Aynı kalan tek şey, Henry Mancini’nin ölümsüz Pembe Panter müziği ve filmin başındaki fragman. Müfettiş Clouseau’yu yeni versiyonunda Amerikalı komedyen Steve Martin canlandırıyor. Hem de ne biçim! Sanırım toprağı bol olsun Peter Sellers bile bıraktığı mirası ayakta alkışlardı. Clouseau’nun yardımcısı Ponton rolünde Fransız aktör Jean Reno var. Clouseau’dan nefret eden amiri Baş Müfettiş Dreyfus’u ise Kevin Kline oynuyor. Yönetmen, televizyon dünyasından beyazperdeye geçen genç isim Shawn Levy. Herkesin, acaba nasıl oldu, acaba hiç yapmasalar daha mı iyiydi, diye kafasında şüpheler olan filmi yeni ekiple konuştuk.
STEVE MARTIN (Müfettiş Clouseau)Clouseau’nun yaşaması gerekSiz hiç efsane Peter Sellers’la tanıştınız mı?- Evet. 1980’de Hawaii’de. Ölümünden birkaç hafta önceydi. O dönem bir türlü başarıyı yakalayamıyordum. Medya beni yerden yere vuruyordu. Bana tipik İngiliz soğukkanlılığı ile "Benim de başıma geldi. Sen eleştirilere, başkalarının yorumlarına kulaklarını tıkayacaksın. Bildiğin yoldan git" demişti.
Siz ne yaptınız?- Aynen söylediğini. Onu kendime örnek aldım. Bir tür bayrak yarışı gibi o gün sanki Pembe Panter’in bayrağını bana uzattı.
Role nasıl hazırlandınız?- Senaryoya dostum Len Blum ile beraber başladık. Bir gün Peter Sellers’ın Pembe Panter giysilerini üzerime geçirip aynaya baktım. Onu taklit etmek imkansızdı. Sonuç fiyaskoydu. Yepyeni bir Müfettiş Clouseau yaratmam gerekiyordu. Bir hafta eve kapandım. Şapkasından çoraplarına kadar bir devrim yaptım. Bıyıkları takınca da kendi müfettişimi kendim yaratmıştım. Sonra tekrar senaryonun başına oturduk.
Ya aksanınız?- Peter Sellers tipik İngiliz aksanı ile Fransızca’yı konuşur ve ortaya harika bir ses tonu çıkardı. Ben Amerikalı’yım. Ama kendi Fransızca tarzımı beğendim.
Pembe Panter serisinin devamı mı oldu film?- Hayır. Bizimki bir sequel yani devam filmi değil. Başlı başına yeni bir kadroyla kurulmuş değişik bir Pembe Panter. Ama ben bu karakteri çok sevdim. Bence Müfettiş Clouseau’nun yaşaması gerek.
Film çok lüks ve ünlü mekanlarda çevrildi.- Evet. New York’ta Hotel Waldorf-Astoria’da, 5. Cadde’de, Times Meydanı’nda çekimler yaptık. Paris’te Sorbonne Üniversitesi’nin tarihi kütüphanesinde ve toplantı salonunda... Buralarda büyük ilgi gördük. Prag’da da çekimler yaptık ama orada büyük curcuna yaşadık.
SHAWN LEVY (Yönetmen)Sonuçtan çok memnunumPembe Panter ile ilgili ilk fikir, Steve Martin ile "Cheaper by the Dozen" filmini çevirirken ortaya çıktı. Steve, önce Müfettiş Clouseau’yu canlandırmakta tereddüt etti. Karizmatik Peter Sellers’in mirası vardı ortada. Bir karalama senaryo yazıp Steve’i kamera karşısına oturttuk. Çevremizde inandığımız sinemacılara gösterdik. Sonuç olumlu çıkınca da devam ettik. Herkes işine sarıldı. Hatta Steve, hazırlık ve çekim döneminde başka hiçbir şeyle ilgilenmemek için Oscar ödül töreni için sunuculuk önerisini bile kabul etmedi. Sonuçta ortaya çıkan işten çok memnunum.
JEAN RENO (Ponton)Bazı sahneler doğaçlama çıktıSteve Martin ile çok uyumlusunuz.- Steve Martin harika bir palyaço. Ponton karakteri gereği biraz ciddi olmak gerekti ama birbirimizi tamamladık.
Çok komik sahnelerle dolu film.- İnanır mısınız bunların bazıları senaryoda yoktu. O an doğaçlama olarak çıktı.
Pembe Panter’in yeniden çekilmesine tepkiler oldu.- Bazı yapıtlar vardır, tekrar çevrimi olmaz. Mesela Kazablanka. O devre aittir, öyle bırakılmalıdır. Ama Clouseau küresel bir karakter olarak yerini almıştır sinema dünyasında.
Mesela Leon’un devamını çevirmek ister misiniz?- Önüme tonlarca dolar koydular, "Hayır" dedim. Ama ben Steve Martin’i daha görünce gülmeye başlayanlardanım.
Kendi evinizde oynadınız. Ev sahipliği yaptınız.- Evet. Steve Martin’in Fransızca aksanını da ben düzelttim.
Şimdi bu filmin devamının da çekileceği konuşuluyor.- Ben varım. Steve Martin de var, keza Kevin Kline da. Hatta devamında, biliyorsunuz Müfettiş Clouseau’nun evindeki Doğulu uşağı Kato’yu canlandıracak olan Jackie Chan de olacak.
KEVIN KLINE (Başmüfettiş Dreyfus)Pembe Panter sessiz sinema örneğiSiz de bir Pembe Panter tutkunu muydunuz?- Kim olmadı ki. Hepsini izledim. Bu rolü üstlendikten sonra bir daha izledim.
Başmüfettiş Dreyfus rolü, her Pembe Panter filminde sürekli ön plana çıkar. Siz tikleriyle ünlü Herbert Lom’u izlerken bir gün bu rolü üstleneceğinizi aklınıza hiç getirmiş miydiniz?- Biz oyuncular bir film seyrederken hep o karakterlerin yerine kendimizi koyarız. Sanırım ben de kendimi Başmüfettiş Dreyfus’un rolüne koymuşumdur.
Sinema dünyası dönüp dolaşıp geçmişe damgasını vuran filmleri yeniden çekiyor.- Doğrudur. Ama Pembe Parter’in başka bir yeri var. Bence Pembe Panter sessiz sinema örneği. Yani konuşma yerine hareketler, mimikler, aksiyonlar güldürüyü beraberinde getiriyor. Peter Sellers’la da öyleydi, Steve Martin’le de aynı.
