Keskin Bıçak

Nedim BUBİKSEZEN Aksu, bizden biri, İzmirli. Bana göre, müziğimizin, ‘‘Olmazsa olmazı’’, gerçek kraliçesi... Geçenlerde 500'üncü şarkısı Keskin Bıçak'a çektiği klibi izledim, çok hoştu. Ve de her dinlediğimde olduğu gibi, yine allak bullak oldum... * SÖZ ve müzik, tabii ki Sezen Aksu'nun. Ama ne sözler... ‘‘Geldim yarım, kaldım yarım / Neydi, ne oldu şu tez canım / Ertelendim hayattan, sevdim yarım / Derken bugün olmazsa, olur yarın...’’ Şarkıyı ezberlemek isteyenlere de yardımım da unutulmasın yani. * VE en can alıcı bölüm: ‘‘Kendimden kaçak / Yarim keskin bıçak / Nerde bende o yürek / Yardan cayacak...’’ Bu bölümde içimde fırtınalar koparken düşünüyorum... Keskin bıçak... Bıçak sırtı... Aklıma aniden Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina geliyor... * NE ilgisi varsa Karşıyaka Katlı Otoparkı da takılıyor. Piriştina iki arada, bir derede mi? Yargıya saygılı... Gönülden istemiyor belki, ama yıkım girişimini başlatmak zorunda. Erteleme formülleri aranıyor. Yıkımdan dönmenin yolu var mı? ‘‘Bir siyasetçi olarak çok zorda olduğunu’’ kendisi de açıklıyor... Tabii ki kolay gelsin. Gerçekten ne ilgisi var yahu? * HAA aklıma gelmişken... Şarkıya eşlik etmek, ya da mırıldanmak isteyenler bu, ‘‘Kendimden kaçak’’ diye başlayan bölümde dikkatli olmak zorunda. Çünkü, burada tize doğru, vites yükseltiyorcasına çıkış yapmak gerekiyor ki, her babayiğidin harcı değil. Ben denedim, sonra da konu komşu, eşimle kızımın canına kastettiğimi sanmasın diye vazgeçtim... * ŞARKININ bir yerinde de, ‘‘Ben bu dünyayı anlayamadım / Niyetlendim de altından kalkamadım’’ deniliyor... ‘‘Konak Belediye Başkanı Erdal İzgi de, bir meclis üyesinin (Biz sana harcaman için 10 milyar ayırdık. Neden sadece birini harcadın) diye hesap sormasından sonra böyle demiştir herhalde’’ diye düşündüm. * ŞARKININ beni ne hale getirdiğini, bilmem anlatabildim mi? Bu duygu selinde aklıma Piriştina ile İzgi geliverdi. Gerçekten garip.... Canım başkanlar o kadar da zorda değil herhalde. Allah Allah, durup dururken nereden de çıktı? * SONUNDA Keskin Bıçak'a dönüyorum... Tam sakinleşirken, çığırımdan çıktım gibi geliyor. O, ‘‘Kendimden kaçak’’ diye başlayan bölümde fırtına doruğa ulaşıyor. Ama kendimden eminim, ‘‘Ben yardan caymayı da, bunu yapacak yüreği de istemiyorum, aramıyorum...’’ İlgiliye duyurulur... * KESKİN Bıçak sonunda beni uzun, ama çok uzun yıllar öncesine götürüyor. Ankara'da Küçük Esat'ta Sezen Aksu ile karşılaşmamızı anımsıyorum, üstelik sabaha karşı... Sezen Aksu'ya ilk kez, ‘‘Minik Serçe’’ deyip yakıştıran, rahmetli Yavuz Gökmen'in evinde... Geçmişe dalıyorum, yine gözüm mü yaşardı?