Ustalarla alemlere yolculuk

- Nasıl tanıştınız?
Mircan Kaya Genelde BBC Radio 3 World Music programını dinlerim. Bir gün Matthew Barley’nin udi Kyam Allami ile birlikte çaldığı yayına denk geldim ve çok etkilendim. Emprovize çalıyorlardı. Doğaçlamayı iyi yapabilen müzisyenlerle çalışmayı çok seviyorum. Bunun için hemen Matthew Barley’i araştırdım, ‘Silver Swan’ albümünü sipariş verdim. Dinlediğimde en çok sevdiğim iki klasik eseri yorumladığını da fark edince kendisine yazdım. Bu iki parça, hâlâ konser repertuvarındadır şimdi. Daha sonra aramızda bilgi alışverişi başladı. Birbirimize albümlerimizi gönderdik. O da benim müziğimi çok beğendiğini bildirdi. Yenilikleri, müzikte yeni şeyler denemeyi seviyor. Hem Doğu hem de Batı tavrıyla çok iyi çalıyor.
Matthew Barley Bir yıl önce 6 Temmuz’daki konserde birlikte çalmayı önerdi Mircan Kaya. Onur duyup hemen kabul ettim. İstanbul’da müzik yapmayı hevesle bekliyorum. Çok özel bir şehir ve yıllardır gelip çalamadım.
- Konserde dalında önemli virtüözlerle çalışmak size ne katıyor?
M.K. Çok şey, müzik adına çok şey. Hep iyi müzisyenlerle çalışmayı sevdim. Çünkü müziğimde vokal kadar, enstrümanlar ve enstrümanistlerin neyi nasıl çaldıkları çok önemli. Emprovizasyon yetenekleri, kendi ruhlarını katarak ve yaşayarak çalmaları ekibimi oluştururken dikkat ettiğim konular.
- Albümlerinizle, konser repertuvarınız arasında farklılıklar var mı?
M.K. Konser için albüm dışında da şarkılar seçtim. Ustalarla alemlere yolculuk yapacağız ya... Sınırları kaldıran bir konser olacak bu. Doğulu ve Batılı virtüözlerden kurulu bu ekip benzersiz bir sound yaratacak.
- Tekrar bir araya geleceğiniz etkinlikler olacak mı?
M.K. Çok fazla konser vermiyorum. Kurduğum bu ekibin de eşi benzeri yok. Birlikte yine konser verebiliriz, yalnız her organizatör kotaramaz bunu. Ama neden olmasın... Özellikle yurtdışında vereceğimiz böyle bir konser, ülkemizi müzik adına başarıyla temsil edecektir.
- Gelecek günlerde neler bekliyor bizi müziğinizle alakalı?
M.K. Önümüzdeki günlerde Londra’da İngiliz müzisyenlerle kaydettiğim ve Laz-megrel dilindeki ilk ninni albümü ‘Nanni’ yayınlanacak. Kaydı bitmiş, baskıya hazır bir albümüm daha var. Büyük olasılıkla eylül ayında da onu dinleyebileceksiniz.
M.B Mircan’ın yeni albüm çalışmasında tekrar bir araya geleceğiz.

Mircan Kaya

HER ŞEY DOĞANIN SESİYLE BAŞLADI

Batum göçmeni Megrel bir ailenin kızı olarak Karadeniz’in bir dağ köyünde başlayan yaşamı, aslında onun yanık müziğinin kaynağı sayılabilir. Çocukluk yılları egzotik bir coğrafyada geçtiğinden müzikle ilişkisi doğanın seslerini dinlemesiyle başladı. ‘Dinleme aşaması’ diye tanımladığı bu dönemde dilsiz denebilecek kadar sessiz kalmayı tercih edip her türlü sese yoğunlaştı. Ardından küçük yaşta olmasına rağmen Türk sanat müziği eserlerini seslendirebiliyor olması, herkesi şaşırttı. 12 yaşında gitar dersi almaya başladı. İlk tıngırdattığı ezgi, Uzun İnce Bir Yoldayım oldu. İlk bestesini 17 yaşında yaptı. Üniversitede mühendislik eğitimi aldı ama kendini sürekli müzik alanında geliştirdi: Klasik Türk Müziği korosu, folklor, estetik jimnastik, İngiliz Kültür Derneği kütüphanesi, üniversite kütüphanesi, Libya Konsolosluğu, senfonik rock grubu... Arkadaşlarıyla kurduğu senfonik rock grubuyla beste çalışmaları yaptı.

MÜHENDİS MİRCAN MÜZİSYEN MİRCAN’IN SPONSORUDUR

Bu arada mühendislik işlerini de ihmal etmedi. Fransa, Azerbaycan’da çeşitli projelerde çalışmalar yaptı. İleri mühendislik teknolojileriyle ilgili pek çok uluslararası konferans düzenledi. Ve müzik alanında formel bir müzik eğitimi almamış olmak ve dayatılmış kavramlardan yoksun kalmak onun için bir avantaja dönüştü. Doğaçlama yapmaya tutkun biri olarak bugüne kadar müzikal anlamda benimsemiş olduğu tavırla, sürekli kendi müziğini yaratabilmek en büyük arzusu. Mircan Kaya, mühendislik ve sanatı nasıl birarada yürüttüğünü şöyle anlatıyor: “Mühendis Mircan, müzisyen Mircan’ın sponsorudur. Biri normal diğeri ileri olmak üzere hem Türkiye hem de Avrupa’da yüksek lisans çalışmaları yürütmüş bir mühendisim. Projeleri koordine etmek benim için müzik projelerine liderlik etmek kadar önemli ve heyecan verici. Pek çok teknolojinin ülkemizde kullanılmasında öncülük ediyorum. Bu durumun pek bir zararı olmadı. İki Mircan hep rekabet halinde ama birbirlerine de iyi geliyorlar. Biri bir şey başardığında öteki de başarmak için kolları sıvıyor. Mühendis Mircan, müzisyen Mircan’ı koruyor, ona istediği müziği yapabilme imkanı tanıyor.”

Matthew Barley

MİRCAN’IN RUHUYLA BENİM ÇELLOM HARMANLANACAK

Müziğimin merkezinde sadece çello çalmak var. Bunun dışında herhangi bir sosyal, kültürel ya da coğrafi sınırın içinde değilim. BBC2’de klasik müzik programı editörlüğü yapıyorum. Şimdiye kadar 50 ülkede konser verdim, pek çok önemli sanatçıyla çalıştım. Mircan da bunlardan biri. Onun müziğini seviyorum. Kendi sanatını çok ciddiye alan derin bir sanatçı. Ve yaptığı işlerdeki sevgi duygusu, rahatlıkla işitilebiliyor. Bu çok güzel. Müziğinde ruh var ve benim çellomla bu, çok güzel harmanlanacak.

Mircan Kaya ve Matthew Barley’in konseri 6 Temmuz saat 21.15’te ENKA’da. Etkinlikte ikiliye Yurdal Tokcan, Göksel Baktagir, Baki Kemancı, İngiliz gitarist ve besteci John Wigens, İngiliz piyanist Alycona Mick ve flamenko gitarda Aydın Can Kutluay eşlik edecek. Biletler 34-45 lira, Biletix’te.