Ve söz savunmanın

Cumbul: Yarışma öncesi, iddiaların aksine üç kilo vermiÅŸtimAbay: Benim Ä°ngilizcemin eleÅŸtirilecek yanı yokYarışma öncesi, iddiaların aksine üç kilo vermiÅŸtimBBC sunucusu için ‘O Eurovision’u ciddiye almayan biri’ diyen Meltem Cumbul, organizasyonun çok baÅŸarılı olduÄŸunu söyledi. Kilolu olduÄŸu eleÅŸtirilerine de ‘Tam aksine, yarışmadan önce 3 kilo verdim’ diyerek yanıt verdi.Herkesin taşıdığı endiÅŸeyi siz de taşıdınız mı? Yani, ‘bu iÅŸin altından kalkabilecek miyiz’ endiÅŸesini...‘Kabul ettiÄŸim günden itibaren kabuslar yaÅŸamaya baÅŸladım. Gerçekten çok stresli bir iÅŸ. Çok büyük sorumluluk. Ä°ÅŸini en iyi ÅŸekilde yapmanın yanı sıra, bir devleti prezante etmenin zorluÄŸu var. Bunu en iyi ÅŸekilde yapabilmek için çok disiplinli çalışmam gerekiyordu. Bu tabii ki sadece senin elinde olan bir ÅŸey deÄŸil. Burada her ÅŸey bir bütün. Her yıl seyrediyoruz. Bu çok büyük bir organizasyon. Ve biz daha önce böyle büyük bir organizasyon yapmadık. Yapmayınca, risk almış oluyorsun ve doÄŸal olarak nasıl yapacağının şüphesini taşıyorsun. Dekor, sahne, ışık... Canlı yayın olduÄŸu için teknik aksaklık olur mu diye her ÅŸeyi düşünmeye baÅŸlıyorsun.’- Peki ne zaman, ‘Tamamdır’ dediniz?‘Provalara geçtiÄŸimiz andan itibaren... Hatta provalardan çok daha önce Bülent Osma’nın genel koordinatörlüğünde iÅŸin ciddiyetini gördüm. MuhteÅŸem bir ekip bir araya getirilmiÅŸti ve herkes çok ciddi çalışıyordu. Dekor tasarımı ve jenerik müzikleri üzerine yapılan titiz çalışmayı, herkesin kendi başına düşen iÅŸleri çok iyi yaptığını görünce, içiniz rahatlıyor. Benim de içim beÅŸ ay öncesinden rahatlamıştı.’Bir kuruÅŸ almadım- Nasıl bir eÄŸitim sürecinden geçtiniz?‘Haftanın üç günü sahne sunumu konusunda kendimi eÄŸittim. Çünkü bu ayrı bir ÅŸeydir. Türkçe kendi lisanın olsa bile eÄŸer sahne sunumuna çıkıyorsan, bunun dersini alman gerekir. Ben garantici bir yapıya sahibim. Yapabileceklerim konusunda kendime çok güvenirim ve cesaretliyimdir de. Ama hayatta riske atabileceÄŸim hiçbir ÅŸey yoktur. O yüzden de çok çalışırım. Dolayısıyla haftada üç gün oturdum, bütün sunum nasıl yapılmış, seyirciye en güzel hitap etme kelimeleri nelerdir, onları en iyi hangi kelimeler ile yakalayabilirsin üzerine çalıştım.’ - Sizin gözünüzle nasıl bir organizasyondu peki?‘Benim için bugüne kadar yapılmış en güzel organizasyondu. Neler yaÅŸandı, ne fırtınalar koptu, onları kimse bilmez. Zaten kimse de bilmesin. Önemli olan geminin limana doÄŸru bir giriÅŸ yapıp en güzel ÅŸekilde yanaÅŸabilmesidir. Gerçek budur. Biz bunu baÅŸardık. Ve artık kendimize güvenmemiz gerek. - Bu iÅŸten para kazandınız mı?‘Ben bu iÅŸten hiçbir maddi karşılık beklemedim. Bunun bir maddi karşılığı olamaz. Çünkü ben bu iÅŸe bir devlet görevi diye baktım. Bir kuruÅŸ para almadım. Ãœlkemin benimle gurur duyması çok önemli benim için. Ben hep ülkeme bir ÅŸeyler vermeye çalışan bir kızım çünkü. Beni ülkem yetiÅŸtirdi. Bu ülke topraklarında yetiÅŸmiÅŸ ve bu ülkenin insanları olarak hepimize bir görev düştüğüne inanıyorum. Ben bunu en iyi ÅŸekilde yapmaya çalıştım. Sonunda da insanların benimle gurur duymaları, çok hoÅŸuma gitti.’ Kiviyle zayıfladım- Bir kıyafetinizde hamile gibi çıktınız... Sorun neydi?‘Kaftanın içindeki elbisede deÄŸiÅŸiklik yapmamız gerekti. Mesela final gecesi sarı elbiseyi giymedim. Beni hamile gibi gösteren o elbiseydi. Çünkü kaftanın kesiminden, ışıktan ve elbisenin saten, biraz da bol olmasından dolayı beni hamileymiÅŸ gibi gösterdi. BaÅŸka bir kostümü denedik, o da aynı ÅŸekli verince, acil bir ÅŸeyler yapmamız gerektiÄŸini anladık. Final gecesi kaftanın içine giydiÄŸim mor elbisenin ki o da satendi, hemen bel hattına bir kuÅŸak yaptık. KuÅŸağı yapınca hiçbir sorun kalmadı. Bu fikir son dakika Åžule BekrioÄŸlu’nun aklına geldi. Ama benim çektiklerimi Allah bilir.- Televizyonda kilolu çıktınız ama inanılmaz zayıflamışsınız...‘ Evet. 3 kilo verdim. 38 bedenden, 36 bedene düştüm.’- En çok ne tükettiniz?‘Kendimi. Åžaka bir yana çok fazla vitamin içtim ve çok kivi yedim. En kötüsü de çok ama çok fazla sigara içtim.’Wogan’ın tarzı çok iyi- BBC’deki eleÅŸtiriler için ne söyleyeceksiniz?‘BBC’deki programın sunucusu Terry Wogan inanılmaz tatlı bir adam. Ve ben ondan çok fazla ÅŸey öğrendim. O, Eurovision’u ciddiye almayan birisi. Dolayısıyla konuÅŸma tarzı bu ÅŸekilde. Açıkçası onun bu tarzı benim çok hoÅŸuma gidiyor. Yoksa Ä°ngilizce sunumlarımda hiçbir problem yoktu.’ - Yayın sırasında Türkiye’nin puanlarına gösterdiÄŸiniz tepkiler var. Bunu hiç saklamadınız...‘12 puan ya da 1 puan verildiÄŸi zaman tepkimi gösterdim. Ben sunucuyum diye sesimi kısamazdım. Ä°lk özel radyolarda çalıştığım zaman da bütün duygularımla her ÅŸeyi yaptım. Ve farkım ortaya çıktı. Kuralları kırmak için burada varım. Kural benim için yok. Benim için önemli olan duygudur. Ben o anda, öyle hissediyorsam, yokmuÅŸ gibi davranamam, davranmayacağım da.’Ruslana’ya Rolando dedim fark edilmedi- Yakaladığınız bir hatanız var mı?‘Ertesi gün bütün yayınların hepsini seyrettim. Tek hatam, Ukrayna’nın kadın solistini anons ederken Rolando dedim, kimse fark etmedi. Onun dışında ne Korhan’da ne de kendimde bir hata gördüm. Hatta Taksim’e baÄŸlanmamız gerekirken bunun gerçekleÅŸmemesini de bir hata olarak görmüyorum. Sonuçta canlı yayındır. Ama zaten öyle büyük bir sorun olmazdı. Çünkü her ÅŸeyin bir yedeÄŸi vardı.’- Herhangi bir aksilik söz konusu muydu?‘Ben çok üşüttüm. Yaklaşık sekiz gün havalandırma altında çalıştığım için final gecesinden birkaç gün önce ateÅŸim 40 dereceye çıktı. Doktor gözetimi altında, sürekli iÄŸne oldum. Son gün antibiyotik iÄŸnemi oldum ve birden ateÅŸim düştü. SapasaÄŸlam sahneye çıktım. 40 derece ateÅŸle de çıksam kimse anlamazdı ama enerjim olmazdı. Ä°yi ki son gün iyileÅŸtim.’- Åžimdi ne yapıyorsunuz?‘Evimi çok özlemiÅŸtim. Evimin keyfini çıkarıyorum. KöpeÄŸimle ilgileniyorum. Bir de adağım var, onu keseceÄŸim. Çünkü alnımızın akıyla çıkarsak bir kurban keseceÄŸim demiÅŸtim. Kendi adıma deÄŸil, ülke olarak hepimizin adına bu adağı adadım. Ve en kısa zamanda Çocuk Esirgeme Kurumu’na gidip, adağımı burada keseceÄŸim.’- EÅŸiniz size destek oldu mu?‘O müthiÅŸ bir insan. Hiç yanımdan ayrılmadı. Benimle birlikte Eurovision’la yatıp, Eurovision’la kalktı. Gece bitiminde de bana sarılıp, benimle beraber aÄŸladı...’ Röportaj: Sema DENKERBenim Ä°ngilizcemin eleÅŸtirilecek yanı yokKorhan Abay, Ä°ngilizce konuÅŸmasıyla ilgili gelen eleÅŸtirileri kabul etmiyor. ‘Dünya standartlarında sunduk’ diyen Abay, bu iÅŸi kaliteli ÅŸekilde yapanların üstüne bu kadar gelinmemesi gerektiÄŸini söylüyor. Bu kompleks neden?Yabancı basın ve yabancı konuklardan çok olumlu reaksiyonlar geldi. Bizim basınımızda da benim gördüğüm kadarıyla bir iki yanlış bilgilendirilme dışında olumlu ÅŸeyler var. Olumsuz ne olabilir bilmiyorum. Türkiye’nin yetiÅŸtirdiÄŸi bir takım deÄŸerleri illa karalamak zorunda mıyız? Mükemmel bir organizasyondu. Meltem Cumbul ve ben, geçtiÄŸimiz yıllarda izlediklerimizin hepsinden iyiydik. Çok az, çok öz konuÅŸarak, Fransızca ve Ä°ngilizce’yi en güzel biçimiyle kullanarak fevkalade iyiydik. Ben yaptığımız iÅŸin dünya standartlarının en üst düzeylerinde olduÄŸunu biliyorum. Bunu yüz milyonlarca insan gördü. Hiçbir sorun olmadı, tertemiz bir yayındı. Ä°nsanlar kulaktan dolma ÅŸeylerle eleÅŸtirmeye çalışıyorlar. Bu kompleks neden? Borcumu ödedimMeltem Ä°ngilizce konuÅŸacaktı, ben Fransızca... Böyle kararlaÅŸtırmıştık. Bu nedenle Ä°ngilizceyi daha az konuÅŸtum. Ben kendimi biliyorum, Almancayı iyi konuÅŸamam, az konuÅŸurum, Ä°talyancayı az konuÅŸurum ama Fransızcayı güzel konuÅŸurum Fransız gibi. Ä°ngilizceyi onun biraz altında olmakla birlikte iyi konuÅŸurum. Böyle kendine güvensizlik nedendir bilmiyorum. Biraz da takdir etmesini öğrenelim. Ben Televole programlarında çıkmadım, ben 17 yıldır kendimi bu olaylar için hazırlıyorum ve iddia ediyorum dünyada en üst düzeyde bu iÅŸi yapabilecek kapasitedeyim. Elimizde kağıt bile yoktuHeyecanlı olduÄŸum için hızlı konuÅŸmuÅŸum, benim Ä°ngilizcem, Fransızcam anlaşılmamış. Yarı finalde bize açılış için 2 dakika 7 saniye ayrılmıştı, finalde ise 2 dakika 15 saniye. Bu son derece yetersiz bir süre. Çünkü bu yıl bir ilk var ve bu ilkle ilgili sistemi açıklamamız gerekiyor. Bütün bunları anlatabilmemiz için acaba hangi tempoda konuÅŸmamız gerekiyor? Ne kadar çok biliyor insanlar her ÅŸeyi. Tam aksine heyecanlı olan adam daha yavaÅŸ konuÅŸur ki heyecanını bastırsın, aÄŸzından çıkan laflar doÄŸru dürüst olsun. Biz elimizde karton olmadan sunduk her iki yarışmayı da. Kartona bakmadan, prompter kullanmadan. Bu kimsenin dikkatini çekmemiÅŸ, elimizde karton olmadan sunduk koskoca geceyi. Bir tek son bölümde karton vardı elimizde, o da sıralamada bir hata olmasın diye. Ona da bakmadık gerçi, elimizde yedek olsun diye bulundurduk. Bunlara bakmıyorlar da Ä°ngilizceleri kötü diyorlar. Atatürk’ü istemedilerBir buçuk ay önce çalışmaya baÅŸladık. Dört dörtlük bir çalışma gerçekleÅŸti. Öyle mesajlar aldım ki yurt içi ve yurt dışından... Sonunda Atatürk’ün sözüyle bitirmemiz mesela. Ben Atatürk’ün sözlerini bizzat kendim yazdım, bu ÅŸekilde bitirilmesi gerektiÄŸi kanısındaydım. Meltem de bana katıldı. Buraya politika katmasak mı diye EBU yöneticilerinden bir ÅŸey geldi. Ben dedim ki Atatürk politik bir kiÅŸilik deÄŸildir, Atatürk politika üzeri Türkiye’nin kurucusudur. Verilen bu mesaj politika üzeri dünyaya bir barış mesajıdır ve kesinlikle bunu kullanacağız... Bence bu vatandaÅŸ olarak bizim birincil borcumuzdur. Meltem çok yetenekliGenel provaların banda alınması her sene yapılan bir uygulama. Genel prova banda alınır ve yarışma baÅŸladığı anda senkronlu bir ÅŸekilde baÅŸlatılır. En ufak bir aksilikte derhal yedek banda geçilir. Gece boyunca böyle bir ÅŸeye ihtiyaç duyulmadı. Genel bir uygulamadır bu. Meltem’le beraber çalışmış olmaktan çok memnunum. O harika bir profesyonel ve çok yetenekli bir kız. BBC spikeri hep eleÅŸtirirBBC spikerinin Ä°ngilizcemizi eleÅŸtirdiÄŸi tamamen yalan. Bunu kim nereden uyduruyor anlamıyorum? BBC’deki Terry Wogan çok enteresandır, yıllardır her ÅŸeyi çok esprili bir ÅŸekilde anlatır. Ä°lk defa bu kadar az eleÅŸtiri yaptı. Geçen yıllardan ben biliyorum bu adamların metinlerini... Daha önceleri ‘Yarışma baÅŸlamayacak mı, ne kadar uzun konuÅŸtular’ gibi inanılmaz eleÅŸtiriler yaparken, bu yıl ummadığımız kadar az eleÅŸtiri yaptı. Espri devamlı yapıyor. Terry Wogan eleÅŸtirmiÅŸ... ‘Benim sunucum Ä°ngilizceyi güzel konuÅŸur kardeÅŸim. Türkiye’yi en iyi ÅŸekilde temsil etti’ demek varken neden ‘İngilizcesi kötüymüş, Ä°ngiliz öyle söyledi’ deniyor... Ä°ngiliz bir defa öyle bir ÅŸey söylemedi, söylese bile söyledi diye doÄŸru olması mı lazım? Biz kendimizi bilmiyor muyuz? Benim arkadaÅŸlarım da izledi öyle bir ÅŸey yok. ‘Ben size tercüme edeyim demiş’... Bu eleÅŸtiri mi? Benim Ä°ngilizcemle ilgili bir eleÅŸtiri asla söz konusu deÄŸil, zaten Ä°ngilizcelerin çoÄŸunu Meltem konuÅŸtu. Ä°nsanlar illa olmayan bir takım sorunları, hataları ortaya çıkarmak zorunda mı hissediyorlar. Bunlar ne kadar kapasitesiz zavallı insanlar. Yurt dışından ve yurt içinden yüzlerce telefon ve mesaj yaÄŸdı ancak bu kadar mükemmel olur diye. Hakikatenbenim dünyada gördüğüm ÅŸovların içinde en güzellerinden biriydi. Benim Ä°ngilizcemin eleÅŸtirilecek hiçbir yanı yok. Kusura bakmasınlar, bunu söyleyenler Ä°ngilizce biliyor mu çok merak ediyorum. Bu kadar altı boÅŸ, saçma sapan bir ÅŸey olamaz. Arzu AKBAÅžÂ