Kızmayın
Güncelleme Tarihi:
İlk üç dakikada yakaladığımız iki net gol poziyonu var. Ve iki vuruşta da top kaleyi bulmuyor. Sonra Bayern kalemize ilk kez geliyor. Orta çizginin biraz ilerisinden bir ölü top. Bizim defans seyrediyor. Ne seyretmesi, uyuyor. Bir kafa ve Bayern ilk golünü atıyor. 30. dakikaya geliyoruz. İlkinin kopyası bir pozisyon. Bizimkiler yine ninni yavrum ninni. Yine bir kafa ve haydi güle güle.
Hem eline geçirdiğin fırsatları değerlendirmeyeceksin, hem de ucuz goller yiyeceksin. Sonra da ‘‘Vay başıma gelenler’’ diyeceksin. Hadi canım sen de. Hep aynı sıkıntı, hep aynı dert. İki kale önünde inanılmaz bir beceriksizlik, inanılmaz bir gaflet. Avrupalı böyle kolay gol yemiyor. Ayağına, kafasına gelen kısmetleri de tepmiyor. O nedenle de puanları üçer üçer cebine atıyor. Biz bunu öğrenemediğimiz sürece her şey boşuna.
Amokachi yoktu, Mehmet yoktu. Tamam, büyük eksiklik. Ancak, sen böyle bedava goller yedikten sonra Amokachi olsa ne yazar, Mehmet olsa ne yazar. Toshack'a kimse kızmasın. Bir aydır sakat olan oyuncuyu hiçbir teknik direktör ilk 11'e koymaz. Yorgan döşek yatan Mehmet'e de formayı vermez. Defanstaki ihmalin yanı sıra, kanatlardaki yetersizlik de işin tuzu biberi. Olmuyor, olmuyor, olmuyor. Hele hele Avrupalı'ya karşı hiç olmuyor. Maça üzüldüm, Fevzi'ye sevindim. Fevzi kaleyi devralırsa yabancı hakkını ileride kullanırsın. Aman aslanım aynen devam. Maçı kaybettik, seni kaybetmeyelim.