 listesine kaydedilmesini istedi. New York’taki Yaban Hayatı Koruma Topluluğu’ndan köpek balığı uzmanı Ramon Bonfil ‘Hemen bir düzenleme yapılmasının oldukça önemli olduğunu düşünüyoruz. Yoksa bu tür yok olacak’ dedi.

Köpek balıklarının çene ve dişlerinin yerel piyasa içinde satımının sınırlanması ve ihracatının yasaklanması isteniyor. 1970’lerin ünlü filmi ‘Jaws’ın ardından köpek balığı avcılığının daha popüler olduğu ve bu hayvanların sayılarının dramatik bir şekilde azaldığı belirtiliyor. Bonfil, kuzeybatı Atlantik’ten örnek vererek, sırf o bölgedeki köpek balığı sayısının son 20 yılda yüzde 80 azaldığını söylüyor.

Güney Afrikalı bir yetkili ise, ‘Bazı ülkeler köpek balıklarını koruyorlar, ama bu hayvanlar kıtalar arasında göç edebildikleri için, ancak uluslararası bir yasak koyucu olabilir. Birkaç kilometre yüzdükten sonra korumasız hale gelebilecek bu hayvanları uluslararası sularda korumanın pek bir anlamı yok’ dedi.

Afrika aslanı

Kenya’lı yetkililer ise, halen Ek 2 listesinde yer alan ama büyük bir tehlike altında olan Afrika aslanlarının, tam anlamıyla bir yasaklama getiren Ek 1 listesine alınmasını istiyorlar. Geçtiğimiz aylarda yapılan incelemeler sonucunda 23.000 kadar Afrika aslanının mevcut olduğu ortaya çıkmıştı.

Kenyalılar önergelerinde, olgun Afrika aslanı sayısının 10.000’den az olgunu, Batı ve Orta Afrika’daki aslanların izole edildiğini ve koruma altındaki alanlarda bile sayılarının azaldığı söylüyorlar.

Tartışmalara yol açan bir önerge veren Namibya da, yılda 2 tonluk fildişi ihracatına izin verilmesini istiyor. Ayrıca Namibya ve Güney Afrika, dışarıya fil dersi satabilmeleri için izin verilmesini talep ediyor.

CITES sözleşmesindeki düzenlemeler için son olarak 2002’nin kasım ayında yapılan toplantıda Namibya, Botswana ve Günay Afrika’ya, stoklarını bitirene kadar fildişi satma izni verilmişti. Dünya Doğayı Koruma Vakfı’ndan Sue Lieberman bütün önergelere açık olduklarını vurgulayarak, yapılacak bütün önerilerin ekim ayından önce detaylı bir şekilde inceleneceğini söyledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!