Üç kişiden biri büyüye inanıyor

Güncelleme Tarihi:

Üç kişiden biri büyüye inanıyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 10, 2002 01:45

Türkiye'de fala inananların oranı, 5 yıl önce yüzde 38'di, oran bu yıl yüzde 31.4'e indi. İnternette pek çok büyü sitesi mevcut.

Taylor Nelson Sofres Piar Araştırma Şirketi'nin 21'inci Yüzyılda Türkiye Profili araştırması, Türklerin yüzde 31,4'ünün büyüye inandığını ortaya çıkardı. Neyse ki büyüye inananların oranı beş yıl önceye oranla azalmış: 1997’de yüzde 38.1, 2001'de yüzde 31.4.

Babaannem kapımıza domuzyağı sürmüş

Annemle babam ben bir yaşındayken boşanmışlar. Babamı hiç görmedim. Annemin anlattığına göre babaannem, annemlerin evinin kapısına domuzyağı sürmüş. Bu işi yaparken de annemin bir komşusu görmüş. Babaannem Bulgaristanlıymış. Oralarda her evde ilaç niyetine domuzyağı mutlaka bulunurmuş zaten. Annem bu olaydan kısa bir süre sonra babam tarafından terkedilmiş. Büyüye inanmıyorum diyemem.

G.A/ BURSA (Bankacı)

Büyüyü bozmam için duaları sutyenimin içinde taşıdım

Yaşım 29. Şimdiye kadar ya sevdiğim erkekler beni istemedi, ya da beni seveni ben istemedim. Kız arkadaşlarımla klasik 'Neden bir erkek arkadaşım yok' muhabbeti yaparken, konu falcılara geldi. Gittiğimiz falcı kadın bana büyü yapıldığını söyledi. Aslında büyü, annem beni doğururken ona yapılmış. Nefesi çok kuvvetli bir erkek hoca, perşembe akşamı 'Kızı hiç evlenemesin' diye büyü yapmış. Bu sözlerden etkilendim. Yani inanmasam bile 'Böyle bir büyü varsa bozdurmak isterim' dedim. Benim için garip küçük bir kağıda dualar yazdı. Sutyenimin içine koymamı istedi. 'Bir süre sakın Yasin okuma' diye tembihledi. Duayı bir süre taşıdım, sonra üşendim. Yasin de arada sırada okurum yani. Kadının dediklerine tam olarak uyduğum söylenemez. Belki de hala bekar olmamın nedeni onu dinlememem.

Ş.Ş/ ANKARA (Öğretmen)

O kadın sevdiğim adama kendi regl kanını içirmiş

Çok aşıktım. Ama sevdiğim adam, aynı okuldan bir kadınla görüşüyordu. Kadın duldu. Ama adam çevresinde pervane oluyordu. Evsahibimin teşvikiyle bir büyücü kadına gittim. Beni okudu. Üfledi. Kafama bir örtü örttü. Sevdiğim adamın adını sordu, daha bir sürü soru sordu. Sonra da 'Kızım, sen bu adamdan vazgeç. Çünkü onu bağlamışlar' dedi. Meğer o kadın sevdiğim adama regl kanını içirmiş. Büyücü kadın 'Çay şekerini kana bulayıp, adamın çayına atmıştır' dedi. Bunu çözmek imkansızmış. Doğru mu değil mi bilemem, ama bu yöntemi daha sonraları da çok kişiden duydum. Zaten o adam yani benim ilk aşkım, şimdi o kadınla evli. Çocukları bile var.

H.K/EDİRNE (Öğretmen)

Kayınvalidem şişedeki sıvıyı yemeğe kattı

Kayınvalidem eşimle evlenmemi hiç istemedi. Evlendiğimiz günden itibaren her hareketim ona batıyordu. Ortak tanıdıklarımıza beni oğluna yar etmeyeceğini söylüyormuş. Bir gün yine ortak tanıdıklarımızdan biri bana, ‘‘Kayınvaliden telefonda biri ile görüştü. Telefondaki kişiye 'Her ikisine de içireyim mi' diye sordu. Galiba sana büyü yaptırıyor. Eğer sana bir şey içirmeye kalkarsa, sakın içme’’ diye haber gönderdi. Meslek sahibi bir kadınım, böyle bir şeye ihtimal vermedim, unuttum gitti. Bu konuşmadan iki- üç gün sonra kayınvalidem elinde bir pet-şişe ile evime geldi. Şişedeki şeyi bana içirmeye kalkmadı. Ama o gün mutfaktan çıkmadı. Garip bir şekilde, ‘‘Sen otur mutfakla bugün ben ilgileneceğim’’ dedi ve çayı da, yemeği de kendi yaptı. O gittikten sonra çöpe baktım, şişe boş bir şekilde çöpteydi. Artık o şeyi neye karıştırıp da bana ve eşime içirdiğini bilmiyorum. Ama o gün bugündür eşimle kavgalarımız dinmedi. Defalarca beni evden kovdu. Defalarca avukattan döndüm. Şu anda hala çok kötüyüz.

P.S/ ADANA (Memur)

Suda büyüyü yapan kadının adını gördüm

Eşimle bebek yapmayı planlıyorduk ama her şey birdenbire değişti. Eşimin bir rahatsızlığı ortaya çıktı. Çocuk sahibi olamayacağımızı öğrendik. Maddi durumumuz iyiydi, ortağı bütün paraları alıp kaçtı. Annemle babam 25 yıllık evlilikten sonra boşandılar. Eşim olan biten her şeyden beni sorumlu tutarken aramız bozuldu. Geçen sonbaharda, apartmana yeni taşınan bir komşuma açtım dertlerimi. Eski mutlu günlerimi anlattım. Bana ‘‘Sana büyü yapmışlar’’ dedi. Kim yapar, niye yapsınlar ki, derken bana bir büyücü kadın tavsiye etti. Birlikte gittik. Kadın gözümün önünde beyaz bir defterden bembeyaz bir sayfa koparttı. Bir tasa su doldurdu. Bu beyaz kağıdı, suya bıraktı. Bir şeyler okudu. Titreme geldi. Sonra bana üzerimde büyü olduğunu söyledi. ‘‘Bu büyüyü yapanın adı bu kağıtta yazacak’’ dedi. Biraz bekledikten sonra gözümün önünde kağıtta harfler belirmeye başladı. Annem de gördü bunu. Kağıtta yengemin adı yazıyordu. Büyüyü o yaptırmış. Kadın, para bile almadı. Yine gideceğim büyüyü bozdurmak için.

H.K/ MERSİN (Ev kadını)

Konunun bilenleri büyüye karşı

ATA NİRUN (Araştırmacı, yazar)

Sadece araştırma amaçlı büyü yaptım


Türkiye ve dünyada maji dediğimiz, büyüyü de içine alan tüm kült konularda araştırma yaptım. Araştırmalarım için etik değerlerime bağlı olarak büyü denemeleri de yapıyorum. Bu işi para ile yapan hacı-hoca takımından değilim. Büyü bir enerji transferidir. Herkes yapamaz. Zaten maji bilimi ile ilgilenen majisyenler, insanlarla temas dahi etmezler. İnsan içine çıkarlarsa kirlenirler. Kişisel sorunlara eğilmeleri, enerjilerini yitirmeleri anlamına gelir. Nostradamus da bir majisyendi. Büyü ve büyücülüğe dünyanın her yerinde kötü bakılır. Tabii dini inanışlara göre bir ayrım var. Bu nedenle Türkiye ile Avrupa ülkelerinde yapılan büyüler çok farklıdır. Ama sonuçta büyüye hep dinsel bir tecavüz olarak bakılıyor. Oysa bence gerektiğinde kullanılabilir.

YASEMİN BORAN (Astrolog, yazar)

Majisyenler kişisel sorunlarla uğraşmaz


Tüm astrologlar maji gibi mistisizm içeren, gizli bilimlerle ilgilenmez. Ancak, bu alanlarda çalışanların mutlaka astroloji bilmesi gerekir. Zamanında ben de konuyla ilgili deneyler yaptım. Ancak benim algıladığım büyü, halkın anladığından farklı. Büyü, aslında Tanrı'ya ulaşmanın yöntemlerinden biri. Kabala denilen musevi mistisizmi de Tanrıya ulaşmak için bir yol, teorik bilgiye sahip olan kişiler var. Ülkemizde de kabalist olan çok ciddi üst düzey iş sahipleri var. Anadolu'da da bu tarz insanlarla karşılaştım. Anadolu’da büyücü olarak itibar görenler birkaç formül öğrenenler, büyüyle duyguları sömürerek menfaat sağlamaya çalışıyorlar. Ufak tefek reçeteler elbette var. Biber yakar, sevdiğinin de biber gibi kendine yanacağını düşünür. Kişi o an o kadar büyük bir duygu yoğunluğu içinde ki, biber olsa da olmasa da o duygu birikimi ile etkilenmek mümkün. Aracılar, sadece kişinin dikkatini ve duygularını odaklamasına yardım ediyor.

KEZBAN HATEMİ (Hukukçu)

Vesvese virüsü mümkün


Büyüyü yapan da yaptıran da zarar görür. Büyü müspet bir ilim değildir. Yoldan çıkmış insanların, ayrı yapıda sorumlu varlıklar olan cinlerle işbirliği yaparak insanın gönül veya akıl ekranına, bilgisayar virüsü gibi vesvese virüsü bulaştırmaları ve bu yoldan insanın önce ruhi sonra da bunun etkisiyle maddi sağlığını bozması mümkün olabilir. Özellikle büyüye inanan insanlar üzerinde telkin yoluyla bu gibi büyülerin etkisi olabilir. Büyü yapmak ve yaptırmak küfrü mucip olmasına rağmen büyüyü bozmak için bazı Kur'an-ı Kerim ayetlerinin okunması ve yazılarak verilmesi caizdir.

Prof. ALİ OSMAN ATEŞ (Çukurova Ü)

Dinimiz astronomiyi kabul eder astrolojiyi reddeder


Dinimiz atronomiyi kabul ediyor, astrolojiyi reddediyor. Bilgi açısından geri olan kişiler, onlardan ileri teknik bilgiye sahip kimseler tarafından kullanılıyorlar. Atatürk ta o devirde tekke ve zaviyeleri kapatırken kanuna bir madde koymuş. O şartlarda bunu yakalamış. Ama bu devirde medyumum diye yazarkasa fişi gösteren, vergi levhası alan var. Devletin bir organı diğerinden habersiz hareket etmemeli. Kanun maddesi güncelleştirilmeli.

KEMAL MENEMENCİOĞLU (Araştırmacı)

Düşünce gücü reddedilemez


Büyünün geleneksel olarak batıl inançlara kaçan tarafı var. Çok farklı bir alan. Benim ilgilendiğim konu işin akademik kısmı. Büyü konusu şarlatanlığa açık ama büyünün gücünü de küçümsememek gerekir. Sonuçta düşünce gücü diye birşey var. Nereye kadar gidebileceğini tam olarak bilmiyoruz. Ancak büyüsel değişimler eğer menfaatçi bir açıdan ve kötü niyetle yapılırsa hatta çoğu kez iyi niyetle yapılıyor olsa bile, mutlaka bir karşılığı vardır. Böyle şeylerden kaçınmak lazım.

İnternette büyü siteleri

Büyü de çağı yakalamış durumda. Cep telefonu ile hizmet veren büyücüler olur da, internette büyü yapılmaz mı? İşte çoğunluğu bilgi verme amacı güden, ama arada bir mail ile voodoo bebeği gönderme hizmeti vereni de çıkan siteler: www.beyazyildiz.com www.gizlibilimler.com www.medyumca.hypermart.net www.gizem.ulkesi.com www.islamsite.com www.huzuradogru.com www.tavsiye.com www.medyum.net www.hermetics.org www.yorumcu.com

Türk Harry Potter'lar onun kadar sevimli değil

Küçük büyücü Harry Potter'ın maceraları, yüzyıllardır dört bir yanımızda zaten yaşanıyor. Sevenleri ayırmak için yatağa dökülen domuz yağlarından, sevileni elde etmek için 41 nohuta okunan dualara kadar, yok yok. Cinli perili masalları, ‘‘Elemtere fiş kem gözlere şiş’’ temennilerini de unutmadık.

Bunları Harry Potter'ın Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nda öğrenmiyorlar. Kimliklerini gizliyor, ortalığa çıkmaktan, televizyonlarda görünmekten çekiniyorlar. Bazen de nerede oturduklarını eşleri bile bilmiyor. O kadar kayıptalar!

Ama her ihtiyacı olan telefon numaralarını bakkalda bile bulabiliyor. Yani bir o kadar da ortadalar.

Büyü kimine göre şeytana yaklaştırıyor, kimine göre sadece rahatlatıyor. Süpürgeler hazırsa, hadi Türk Harry Potter'ları yakın takip başlasın!

Yazarı J.K. Rowling'e 14 trilyonluk bir servet kazandıran Harry Potter romanı 12 yaşında büyücü bir çocuğun maceralarını anlatıyor. Yetim olan Potter kendini sıradan bir çocuk sanırken, bir gün bir baykuştan davetiye alıyor. Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'na kabul edildiğini, anne ve babasının kötü ruhlu Lord Voldemort tarafından öldürüldüğünü öğreniyor. Kendisinin de öldürülmek istendiğini, alnındaki şimşek işaretinin bu nedenle var olduğunu keşfeden Potter'ın büyülü dünyadaki maceraları başlıyor. Bu çelimsiz, gözlük takan, siyah saçlı ve yeşil gözlü küçük büyücünün filmi bugünlerde Türkiye sinemalarında da dünyada olduğu gibi rekora koşuyor.

Büyübozucu Muhammet Erzurumspor'a bile ben yardımcı oluyorum, diyor

Görünüşte Dadaşkent semtinde 'şifalı bitkiler' satan bir satıcı Muhammet Aksak. Ama o aynı zamanda bir büyü bozucu. ‘‘Kötülük amaçlı yazılan muskaları bozarım’’ iddiasında. Doğadan topladığı şifalı bitkilerle dertlere derman olduğunu söylüyor. Büyü yapmıyor, ama ufak ufak muskalara hayır demiyor. Büyünün bozulması ise yine onun işi. Yazdığı dualarla Erzurumspor'a bile yardımcı olduğunu anlatıyor: ‘‘Çok defa Erzurumspor için muska yaptım. Etkisini yöneticiler de gördü. Yitiği bulunan, cinlere çarpılan, evinde huzuru kaçan bana gelir. Ben de onlara muska yazarım. Benim duamı alan, sorunundan kurtulur. Bir de kötülük amaçlı muskaları bozarım.’’

Turgay İPEK/ ERZURUM (DHA)

TCK'da Büyücülük

Büyücülük, Türk Ceza Kanunu'nun 677 Numaralı ‘‘Tekke ve Zaviyelerle türbelerin seddine ve türbedarlıklar ile bir takım ünvanların men ve ilgasına dair kanun’’un kapsamına giriyor. ‘‘Şeyhlik, dervişlik, dedelik, seyitlik, falcılık, halifelik, emirlik, büyücülük, üfürükçülük ve gayyıptan haber vermek, muradına kavuşturmak maksatlı kimseler üç aydan az olmamak üzere hapis ve 50 liradan aşağı olmamak üzere para cezası ile cezalandırılır’’ deniyor.

Cep telefonlu büyü hizmeti

O sırlar içinde yaşıyor. Kendisini gören, yaşını bilen yok. Ama Eyüp Sultan'da telefon numarası elden ele dolaşıyor. Adapazarlı Ali Köş olarak tanınıyor. Cep telefonuyla büyü yapıyor, büyü bozuyor. Sevdiğiniz kadın sebepsiz yere sizi terk mi etti? Ya da yaşınız 40'a yaklaşıyor ve hala yalnız mısınız? Ali Köş'e bir telefon, sıkıntınız halloluyor! Sakın bedava sanmayın. Ali Hoca size banka hesap numarasını bildiriyor, gönlünüzden kopanı yatırıyorsunuz! Kimse, hizmeti aldım parayı yatırmasam da olur diyemiyor, eğer parayı ödemezlerse başlarına örülecek binbir büyüden ödleri kopuyor!

DİYANET BÜYÜYE NASIL BAKIYOR

Hz. Peygamber fert ve toplumları olumsuz etkileyerek; çöküntüye, yok olmaya sebep olan davranışları sayarken; Allah'a ortak koşmak, haksız yere adam öldürmek, faiz yemek, savaş alanından kaçmak, yetim malı yemek, zina etmek gibi büyük günahlar arasında büyücülük yapmayı da zikretmiş (Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercümesi, VII1. 5.224, Hadis no: 1172).

Ayrıca büyücülük yapmamayı, uğursuzluğa inanmamayı cennete girecek kimselerin nitelikleri arasında saymıştır (Tecrid-i Sari Tercüme ve Şerhi, XII, 83. Hadis No.1926).

Bir hadiste de ‘‘Yıldızlara bakarak geleceğe dair haber veren kimse, bir tür büyü yapmış olur. Bu konuda konuştukça günahı da artar’’ buyrulmuştur (Ebu Davud, Tıb, 22). Sonuç olarak büyü yapmak, İslam dinine göre büyük günahlar arasında yer alır. Büyü yapmak, yaptırmak, bu yolla başkalarına zarar vermeye çalışmak İslam bilginlerinin ortak görüşü ile haramdır.

Vergi levhalı medyumlar

ÇANAKKALE'DEN AHMET HOCA

Medyum Ahmet Hoca'nın Çanakkale Merkez'de bulunan evinin kapısı herkese açık. Yunanistan'dan, Almanya'dan bile müşterisi varmış söylenenlere göre. Evine sürünerek gelenler yürüyerek çıkıyor, ağzı eğik girenler üç gün sonra gülüyormuş. Ahmet Keskin 70 yaşında. 7 yaşından beri hastaları, sıkıntısı olanları eğer içinden gelirse okuyor, içinden gelmezse ‘‘sen doktora git, benimle işin olmaz’’ diyor.

İşini bilen bir adam Medyum Ahmet. Kızı ‘‘Babam muska da yazar’’ dediğinde ‘‘Muska deme yasaya girer. Dua yazıyoruz işte’’ diye uyarıyor. Büyü yapmadığında ısrar ederken, büyü bozduğunu ağzından kaçırıveriyor. Fal bakmadığını söyleyen, ama medyumluğunu test etmek istediğimde bana su falı bakan biri.

Eşi, kızı ve torunlarıyla öyle bir konukseverlik sergiliyor ki, medyumluk iğreti duruyor üstünde. Evin şeker dedesi rolü ona daha çok yakışırdı diye düşünüyor insan. Ama, nerden çıktı bu medyumluk, diye sorunca ‘‘içerden’’ diye göğsünü işaret ediyor. Duvarda asılı, ticaret ünvanında medyum yazan vergi levhasına bakınca, bize de başka birşey söylemek düşmüyor.

TEKEL EMEKLİSİ SAMSUNLU FATMA MENGÜ

Samsun Tekel Yaprak Tütün Fabrikası'ndan emekli Fatma Mengü, üç yıldır medyum. O da vergi levhalı medyumlardan. Gelecekten haber vermenin 15 dakikalık bir seansı 10 milyon lira. Samsun'un 19 Mayıs Mahallesi'nde yaşıyor, meraklı müşterilerini burada ağırlıyor: ‘‘Öğrenciler okul bittiğinde iş bulup bulamayacaklarını öğrenmek için geliyorlar. Ayrıca talih oyunlarından servet sahibi olup olmayacağını bilmek isteyenler de çoğunlukta. Kayıp eşyasını bulmak, eşinin kendisini aldatıp aldatmadığını bilmek isteyenler, hastalıklarına şifa arayanlar da bana geliyor. Samsun'un yanı sıra çevre ilçelerden gelen müşterilerim de oldukça fazla. Benimki medyumluk, büyücülük değil. Rüyamda gördüğüm ak sakallı dedenin isteğiyle medyumluğa başladım. Ben sadece müşteri ile dede arasında aracılık yapıyorum.’’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!