Sokağa çıkarken annesi gibi görünmek istiyorsa dikkatli olun

Güncelleme Tarihi:

Sokağa çıkarken annesi gibi görünmek istiyorsa dikkatli olun
Oluşturulma Tarihi: Nisan 07, 2007 00:00

Kız çocuklarının kadın gibi görünmeye ve davranmaya çalışması son zamanlarda üzerinde çok durulan konulardan biri. Bütün kız çocukları büyürken annelerine özenir, onlar gibi görünmek ister. Peki ama nereye kadar?

Cinsel kimlik gelişimi sırasında annesini ya da etrafındaki diğer kadınları taklit etmeye meraklı olmaları doğal. Ancak yaşına uygun olmayan giysilerle dışarı çıkmaya çalışması, kendini topluma bu şekilde tanıtmasının altında yatan başka nedenler olabilir...

Klinik Psikolog Gonca Şensözen’e göre kız çocuklarının makyaj malzemelerine, topuklu ayakkabılara, takılara düşkünlüğü şaşırtıcı değil. Anneleri düşkün olmasa bile... Hele hele bu kadar uyaran varken. Şensözen, "Kimi yaşlarda makyaj gibi bazı denemeler evin içinde yapılıyor. Bunlar genelde deneme amaçlıdır. Çocuk, makyaj yaptığında ya da annesinin ayakkabısını giydiğinde nasıl görüneceğini bilmek ister. Aslında bu bir yandan da büyüdüğünde nasıl görüneceğini anlama çabasından kaynaklanıyor" diyor.

Buraya kadar herşey normal. Fakat yaşına uymayan giyim tarzıyla dışarı çıkması ve kendini topluma bu şekilde tanıtması, başka nedenlerden kaynaklanıyor olabilir. Hemen yetişkinliğe geçmek isteği, kendi yaşının getirdiği durumlarla baş etmekte zorlanmak gibi. Bu gibi durumlarda anne-babanın çocuklarının durumunu farkında olmasında ve zorlandığı konuda yardım etmesinde yarar var.

Çocuğa cinsiyet ayrımını çok vurgulamadan kendini koruma, oturma, üstünü başını toparlama gibi alışkanlıklar nasıl kazandırılabilir? Şensözen, "Çocuklara bir alışkanlığı kazandırmanın en iyi yolu, anne-babanın o davranışı kendisinin uyguluyor olması. Çünkü küçük yaştaki her çocuk anne-babasını taklit eder. Taklit etme o yaşlarda en önemli öğrenme şeklidir" diyor.

Cezalar tikleri artırıyor

Tikler sadece yetişkinlerin sorunu değil. Çocuklarda da yineleyici, istem dışı, amaca yönelik olmayan, ancak baskılanabilen göz kırpma, burun çekme, boğazını temizleme gibi garip hareket ve ses çıkarmalar görülüyor. Ses çıkarma şeklindeki tikler, diğer vücut hareketleriyle ilgili tiklerle birlikte görülürse ’Tourette Sendromu’ adı verilen özel bir durumdan sözediliyor. Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Uzmanı Dr. Ayten Erdoğan, ailenin ve çevrenin uyarıları ve cezalandırmalarının tiklerin artışına yol açabileceğini söylüyor.

Tiklerin nedeni henüz net anlaşılamadı. Ancak genetik ve çevresel etkenlerin rol oynadığı düşünülüyor. Beyin kimyasallarından (nörotransmitter) biri olan dopaminin, anormal metabolizmasından kaynaklandığına dair dikkate değer kanıtlar da bulunuyor. Tikler sıklıkla çocukluk ve ergenlik yaşlarında başlıyor. En sık 7-12 yaşlarında görülüyor. Dr. Erdoğan, "Tik belirtileri genellikle gerginlik veren bir olay sonrasında artıyor. Tiklerin genetik özelliği belirgin olup, yakın akrabalarında tikler olan çocuklarda daha sık rastlanıyor" diyor.

GEÇİCİ DE OLABİLİR KALICI DA

Tikler geçici ya da kalıcı olabilir. Geçici olarak nitelendirilebilecek tikler, çeşitli beden bölgelerinde ortaya çıkıyor. Bir yıldan kısa bir sürede kayboluyor. Bu bozukluk, çocuklar arasında oldukça yaygın. Sağlıklı çocukların yüzde 12-14’ünde, daha sık 3-10 yaşları arasında görülüyor. Tikler bir yıldan fazla sürerse "uzun süren tik bozukluğu" adı veriliyor. Çocuklarda görülen tiklerin büyük bir kısmı, erişkin yaşa gelmeden kayboluyor. Bazıları erişkinlikde de devam ediyor.

Bu gibi durumlarda destekleyici tedavi ve ilaçlar yararlı olabiliyor.

Eğer çocuk tikleri ev dışı ortamlarda sergilemiyor, belirli durumlarda gösteriyorsa nedenleri değerlendirilmeli. Destek ve ilginin çocuğun pozitif yönlerine kaydırılması, tiklerin kontrolünde yardımcı. Sık sık yeniden ortaya çıkıyor, çocuğu rahatsız ederek arkadaş ilişkilerinde sosyal hayatında sorun yaratıyor, kendine güveniniolumsuz etkiliyorsa, çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanına başvurulmasındayarar var.

Dur demenin zamanı var

Çocuğunuza aldığınız şeyi niye aldığınızı biliyor musunuz? Gerekli olduğu için mi, çocuğunuzu ödüllendirmek için mi, yoksa sadece onun tutturmaları ya da ağlamaları ile uğraşmak istemediğiniz için mi? Eğer aldığınız şeyin gerekliliğine inanmıyor ama sadece çocuğunuzu susturmak için alıyorsanız, hem kendinize hem de ona "dur" demenin zamanı gelmiş demektir.

Çocukların her istediğini almak yanlış. Onun kendi kendine kural koymasını bekleyemezsiniz, kuralları anne-babasından öğrenir. Eğer anne-baba çocuğa sınır koymakta, "hayır" demekte güçlük çekiyorsa, çocuk da kendine sınır koymayı öğrenemez ve böylece istediği her şeye, istediği zaman sahip olabileceği hissine kapılır. Böyle bir ortamda yetişmiş çocuklar, istedikleri alınmadığında kabullenmekte zorluk çeker ve tutturur. Anne-baba da bu ısrarlarla ve mızmızlanmayla uğraşmamak için çocuğun istediği şeyi alma eğiliminde olabilir. Önce "hayır", daha sonra "evet" dediklerinden, çocuğun gözünde "hayır" anlamını yitirir.

Harçlık meselesi

Çocukların kendilerine ait harçlıklarının olması çok önemli. Böylece parasını korumayı, kaybetmemeyi ve belirli bir süre (hafta, ay gibi) nasıl idare edebileceğini öğrenebilir. Çocuklara, kendi başlarına para harcamaya başladıkları yaşlarda harçlık verilebilir. İlkokula başlangıç harçlık almak için iyi bir dönem. İhtiyaç duyduğu ufak tefek şeyler de olsa satın alabilmesi çocuğa güven duygusu verecektir. Burada en önemli şey, çocuğun yaşına uygun harçlık belirlemek.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!