Vazgeçilemeyen erkekler

Güncelleme Tarihi:

Vazgeçilemeyen erkekler
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 1998 00:00

Haberin Devamı

Tempo Dergisi bu hafta kadınların hayatlarını kolaşlaştıran ‘‘istisna’’ erkekleri konu alıyor. Bu erkekler, kadınların yaşamını kolaylaştırdıkları gibi onlara moral verip sakinleşmelerini, kendilerini daha güzel ve iyi hissetmelerini

Bunu anlamak için kadın olmak lazım. Genelde hiç kimseye, hiçbir şeye kolay bağlanamayan, kötü alışkanlıklarından başka hiçbir şeyi alışkanlık edinmeyen erkekler, bir kadının niye saçından nefret edebileceğini veya ağrıdan ölse bile kendi dişçisi tatilden dönene kadar bekleyip başka bir dişçiye gitmemesini anlayamaz.

Kadınlar için öyle erkekler vardır ki sevgilimizden ayrılırız, ama onlardan vazgeçemeyiz. Onlar artık bizimle bütünleşmişlerdir. Onlardan başka hiç kimsenin bizi anlayacağına, bizi memnun etmek için çırpınacağına, hatta bize sinirlenseler bile sakin sakin sorunumuza çözüm arayacaklarına inanmayız. Ne kocamız ne sevgilimiz onlar kadar bizim dertlerimizle ilgilidir. Kimler mi kadınların bu küçük -ama büyük- dertlerine hızır gibi yetişenler? Öncelikle güven veren, sabırlı, moralimizi yükselten kişiler. Kuaförümüz, jinekologumuz, dişçimiz, kapıcımız, terzimiz, taksi durağındaki tanıdık şoför. Eşinizle veya sevgilinizle ters düşüp tartıştığınız zaman bir şekilde (belki de çoğu zaman) alttan almak zorunda kalabilirsiniz. Kadınların kabusudur jinekoloğa gitmek. Ve genelde bir kadına gitmektense erkek doktora gitmek tercih edilir. Kuaför ve terziyse kadınların vazgeçilmez erkekler listesinin başında gelir. Onların kadınlar için fonksiyonu sadece saçlarını kesmek, boyamak, yapmak veya kıyafet hazırlamak değil, aynı zamanda onları şımartmak, sinirlerini yatıştırmaktır - çoğu zaman bunun için bir çaba harcamalarına gerek yoktur- zaten bir kadın kuaföre veya alışverişe gidince sakinleşir.

‘‘Başka kuaföre gidince aldatmış hissine kapılırlar.’’

Hep kuaförlerin müşterilerinin bütün sırlarını bildikleri, aralarında müthiş bir bağ olduğu düşünülür, ama aslında böyle bir şey yok. Her kadının bir tarzı var. Kendi tarzını başka bir insanda bulduğu zaman alışkanlık başlıyor. Çünkü başka birine kendini anlatıp istediğini tarif edene kadar alıştığı adam ne yapması gerektiğini biliyor. Bu alışkanlığın sonucunda doğal olarak bir dostluk da başlıyor tabii. Bu dostluğun da etkisiyle başka bir kuaföre gittiği zaman üzülüyor kadınlar.

‘‘Güvenle alışkanlık birleşince vazgeçilmez oluyoruz.’’

Erdoğan Ertüngealp (Jinekolog)

‘Kadınlar, takım tutar gibi doktorunu tutar. Fenerbahçe, Galatasaray çekişmesi gibi benimki seninkinden iyi, seninki benimkinden iyi diye de tartışırlar. Halbuki bilmezler ki ‘‘Yok aslında birbirimizden farkımız’’. Belli bir güven oluşunca alışkanlık da ekleniyor tabii ve vazgeçmek zorlaşıyor. Sadece doktorlar için değil kasabından tutun da kuaförüne kadar bir kadın alışkanlığının dışına zor çıkar. Tabii biz de işin içine bir de can derdi eklenince iyice vazgeçilmez oluyoruz.’’



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!