Uludağ’ın kurbağası Urfa’nın kobrası İstanbul’un kertenkelesi

Güncelleme Tarihi:

Uludağ’ın kurbağası Urfa’nın kobrası İstanbul’un kertenkelesi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 01, 2006 00:00

TÜBİTAK, Silopi ejderhasının karizmasını fena bozdu. Kurumun yeni çıkardığı kitap son 6 ayda üçüncüsü ortaya çıkan yaratıkların aslında ne ‘ejderha’ ne de ‘yeni’ olduğunu anlatıyor. ‘Türkiye Ambifibi ve Sürüngenleri’ kitabı, sadece Silopi’de bulunan kertenkeleyi değil, kurbağadan yılana kadar Türkiye’de yaşayan akrabalarını da yakışıklı fotoğrafları ve soyağaçlarıyla tanıtıyor.

Haberin Devamı

 43 yıllık çalışmanın ürünü olan, 7 YTL’den satışa sunulan 165 sayfalık kitapta her türün kendi sayfası var ve bu türler kurbağalar, kaplumbağalar, yılanlar, kertenkeleler gibi başlıklar altında toplanmış. Bazı özel türlere birden fazla sayfa ayrılmış. Bunlar arasında eti lezzetli olduğu için ‘çorba kaplumbağası’ denilen 1 metre 40 santimlik zavallı deniz kaplumbağası Chelonia Mydas gibi çok özel türler var. Kafkas Semenderi’den Uludağ Kurbağası’na, Trakya Tosbağası’dan Fırat Kaplumbağası’na, Toros Yılanı’na, Mardin Keleri ve İstanbul Kertenkelesi’ne kadar 123 farklı tür.

ÇÖL KOBRASI

Zehiri, acı ile öldürüyor

Şanlıurfa’da görülen bu yılanın zehri sinir sistemini tahrip ederek büyük acı ile ölüme neden oluyor. Avlarını canlı canlı yutuyor. Boyu 120 santim ve rengi siyaha yakın koyu kahve. Latince adı Walterinnesia Aegyptia.

İSTANBUL KERTENKELESİ

Haberin Devamı

Gemiyle geldi

İstanbul’un içi, Adalar ve Adapazarı yönünde yayılış gösteriyor. Boyu 24 santim civarında. Şehir içinde, bahçe ve mezarlıklarda yaşıyor. İstanbul’a gemiyle geldiği düşünülüyor. Böcek yiyor. Latince adı Podarcis Sicula.

DERİ KABUKLU KAPLUMBAĞA

3 metreyi buluyor

3 metre boy ve yarım ton ağırlığıyla

dünya şampiyonu. Akdeniz’de çok nadir görülüyor,

bir tanesi 1998’de Türk balıkçılarının ağlarına takılmıştı. Boyundan korkmayın, deniz anasıyla besleniyor. Latince adı Dermochelys Coriacea.

ULUDAĞ KURBASI

Dağ havası seviyor

Küçük derelerle bunların kenar bölgelerine bayılan bu kurbağaya kuzey, güney ve batı Anadolu’nun yüksek yerlerinde rastlayabilirsiniz. Ama 1000 metreden aşağı bölgelere asla inmez. Erkeklerin iç ses kesesi var. Latince adı Rana Macrocnemis.

SİLOPİ EJDERHASI

Türkiye-Suriye sınırında yaygın

Sadece Silopi’de değil, Şanlıurfa başta olmak üzere bütün Türkiye-Suriye sınırında yayılış gösteriyor. Bir metreyi aşan boyuyla ülkenin en semiz sürüngeni. Çukur kazabiliyor, suda yüzüyor, ağaca tırmanıyor. İnsan etiyle işi yok; diğer
kertenkeleler, yılan, kuş ve kendi yavrularıyla besleniyor.

KAFKAS SEMENDERİ

Patlak gözlerinden tanırsınız

Patlak gözlü bu semender, Gümüşhane, Artvin, Giresun, Rize ve Trabzon’da dere kenarlarında yaşıyor. Kimi bölgelerde canlı doğruyor, kimi yerlerde yumurta bırakıyor. Solucan ve böcek seviyor. Hareketleri çok seri. Latince ismi ise Mertensiella Caucasica.

YILAN

Ülkenin en hızlı yılanı

140 santimlik boyuyla ağaçlara tırmanabiliyor. Türkiye’nin en hızlı ve en çabuk ısıran yılanı. Hızla giderken gövdesinin 30 santimlik bölümü yukarı kalktığı için ‘ok yılanı’ da denir. Karadeniz hariç, bütün Türkiye’de görülebilir. Latince adı Coluber Najadum.

YILANA KENDİ İSMİ VERİLDİ

Kitabın yazarı Prof. Dr. İnan Baran 65 yaşında. Sürüngenleri incelemek ve fotoğraflamak için 1962’den beri Türkiye’nin dört bir yanını dolaşıyor. Bir yılan türüne de kendi adı (vipera barani) verildi. Türkiye’nin Amerika Kıtası kadar çok türe evsahipliği yaptığını söylüyor. Baran, şu anda ejderha incelemesi için Silopi’de. ‘Bu işten 5 kuruş kazancım yok, kitabın yayın haklarını küçük bir telif karşılığı TÜBİTAK’a devrettim’ diyor. Kitabını da Türkiye’de modern herpetolojinin kurucusu ve hocası Murat Başoğlu’nun hatırasına ithaf etmiş.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!