Tarumar'İn gizli dünyası

Güncelleme Tarihi:

Tarumarİn gizli dünyası
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 01, 1998 00:00

Haberin Devamı

‘‘Tatlı Kaçıklar’’ adlı dizide ‘‘Tarumar’’ tiplemesiyle dikkatleri üzerine çeken Dursun Ali Sarıoğlu, 62 yaşından sonra şöhreti yakalamanın mutluluğunu yaşıyor. Parası olmadığı için iki kez nişanlıları tarafından terk edilen ve 45 yaşından sonra evlenebilen Sarıoğlu, ‘‘Bu yaştan sonra şöhret önemli değil. Hırsım yok. Bir beklenti içinde de değilim. Ben ekmek parası için çalışıyorum’’ diyor. Sanatçı, kızı Aslı ve eşi Elif Hanım ile birlikte sakin bir yaşam sürüyor.

30 yıldır profesyonel oyuncu olarak çalışmasına rağmen, ancak 62 yaşında oynadığı ‘‘Tarumar’’ tiplemesiyle geniş kitlelere ulaşan Dursun Ali Sarıoğlu, oyunculuğuyla değil de oynadığı tiple öne çıkmasına üzülüyor. Sanat yaşamı boyunca sayısını hatırlamadığı kadar çok tiyatro oyununda yer alan Sarıoğlu, hiç ödül almadığını buruk bir sesle dile getiriyor; ‘‘Eğer almış olsaydım çok sevinirdim. Bir kez Avni Dilligil'e aday gösterildim, ama tabii ki Müşfik Kenter'i seçtiler.’’ İlk uzun soluklu dizisi olan ‘‘Ana’’da ‘‘Kel Behzat’’ olarak da tanınan Sarıoğlu, ‘‘Tarumar’’la daha da çok sevildi. ‘‘Bizimkiler’’, ‘‘Mahallenin Muhtarları’’ ve ‘‘Çiçek Taksi’’ adlı dizilerde Karadenizlileri canlandıran sanatçı için en kolay roller de bunlar. Çünkü Sarıoğlu da tipik bir laz. Toplumda ‘‘Tarumar’’ gibi tiplerin fazlaca yer aldığını düşünen sanatçı, oynadığı rollerle kendisini özdeşleştirmiyor. Tiyatronun ancak büyük bir aşkla yapılabileceğini belirten sanatçı, şimdi yakaladığı şöhretin kendisine çok fazla yararı olmayacağını düşünüyor: ‘‘Benim bir beklentim ve hırsım yok. Bana verilen rolü en iyi şekilde yaparım. Ekmek paramı kazanıyorum.’’

Beğeniyle izlediğini söylediği ‘‘Tarumar’’ ile eşi arasında en ufak bir benzerlik olmadığını vurgulayan Elif Hanım da ‘‘Dursun, çok merhametli bir insandır. Hiç kimseyi incitmez ve kaba kuvveti sevmez. Çok dürüsttür’’ diyor. Aslı ise televizyon dizilerinden hoşlanmadığını belirtiyor.

SAHNEDE İLK ADIM

Çocukluğunda tiyatroya sık sık giden Sarıoğlu, bir süre sonra kendisi de oyuncuları izlediği sahnede yer almak istemiş. Okul müsamerelerinde Halk Evleri'nde çalışan sanatçı, 1969 yılında Ankara Birliği Sahnesi'nde profesyonelliğe adımını atmış. Sanat yaşamı boyunca Dostlar Tiyatrosu, İstanbul Sanat Tiyatrosu, Hodri Meydan ve Bakırköy Belediye Tiyatrosu'nda sahneye çıkan Sarıoğlu, artık tiyatroya sıcak bakmıyor. Tiyatroyu yine ilk günkü gibi sevdiğini vurgulayan sanatçı, televizyon dizilerinin parasal olarak çok daha doyurucu olduğunu ifade ediyor. ‘‘Türkiye'de beni heyecanlandıran tiyatro grubu yok’’ diyen sanatçı, olsa bile sağlığının ve zamanının tiyatro için yetersiz olacağını belirtiyor. Çocukluğunda doktor veya mühendis olmak gibi bir hayalinin bile olamadığını belirten sanatçı, akademik eksikliğini çok çalışarak gidermeye çalışmış. Anne ve babası ayrı yaşadıkları için, tiyatro yapması konusunda bir engelle karşılaşmayan sanatçı, bu aşkının hiçbir zaman mesleğe dönüşeceğini düşünmemiş.

Sanatçı oynadığı tipi şöyle tanımlıyor; ‘‘Tarumar'ı derinlemesine düşünmemek lazım. Orada da görüldüğü gibi yasadışı bir insan. Vurucu kırıcı görünmesine rağmen annesinden korkuyor. Genelde korkak bir tip. Bu da olaya esprili bir yön kazandırıyor.’’

En önemli özelliklerinden birini ‘‘savurganlığı sevmemesi’’ olarak açıklayan sanatçıya göre bunun nedeni de eskiden çok sıkıntılı günler geçirmiş olması. Çocukluğunda evlerinde ev sakinlerinin sayısı kadar kaşık, birbirini görecek kadar ışık bulunduğunu belirten sanatçı ‘‘Şimdi annem bizim eve gelip mutfaktaki çatal bıçak takımlarını görünce çok şaşırıyor. Avizeleri de gereksiz buluyor’’ diyor. Uzun yıllar muhasebecilik yapan, fabrika işçisi olarak çalışan Sarıoğlu, eşi Elif Hanım'la da fabrikada tanışmış.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!