yüksek gerilim hattındaki kargalar bir evrensel yasayı çürütmek kolaydır.örneÄŸin; carl hempel' in "bütün kargalar karadır" varsayımı,bir tek beyaz karga

Güncelleme Tarihi:

yüksek gerilim hattındaki kargalar bir evrensel yasayı çürütmek kolaydır.örneğin; carl hempel in bütün kargalar karadır varsayımı,bir tek beyaz karga
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 09, 2000 00:00

yüksek gerilim hattındaki kargalar bir evrensel yasayı çürütmek kolaydır.örneÄŸin; carl hempel' in "bütün kargalar karadır" varsayımı,bir tek beyaz karga tarafından çürütülebilir.rudolf carnapçocukluÄŸumda köy yolunun üstündeki kurukafa iÅŸaretli yüksek gerilim hattına baÄŸlı elektrik tellerine tüneyen serçelere hayretle bakar, kendime, onları neden elektrik çarpmadığını sorar, bir yanıt bulamazdım. ÅŸimdi ise, yine o tellere yalnızca "kuÅŸ" oldukları için tüneyebilme hakları olan kargalara üzüntüyle bakıyor, onları neden elektrik çarpmadığını soruyorum kendi kendime.DAÄžINIKTIR SANAT! SANATIN DAÄžINIKLIÄžI, ANLIK DUYGULANIMLARDAN ÇOK, ONUN GENÄ°Åž ZAMAN DÄ°LÄ°MLERÄ°NDE DAÄžILMIÅž OLMASI VE DEĞİŞİK ALGI KAPILARINI AÇABÄ°LMESÄ°YLE Ä°LGÄ°LÄ°DÄ°Rkargadan baÅŸka kuÅŸ tanımayanlar, tehlike çanları çalarken gerilim hattının cesur kargalarına övgüler düze dursun, ben, daha okuma-yazma bile bilmeden, sapanların soÄŸukluÄŸunda avladığım ve günah olmasın diye baÅŸlarını kıbleye dönerek kopardığım o zavallı serçelerin gözlerini ve kanat çırpınışlarını belleÄŸimde capcanlı tutarak, selelerin altına koyduÄŸum buÄŸday taneleri ve uzunca bir iple hazırladığım -ille de kurmak zorunda olduÄŸum- tuzaklarda, yaptıklarımın anlamını bulmaya çalışıyordum. SANATIN DAÄžINIKLIÄžI YANINDA, ONU TÃœKETENÄ°N DÃœZENLÄ° OLMA ALIÅžKANLIÄžI... SORUN BURADA BAÅžLIYOR Ä°ÅžTE. HATTA KÄ°MÄ° ZAMAN DAÄžINIKLIÄžA SIÄžINAN YAPAY BÄ°R SANAT, KENDÄ° İÇİNDEKÄ° ÖZGÃœRLÃœKLERÄ° ABARTTIÄžINDA, POSTMODERN BÄ°R SÖYLEME DÖNÜŞEREK OKURUN (TÃœKETENÄ°N) ÖZGÃœRLÃœKLERÄ°NÄ° DE KISITLAYARAK, ANLAMSIZLAÅžABÄ°LÄ°YOR.baykuÅŸların birbirine çok yakın duran ve karanlıkta bir kedinin gözleri kadar parlayabilen, beni sürekli olarak gözetlediklerini düşündüğüm gözlerinde, akÅŸamüstleri hava kararmaya baÅŸlarken ortaya çıkan ve neredeyse başımın üstünden geçerken rüzgarlarını hissettiÄŸim, kendime benimle ne alıp veremedikleri olduÄŸunu sorduÄŸum, bir yandan da intikam alacaklarını düşünerek korktuÄŸum gece kuÅŸlarının yörüngesel süzülüşlerini, hatta onların oyun bitimlerinde, uyku saatlerinde ortaya çıkmalarındaki gizemi bir türlü açıklayamıyor, çamurdan, ama çok yükseklerde evler yapan kırlangıçların yuvalarına taşıdıkları saman çöplerinde aradığım binlerce soruyu, yıldızları seyrederken kuÅŸlarla konuÅŸtuÄŸum yaz akÅŸamlarında annemin kucağında uyuyarak yanıtlayabiliyordum.SANATSAL METÄ°N, ONU OKUYANA, EKSÄ°KLİĞİNÄ° YÃœZÃœNE VURACAK BÄ°R YETKÄ°NLÄ°KTE OLMALIDIR. ÃœRETÄ°CÄ° ÖZNE, ÖNCE KENDÄ°NE KARÅžI BÄ°R YARIÅžI BAÅžLATMIÅž OLMALIDIR KÄ°, TEKRARI ÖNLEMEYÄ° VE BU TEKRARI BÄ°R SAVUNU HALÄ°NE GETÄ°RMEMEYÄ° BAÅžARABÄ°LSÄ°N...kuÅŸpalazı olduÄŸumda, acılarımın dinmesi için bir serçenin ölmesi gerektiÄŸini öğrendiÄŸimde, çocukluÄŸumun bütün okullarını öldürme güdüsüyle açıkladığımı anımsıyorum. anne babaların erkek çocuklara ısrarla oyuncak tabanca almalarındaki alışkanlık, kuÅŸların, belki bir gün hep birlikte gelip omuzlarıma konacakları ve benim onlardan özür dileyeceÄŸim umudunu da yitirmeme neden oldu. SANAT METNÄ° OKURU SARSMAK, KARÅžITLIÄžINI ONUN USUNDA YARATMAK ZORUNDADIR. ZAMAN ZAMAN SANATIN DÃœZEYSEL YAPISINDA ORTAYA KONULAN VE TUTARSIZ GÄ°BÄ° GÖRÃœNEN KÄ°MÄ° SÖYLEMLER, NE YAPTIÄžINI BÄ°LEN ÃœRETÄ°CÄ° ÖZNEDE, TUTARLI, GÄ°ZÄ°L BÄ°R SÖYLEMÄ°N DE BAÅžLANGICI OLABÄ°LÄ°R.kargaların estetik olmayan ötüşlerinde, serçeleri, hatta kanaryaları bile bastıran ne vardı? ve delilerin başına geçirilen ÅŸapkalara benzeyen doÄŸal ÅŸapkalarında, ÅŸapkalı serçelerin özgürlüklerine bu kadar düşkün olmalarındaki neden, sıra dışı bir söylemin dışlanmasına mı neden olacaktı. oysa onlar çok azdı ve kimsenin gitmeyi akıl bile edemedikleri en güzel, en ücra yerlerde olurlardı. ÅŸimdi kendime onlara neden bir kez bile olsun taÅŸ atmadığımı soruyorum, ama artık ÅŸapkalı bir serçeyle göz göze gelemeyeceÄŸimi, bu sorunun yanıtını da tek başıma bulmam gerektiÄŸini biliyorum. ÇOK OLANIN, NÄ°TELİĞİ NE OLURSA OLSUN, AZ OLANIN ÖNÃœNÃœ TIKADIÄžI, EN AZINDAN HIZINI KESTİĞİ BÄ°R SANAT ORTAMINDA, HİÇBÄ°R ESTETÄ°K DEÄžERLERÄ° OLMAYAN, TEK PAYLARINI Ä°NSANÄ° Ä°LÄ°ÅžKÄ°LERDEN ALAN BÄ°R YAZAR VE TÄ°CARÄ° EDÄ°TÖR BOLLUÄžU OLUÅžMADI MI?kargaları doÄŸanın bir parçası olarak seviyor olsam da, kendilerinin belki de çok beÄŸendikleri sesleriyle, kulağımın dibinde ötme hakkını onlara tanımalı mıydım? SANATIN SALT DUYGU OLDUÄžUNU DÜŞÜNMEK, ONUN EN BÃœYÃœK HANDÄ°KAPLARINDAN BÄ°RÄ° DEĞİL MÄ°? ELEÅžTÄ°RMENLERÄ°N, BÄ°R YANDAN ATTIKLARI HÄ°LELÄ° ZARLARIN SAVUNUSUNU YAPARKEN, BÄ°R YAHDAN DA GECÄ°KMÄ°Åž ZARLAR ATMASINDA, SANAT TÃœKETÄ°CÄ°SÄ°NÄ°N, ÖNÃœNE HER KONANI KOÅžULSUZ OLARAK BENÄ°MSEMESÄ°NDE HEP DUYGUNUN ROLÃœ YOK MU?bir yandan kuÅŸları severken, bir yandan da onları öldürüyor olmanın, katilliÄŸimin sınırlarında, ölümü, bir öğreti olarak kanıksadığımı itiraf etmeye zorunlu kılan bir çocukluÄŸu yaşıyor olmam, beni, bugün yapacaklarım için, yeni bir çift göze mi götürmeliydi aynalarda gördüğüm... hiç sanmıyordum. dahası, kargaların ÅŸerriyle büyütülen bir çocukluÄŸun, serçelerin gözlerindeki parıltıyı göremeyeceklerini de biliyorum artık. GÄ°DEREK, SANATIN HİÇBÄ°R ÅžEY OLMADIÄžINI DÜŞÜNMEYE BAÅžLIYORUM. AMA BU DÜŞÜNCEM, ONA AYIRDIÄžIM ZAMANI ÇOÄžALTMAMA, YA DA ONU CÄ°DDÄ°YE ALMAMA ENGEL DEĞİL. ÇÜNKÃœ ONU YÃœCELTÄ°P, Ä°NSANDAN SOYUTLAÅžTIRAN, ONA DOÄžAÃœSTÃœ TANIMLAR YAKIÅžTIRANLARIN KARÅžISINA ANCAK BÖYLE ÇIKILABÄ°LECEĞİNÄ° BÄ°LÄ°YORUM. BÄ°Z; ALÄ°, HÄ°KMET VE EREN, YAZDIÄžIMIZ VE BÄ°RBÄ°RÄ°MÄ°ZE OKUDUÄžUMUZ YAZILARDAN, ÇOÄžU ZAMAN ÜÇÜMÃœZÃœN DE ONAYLAMADIÄžI BÄ°R YAZI Ä°LE ÇIKIYORUZ OKURUN KARÅžISINA; KOLEKTÄ°F BÄ°R ANLAYIÅžTAN KURTULUYORUZ BÖYLELÄ°KLE; KENDÄ° İÇİMÄ°ZDE BÄ°LE...çocukluÄŸumda köy yolunun üstündeki kurukafa iÅŸaretli yüksek gerilim hattına baÄŸlı elektrik tellerine tüneyen serçelere hayretle bakar, kendime, onları neden elektrik çarpmadığını sorar, bir yanıt bulamazdım. ÅŸimdi ise, yine o tellere yalnızca "kuÅŸ" oldukları için tüneyebilme hakları olan kargalara üzüntüyle bakıyor, İÇİMDE, ÇOCUKLUÄžUMDAN KALMA BÄ°R ÖLDÃœRME GÃœDÃœSÃœYLE, onları neden elektrik çarpmadığını soruyorum kendi kendime.Ali Hikmet EREN - 9 AÄŸustos 2000, ÇarÅŸamba Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!