Romanlarımın gizli öznesi İstanbul

Güncelleme Tarihi:

Romanlarımın gizli öznesi İstanbul
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2022 10:40

2017 yılında yayımlanan “Sahra 1911” ve 2019’da çıkan “Botter Apartmanı” romanlarıyla tanınan Ayşe Övür’ün üçüncü eseri “Zamanın Kapıları”, Remzi Kitabevi tarafından okura sunuldu. Ayşe Övür’le hem yeni kitabını hem de romanlarının gizli öznesi İstanbul’u konuştuk.

Haberin Devamı

İçinden İstanbul geçen romanlar yazıyorsunuz. Bu şehir sizde ne gibi duygular uyandırıyor?

- Kendimi İstanbullu bir yazar olarak görüyorum. Muazzam bir tarihi olan İstanbul’un romanlarımda gizli özne olarak okuyucuyla göz göze gelmesini önemsiyorum. İstanbul, birbiriyle çelişen pek çok farklı yüzü olan bir şehir. Bir yazar için büyük bir kaynak.

“Zamanın Kapıları” psikolojik gerilim unsurları yoğun olan bir roman. Yazmak için o duyguları yaşamak gerekir mi sizce?

- Edebiyatın görevinin huzur vermek değil, tam tersine rahatsız etmek olduğunu düşünüyorum. “Zamanın Kapıları”, benim üçüncü romanım. Pandemi sürecinden önce yazmaya başlasam da büyük kısmını eve kapandığımız o tuhaf dönemde tamamladım. Pandeminin yoğun yaşandığı bu süreçte ben de pek çok kişi gibi kendimi ve yaşadığım dünyayı sorguladım. Karanlığın nerede bitip aydınlığın nerede başladığını, insanın yalnızlığını, kendisiyle olan mücadelesini çok düşündüm. Kahramanlarım Sinan ve Nevra, naif bir aşk hikâyesini yaşamaya çalışırken bir yandan da kendileriyle, geçmişleriyle ve karanlık bir dünyayla mücadele ediyor. Benim için yazmak derin bir hayal gücü ve insanlarla etkileşim gerektirir. Yapmaya çalıştığım; hepimizin ortak bilinçaltı duygularını görünür hale getirmek.

Romanlarımın gizli öznesi İstanbul


Haberin Devamı

İÇİNDE YAŞAYANLAR İÇİN CAM KIRIKLARIYLA DOLU BİR ŞEHİR

Kitap içinde kitap var; “Zamanın Kapıları”nda bir gizli kitaptan söz ediyorsunuz...

- Gizli kitabı romanda bir çeşit metafor olarak kullandım. Modern insan ilişkilerinde, kimseye anlatamadığımız, en yakınlarımıza bile ifade edemediğimiz karmaşık bir duygu sarmalında yaşıyoruz. Gizli kitap, kendisi gibi olmaya çalışan derin ve ince insanların zihnine yol gösteren bir araç.

Yüksek mevkilere sahip olan, çekici hayatların peşinde koşan insanların hayatları daha karmaşık olsa gerek. Okuyucular için de merak uyandıran bir konu, öyle değil mi?

Haberin Devamı

- Sanırım okuyucunun merak ettiği konu, aşağıdan yukarıya çıkarken insanın aşması gereken entrikalarla dolu yolun varlığı. İnsanlar bu yolu çıkabilenlerin yaşamını öğrenmek istiyor. Ben 20 yıldan fazla uluslararası bir işte çalıştım. Sosyal medyada ışıltılı fotoğraflarını gördüğümüz isimlerin, kendilerini plazalardaki tuvaletlere kapatıp ağladığına pek çok kez şahit oldum. Romanda, insanların gerçek tarafını göstermeye çalıştım.

İstanbul sizin için nasıl bir yer?

- İstanbul, uzaktan bakılınca ne kadar cezbedici olsa da içinde yaşayanlar için cam kırıklarıyla dolu bir şehir.

YANLIŞ ZAMANDA VE YANLIŞ
MEKÂNDA OLMA HİSSİ

Bir röportajınızda “Ben kendisini yanlış zamanda ve yanlış mekânda arayan insanların hikâyelerini anlatmayı seviyorum” demişsiniz. Yanlış zaman yolcuları gittikçe çoğalıyor, değil mi?

Haberin Devamı

- Kesinlikle doğru... İnsanlar gittikçe artan sıklıkta kendilerini, tarif edemedikleri bir huzursuzluğun içinde hissettiklerini söylüyorlar. İkinci romanım “Botter Apartmanı”nda bu kaynağı belirsiz yanlış zamanda olma hissini göstermeye çalışmıştım. “Zamanın Kapıları”nda ise biraz daha somut olaylarla yanlış mekânda var olmayı sorgulamaya çalıştım.

Maslak’taki plazalardan Yedikule’ye, sur dibindeki bostanlara uzanıyor romanda anlattığınız hikâye. Siz İstanbul’da en çok nereleri ziyaret ediyorsunuz?

- İstanbul’un eski semtlerini seviyorum. Bir köşede Bizans, öteki köşede Osmanlı’dan kalma eserlerin olduğu sokakları seviyorum. Sık sık Arkeoloji Müzesi’ne giderim. Bazen içeriye girmem, saatlerce bahçesinde otururum. Süleymaniye’nin çevresini de seviyorum. Elbette Beyoğlu çok özel bir yer.

Haberin Devamı

İNSAN İÇİN HAYALLERİ
YAŞADIKLARINDAN DAHA GÜÇLÜ

Romanlarınızdaki karakterleri yazarken, çevrenizi kişilerden mi esinleniyorsunuz?

- Bazı yazarlar sadece okuduklarından esinlenerek yeni eserler ortaya koyarlar. Ben okuduklarım kadar çevremden, yaşadığım kentin sokaklarından da etkilenerek yazıyorum.

Hayallerle yaşayan insanlar, gerçeklere daha mı yakındır?

- Neyin gerçek neyin hayal ürünü olduğunu, sınırın nerede başlayıp bittiğini bilmiyorum. Sonuçta hepimiz aynı olayları yaşayıp farklı sonuçlar, birbiriyle çelişen anlamlar çıkarabiliyorsak insan için hayalleri, yaşadıklarından daha güçlü olmalı diye düşünebilirim.

 

BAKMADAN GEÇME!