Ustalarla çalışmanın hazzını anlatamam

Güncelleme Tarihi:

Ustalarla çalışmanın hazzını anlatamam
Oluşturulma Tarihi: Nisan 15, 2008 09:38

Ezgi Mola, dizi ve sinema filmlerinde canlandırdığı karakterlerle birçok oyuncu içinden sıyrılmayı başardı.

Müjdat Gezen Sanat Merkezi mezunu Ezgi Mola, dizi ve sinema filmlerinde canlandırdığı karakterlerle birçok oyuncu içinden sıyrılmayı başardı. Mola, ustalarla çalışmanın sektörün tamamını öğrenmekten farksız olduğunu savunurken, "Ustalarla çalışmanın maddi olarak değil de bana manevi olarak verdiği duyguyu anlatabilirim. Eve gittiğimde mutluluktan ağlıyorum" diyor.

- Biraz sizi tanıyabilir miyiz?

Haberin Devamı

Müjdat Gezen Sanat Merkezi konservatuvar bölümü mezunuyum. Orada çok kaliteli bir eğitim aldım. Ev gibi bir

Ustalarla çalışmanın hazzını anlatamam
okulda okudum. Geceleri sahne perdelerini üzerimize örtüp, sabahları Müjdat Hoca gelmeden onları yerine geri takardık. Okul döneminde sabahlara kadar oyun çıkardığımız ve çok eğlendiğimiz zamanlar oldu. Okulun bana kattıklarını anlatmakla bitiremem.

- Yeni bir televizyon dizisinde daha yer alıyorsunuz. İçinde bulunacağınız projeleri nasıl seçiyorsunuz?

"Sınıf" dizisine başladık, bu da çok güzel gidiyor. İşler hep güzel gitti. Kaliteli yapımlarda yer aldım ve bu konuda kendimi çok şanslı hissediyorum. Dönüp baktığım zaman keşke bunu yapmasaydım dediğim işler de yok aslında. Evet elimden geldiği kadar doğru kararlar vermeye çalışıyorum. Şu anda yaşım çok büyük değil, bu yüzden ne kadar doğru karar verirsem, ileride o kadar güzel işlerde yer alacağımı biliyorum. Tam da hayal ettiğim insanlar bana iş teklifinde bulunuyor.

Haberin Devamı

- İki tane uzun metrajlı filmde de rol aldınız...

Hepsinde çok eğlendim. İşin kalitesi kadar konuştuğum yapımcı da, çalıştığımız senarist de benim için çok önemli.

- "Hisseli Harikalar Kumpanyası"nda da ufak bir rolünüz var. Tiyatronun duayenleriyle çalışmak nasıl bir duygu?

"Sevinçli Haller"de Demet Akbağ ile tanıştım. Sonrasında "Hızlı Adımlar"da Altan Erkekli ile oynama fırsatı buldum. 2004 Kasım’ından bu yana BKM ile birlikteyim. Şu anda "Hisseli Harikalar Kumpanyası"nda Ayşen Gruda ile sahneye çıkmak benim için müthiş bir şey. Oyunun en sonunda küçücük bir rolüm var ama bunun bana verdiği hazzı anlatamam. Haldun Dormen de okuldan hocamdı. Profesyonel anlamda onunla da aynı oyunda onunla çalışmak Türk tiyatrosuyla çalışmak gibi bir şeydi. Türk sinemasında da Türkan Şoray ile çalışmak, Türk sinemasıyla çalışmak gibi bir şeydi. Maddi olarak değil de bana manevi olarak verdiği duyguyu anlatabilirim. Eve gittiğimde mutluluktan ağlıyorum. Haldun Hoca’yı o kadar severim ki o benim için tiyatro tarihi. Onun yanındayken ağzından çıkan kelimeleri sayıyorum. Oradan ne kapabilirsem kârdır diye düşünüyorum. Uğur Yücel de öyle. Ağzından çıkan kelimeleri elimde küçük bir not defteriyle tek tek not alıyorum. 10 yaşındayken Bostancı Gösteri Merkezi’nde Sezen Aksu-Uğur Yücel Şov’a gitmiştim. Oturduğum yerden hıçkıra hıçkıra ağlıyordum çünkü annem bana bir çiçek almamıştı ve onlara verememiştim.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55ea403bf018fbb8f87400f5
- Oyunculuğu nasıl seçtiniz?

Liseye başladığımda babam bana bir gitar aldı, ben de Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne gitar kursuna yazılmaya gittim. Ancak okula girdiğimde ben tiyatro kursuna yazılacağım dedim. Sırtımda gitarımla tiyatroya başladım ve hiç kopmadım, gitarı da bir daha çalmadım. Fırıldakzade oyunuyla bildiğiniz Aydoğan Temel benim hocamdı ve ondan inanılmaz şeyler öğrendim. Ona tiyatroyla ilgili çok şey borçluyum.

- Oyunculuk konusunda takıntılı mısınız?

Takıntılı değil de oyunculuğa büyük bir bağlılığım var. Onu bir takıntı haline getirmek yerine, bir ritüel gibi görüyorum. Çok büyük bir haz alıyorum ve çok kutsal bir iş yaptığımı hissediyorum. Her yeni işte heyecanlanıyorum belki de artık seçilen değil de seçen olduğum için heyecanlanıyorum.

Haberin Devamı

- Gerçekten de çok heyecanlısınız işiniz konusunda ama sizi caydıran hiçbir olumsuzluk yaşamadınız mı?

Beni küstürecek bir olay olmadı ama çok sıkıntılı zamanlarım oldu. Ama buna rağmen yaptığım işten çok büyük keyif alıyordum. İstediğim şeylerin olacağından o kadar emindim ki. Bu ukalalık olarak anlaşılmasın, kendimi en çok eleştiren kişi benimdir. Okula giderken gidiş param, dönüş param ve simit param diye ayırırdım. Tam ucu ucuna

Ustalarla çalışmanın hazzını anlatamam
yetiyordu param. Hiçbir zaman "Lanet olsun onu yapamıyorum, bunu yapamıyorum" dediğim zaman olmadı.

- "Hayatımın Kadınısın"da Türkan Şoray’ın kötü yola düşmüş belki de yolunu kaybetmiş kızı rolündeydiniz. Az önce adı geçen sizin için iki büyük isim biri Uğur Yücel diğeri ise Türkan Şoray. Nasıl rol yapabildiniz?

Bu işi profesyonelce yapıyorsun, karşılığından para alıyorsun. Başlayalı beş yıl olmuş, sete gidiyorsun insanlarla selamlaşıyorsun. Sonra karşında Uğur Yücel’i görüyorsun ve ben bir hayran gibi “Aman Allah’ım” dedim. Heyecanlandım. İnanın ki gayet amatör imza alıp çıkacak bir durumdaydım. Benim için orada önemli olan onunla çalışabilmekti. Türkan hanımla da anne kız ilişkisini o kadar güzel sağladık ki, "Türkan anne" diyordum mesela.

Haberin Devamı

-

/images/100/0x0/55ea403bf018fbb8f87400f9
Kısa zamanda bir çok dizi ve filmde yer aldınız. Sürekli yükselen bir ivme görüyoruz sizde. Peki sizin istediğiniz dizi mi sinema mı?

Sinemayı çok istiyorum. Orada daha fazla var olmak benim için çok önemli.

- Dekoltesiyle oyunculuk yapanlar olduğu söyleniyor. O kadar eğitimin üzerine tek dekolteye yerinizi verme duygusu sizi nasıl etkiliyor?

İşin beni ilgilendiren kısmı hem dekoltenin hem de oyunculuğun hakkını vermesidir. Eğitimli ya da eğitimsiz olması değil.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!