Kod adı biyolojik pasaport

Güncelleme Tarihi:

Kod adı biyolojik pasaport
Oluşturulma Tarihi: Mart 29, 2013 12:46

Dünya Anti-Doping Ajansı'nın (WADA) 2015'te uygulamaya koyacağı yeni “kod”da biyolojik pasaport daha da güç kazanacak.

Haberin Devamı

Lozan'da 19-20 Mart tarihlerinde yapılan WADA Dopingle Mücadele Sempozyumu'nda, 2015'te uygulamaya konacak yeni WADA Kurallar Bütünü (kod) masaya yatırıldı. Yeni kodda özellikle biyolojik pasaport daha da önem kazanırken, tespit yöntemleriyle birlikte dopingi gizleme metotları geliştiğine dikkat çekildi.

Sempozyuma Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Dopingle Mücadele Komisyonu Başkanı Türker Arslan ve üyeler Rüştü Güner ile Haydar Demirel katıldı. Haydar Demirel yaptığı açıklamada, sempozyumda biyolojik pasaportun öneminin giderek artacağının belirtildiğini söyledi. Demirel, WADA'nın dopingle girdiği mücadelede destek aldığı İnterpol, gümrük muhafaza ve ilaç endüstrisiyle ilişkilerini daha da geliştireceğini ifade etti. Demirel, “WADA, ilaç endüstrisi ile işbirliği içine girerek ilaçları oluşturulma aşamasında kontrol etmeyi planlıyor. WADA'ya göre doping, sadece elit sporcuları ilgilendirmiyor, halk sağlını da tehdit ediyor” diye konuştu.

Yeni yöntemler geliyor
2015'te devreye girecek yeni koda göre sporcularda geçmişe dönük 8 yıl olan eski örneklerin incelenme süresinin 10 yıla çıkacağını kaydeden Demirel, şöyle devam etti: “Yeni kodda ceza almış kişilerle çalışmakta, kural ihlali sayılacak. Söz konusu yarışma 30 günden fazla sürüyorsa müsabaka yeri dışında da test yapılabilecek. Sporcu 18 ay içinde 3 kez beyan ettiği yerde bulunmazsa kural ihlali yapmış sayılıyordu. Bu sürenin 12 aya düşürülmesi planlanıyor. Ayrıca WADA yakın gelecekte tespit yöntemlerinde hematolojik, steroid, endokrin, protein ve genetik profil konularını da devreye sokacak.”

Sempozyumda WADA Standard ve Harmonizasyon Sorumlusu Rune Anderson'ın Türkiye'deki gelişmeleri sorduğunu ve bilgi aldığını belirten Demirel, “WADA'nın diğer üst düzey yetkilileri de Türkiye'ye verilen önemi dile getirdiler. Sempozyumda öne çıkan konular, TMOK Dopingle Mücadele Komisyonu olarak yakın bir gelecekte biyolojik pasaport konusunda ciddi adımlar atmamızın ne kadar önemli olduğunu gösterdi” diye konuştu.

Alman bisikletçinin doping itirafları
Demirel, sempozyumun en ilgi çekici konuşmacılarından biri olan Alman bisikletçi Jörg Jaksche'nin samimi itiraflarda bulunduğunu söyledi. 2007'de “Operasyon Porto” adıyla yürütülen soruşturmada 10 yıldır doping kullandığını itiraf eden Jaksche'nin, “Günde 6 saat yağmur altında antrenman yapmak bir hayalin gerçekleşmesi içindir, doping maddesi kullanmamak ise bu hayale karşı gelmek anlamına geliyordu” ifadelerini kullandığını kaydeden Demirel, şöyle devam etti: “Jaksche sporcuların, doping almanın kötü bir şey olduğuna inanmalarına rağmen karşı durmalarının da çok zor olduğunu söyledi. Jaksche'ye göre etrafındaki herkesin bunu yaptığını bilmek olayın rahatsız edici boyutunu azaltıyordu. Takım doktoruna bu işin tehlikesini sorduğunda ise '100 kilometre hızla yokuş aşağı bisiklet sürmek de tehlikeli' yanıtını almış. Özellikle bunu teşvik ve tedarik edenlerin de ceza almaları gerektiğini savundu.”

Jaksche'nin konuşmasının dopingle mücadelede bazı ip uçları vermesi açısından önemli ve düşündürücü olduğunu ifade eden Demirel, sözlerini şöyle tamamladı: “Jaksche, başarılı olduğu sürece hükümetin kendisine parasal yardım yaptığını, daha iyi kamp olanakları sağladığını söyledi. Bunun da kendisini ve diğer sporcuları dopinge zorladığını, oysa temiz sporculara destek verilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Jaksche'nin bahsettiği konular ülkemizde dopingle mücadele açısından gerçekten çarpıcıydı.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!