Toplumun kendi yaratıp sonra da utandığı "Nesne-kadınlar"

Güncelleme Tarihi:

Toplumun kendi yaratıp sonra da utandığı Nesne-kadınlar
Oluşturulma Tarihi: Mart 08, 2013 17:42

8 Mart Dünya Kadınlar Günü... Her yerde aynı slogan: Kadına Şiddete Hayır!

Haberin Devamı

İyi, güzel ama... Kadının sadece bedeni mi acır?

'Nesne-kadınlar' ve 'Kırık bebekler' projeleriyle dikkat çeken plastik ve fotoğraf sanatçısı Annliz Bonin'e göre, kadın ruhu üzerinde "tek bir sözün bile etkisi azımsanamaz"... Bonin, sergilediği "kırık" ve "şeyleştirilmiş" kadın bedenlerinin fotoğraflarına bakarken, o yara berelerin acısını kendi ruhlarında hisseden kadınlara şahit olmuş. 

Toplumun kendi yaratıp sonra da utandığı Nesne-kadınlar

"ÇÖPE ATILMIŞ BEBEK"

Son iki çalışmanızda kadınları "oyuncak bebek" ve "nesne" olarak görüntülediniz. Neden? Bu erkeğin kadına bakışı mı?

Annliz Bonin Kimdir?

/images/100/0x0/55ea3f46f018fbb8f873c908

Fransa’nın Normandiya bölgesinde yaşayan Bonin hem fotoğrafçı hem de plastik sanatçı. 35 yaşında ve 10 yılı aşkın zamandır, kadın bedeni ve tasvirleriyle ilgili çalışmalar yapıyor. Kısa bir süre önce, Blaise Nada isimli bir yazarla birlikte ortaya çıkardıkları 'Nesne Kadınlar' (Les Femmes-Objets) isimli kitabı yayımlandı. Sanatçının eserlerinde odak noktası kadın bedeni. Kırık oyuncak bebekler, nesneleştirilmiş kadınlar, yarı-insan yarı-hayvan kadın çalışmaları dikkat çekiyor.

Evet, ama aslında sadece erkeğin bakış açısı da değil. Özellikle, kadınları oyuncak bebek olarak tasvir ettiğim çalışmalarım farklı şekillerde okunabilir. Toplumun kadın bedenini getirdiği durum cisimleştiriliyor. Kadın bedeni de diğer tüm tüketim nesneleri gibi olabilmesi için "şeyleştirildi".

Haberin Devamı

Oyuncak bebek bir yandan da çocukluğa, masumiyete gönderme yapıyor. Kırılması, engenlikten gelen narsistik fayları çağrıştırıyor. Bebek, insanı temsil ediyor; kusursuz değil ve bununla birlikte duygu yüklü. Bu yüzden, çöpe atılmış bir bebek görmek, insana acı veriyor.

Son çalışmanız 'Nesne Kadınlar' nasıl ortaya çıktı?

‘Nesne Kadınlar’ın yazarı Blaise Nada ile karşılaşmam, bu çalışma için ilham kaynağı oldu. Nada, benim fotoğraflarla anlatmak istediğimi kelimelerle ifade etmişti. Birlikte ortaya çıkardığımız iş de bunun kanıtı.

ANNLIZ BONIN'İN ÇALIŞMALARI / FOTO GALERİ

"NESNE-KADIN KOLEKSİYONCULARI, GERÇEK KADINLARLA YÜZLEŞEMEYEN ERKEKLER"

'Nesne kadınlar' ile ne hissettirmek istediniz ?

‘Nesne Kadınlar’ın hikâyesi aslında bir alternatif gerçeklik. Nesne-kadının lüks tüketime dahilken nasıl olup da, koleksiyonu yapılabilecek bir nesneye dönüştürülebilmesi için ucuzlatıldığı anlatılıyor. Şimdi, kadın-erkek ayrımı yapmadan, kendi ortaya çıkardığı bu üründen utanan bir toplum söz konusu.

Hissettirmek istediğim bir diğer şeyse nesne-kadın koleksiyoncularına karşı duyulacak bir şevkât. Çünkü bu koleksiyonerler de kırık bebekler kadar hasarlı ve bu kadınlarla dengeyi bulmaya, uçsuz bucaksız yalnızlıklarını ve gerçek kadınlarla yüzleşme korkularını gidermeye çalışıyorlar.

Haberin Devamı

Nesne-kadın koleksiyoncularının ruhu var mı peki? Bu erkekleri eserlerinizin etkilemesi mümkün mü?

Umarım!!! Bu kitabın yazarı da bir erkek ve benim çalışmalarımdan ilham aldığını söyledi. Öte yandan, maalesef kimileri fotoğraflarımın feminist yönünün farkına varmayacaktır.

Toplumun kendi yaratıp sonra da utandığı Nesne-kadınlar
Garsoniyeriniz için... Bir tane nesne-kadın satın alın!

"İDEAL KADIN: SONSUZA KADAR GENÇ, GÜZEL, PÜRÜZSÜZ, DAYANIKLI..."

Yazar ve profesyonel konuşmacı Robin Gerber bir keresinde, "Kadın olarak yok olmak için illaki burkaya gerek yok. Tam aksine, sürekli vamplaştırılan ve sergilenen bedenlerimiz bizi silikleştiriyor" demişti… Katılıyor musunuz?
 
Bu konuda ben de duyarlıyım. Gerçekte, hepimiz önüne geçilemez tüketim toplumlarına boyun eğmiş durumdayız. Bu toplumlar kadını ‘şey’leştirmek istiyor: İdeal kadın güzeldir, sonsuza dek gençtir, pürüzsüz ve dayanıklıdır. Oyuncak bebek gibi değil mi?

Haberin Devamı

Bununla birlikte, Bayan Gerber’e bir yönden katılmıyorum. Bir kişi hem yüksek topuklu ayakkabılardan hoşlanıp hem de feminist olabilir. Erkeklerinin arzularından ve toplumun baskısından bağımsız olarak kadınlığından zevk alabilir.

"FEMİNİZM AKIMLARINDAN BAZILARI İYİLİKTEN ÇOK KÖTÜLÜK EDİYOR"

Biz feminizmi biraz yanlış mı anladık?

Kanımca, feminizm akımlarının bazıları iyilikten çok kötülük etti. Benim modellerimden biri, feminist bir dernekten, «fazla kadınsı» bulunarak dışlandı. Böyle şeyler beni kızdırıyor. Kendimi daha çok Amerika’nın pro-seks feminizmine yakın hissediyorum.

"PSİKOLOJİK ŞİDDET İKİNCİ PLANA ATILIYOR"

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ağırlıklı olarak, kadına yönelik şiddete dikkat çekiliyor. İyi de, kadının sadece bedeni mi acır?

Haberin Devamı

Kadına yönelik psikolojik şiddet genellikle ikinci planda kalıyor. Halbuki perişan hale geliyor bu kadınlar da… Tek bir kelimenin bile etkisi yadsınamaz. 'Kırık bebekler' çalışmalarıma bakarken, bu yara bere içindeki bedenlerin neyi temsil ettiğini hissederek acı çeken, bu görüntüler karşısında yıkılan kadınlar gördüm.

"ÖZSAYGILARI YARALANMIŞ KADINLAR BUNLAR..."

'Kırık bebekleriniz' ve 'nesne-kadınlar'ınız dile gelse ne derlerdi?

Kendilerine bakarken acı çeken kadınların benlik algılarının, özsaygılarının yaralanmış, kırılmış olduğunu söylerlerdi…

Ufukta yeni bir proje var mı?

Birkaç aydır, tiyatrocu bir arkadaşımla 'Eve(s)' isimli bir oyun için çalışıyoruz. Farklı yaşlardan kadınların bedenleriyle ilişkilerini inceliyoruz ve sözlerini not ediyoruz. Tüm bunlardan tek bir kadın, bir çeşit dişi golem yaratacağız. Ve elbette bu kadın, dergilerdeki stereotiplerden çok farklı olacak!

 

 


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!