Sinema

Güncelleme Tarihi:

Sinema
Oluşturulma Tarihi: Nisan 27, 2007 00:00

Geleceği görmek o kadar iyi değil

Next
/images/100/0x0/55ea674af018fbb8f87da6c3


Yön: Lee Tamahori

Oyn: Nicolas Cage, Julianne Moore, Jessica Biel, Nicolas Pajon

BİLİMKURGU/GERİLİM

NEXT

Cris Johnson birkaç dakika sonra neler olacağını önceden görebilmektedir. Las Vegas’ta her gece sahneye çıkan bir sihirbaz olduğu için bu olağanüstü yeteneği Cris’in çok işine yarar. Ayrıca ekstra nakit paraya ihtiyacı olduğu zamanlarda kumar masasına oturduğunda da bu yeteneğinden faydalanır. Ancak Cris’in yeteneği öyle basit ve sıradan bir yetenek değildir. Zamana hükmediyor olması bazılarının gözünden kaçmaz. FBI, kitle imha silahlarıyla Los Angeles’a saldırması beklenen terörist grubu durdurabilmek için onun bu yeteneğinden yararlanmak ister.

Next’in yönetmenliğini 20. Bond filmi Die Another Day’den tanıdığımız Lee Tamahori üstleniyor. Filmin oyuncu kadrosu kalburüstü isimlerden oluşuyor. Oscar’lı aktör Nicolas Cage, gelecekte olacakları önceden gören bir sihirbaz olarak karşımızda. Filmin bir diğer ağır topu ise Oscar’lı oyuncu Julianne Moore. Ancak Next’in asıl kozu senaryosuna esin kaynağı olan, ilk olarak 1954 yılında yayımlanan The Golden Man adlı öykü. Eserleri, sinemada Minority Report, Blade Runner, Total Recall gibi bilimkurgu başyapıtları olarak perdeye yansıyan Philip K. Dick’in kaleme aldığı öykü, yazarın daha önceki eserlerinde olduğu gibi yine fazlasıyla karamsar. 90 milyon dolara çekilen Next, birçoğumuzun hayalini kurduğu geleceği görebilme yetisinin bir insanın hayatını nasıl kabusa çevirebileceğini ele alıyor. Next, efsane bilimkurgu yazarı Philip K. Dick faktörü, dev oyuncu kadrosu ve etkileyici öyküsüyle haftanın iddialı yapımlarından biri.

Beethoven’ı nasıl bilirdiniz

Copying BeethovenYön: Agnieszka Holland

Oyn: Diane Kruger, Ralph Riach, Matyelok Gibbs, Ed Harris

BEETHOVEN’I ANLAMAK

Genç Anna Holtz’un tüm hayali iyi bir besteci olmaktır. Bu hayalini gerçekleştirmek amacıyla Viyana’ya gelir. Konservatuvarda okurken, yaşayan en büyük ve yetenekli besteci Ludwig van Beethoven’ın yanında çalışma fırsatı yakalar. Beethoven, 9. senfonisinin son hazırlıkları üzerinde çalışmaktadır. Yapımcısı Wenzel Schlemmer ise bu sırada kanserden ölmektedir...

1827 yılında ölen Beethoven’ın son günlerini konu alan film, dahi bestecinin radikal müziğinin arkasında aslında oldukça katı ve rutin bir hayat yaşadığını iddia ediyor. Filmde, Beethoven’ın kahvesini hazırlarken mutlaka 60 kahve çekirdeği kullanması, çalışma saatlerinin çok düzenli olması, yemeklerini aynı yerde ve zamanda yemesi ve her akşam tam 21.00’de Goethe ya da Schiller okuyarak uykuya dalması gibi efsane besteciye dair çok şaşırtıcı bilgiye de yer veriliyor.

Filmin bir diğer özelliği ise çekimlerde orijinal mekánlara sadık kalınması. Çekimlerin çoğu Beethoven’ın Viyana’da oturduğu apartmanda yapıldı. Çekimlerde ayrıca Budapeşte Etnografya Müzesi, Schlemmer’ın baskı dükkanı olarak dekore edilen bir şato da kullanıldı. Filmin anahtar karakteri Anna Holtz ise gerçekte yaşamış iki insandan ilham alınarak yaratıldı: Beethoven’ın asistanlığını yapan Avustralyalı bir erkek müzik öğrencisi ile Lorenc Ferenz adlı bir besteci... Filmin ayrıntılara verdiği önemin dışında bir diğer artısı ise Oscar’lı aktör Ed Harris’in Beethoven’ı canlandırmış olması. Beethoven gibi efsane bir bestecinin özel yaşamını ve kişilik özelliklerini merak ediyorsanız bu filmi kaçırmayın.

İnanç tazeleyen gerilim

The Reaping

Yön:
Stephen Hopkins

Oyn: Hilary Swank, Anna Sophia Robb, IdrisElba, DavidMorrissey

KORKU/GERİLİM

HASAT ZAMANI

Katherine Winter, Hıristiyanlığa karşı bütün inancını yitirmiş bir profesördür. Winter’ın ağlayan heykeller, azizlere benzeyen duvar lekeleri gibi çözemediği tek bir ilahi mucize yoktur. Ancak bir kasaba öğretmeni olan Doug Blackwell, bir dizi tuhaf olayı aydınlatması için yardım isteyince Katherine’in hayatı altüst olur.

Peter Sellers filmiyle ünlü komedyen Peter Sellers’ın hayatını cesur ve objektif bir dille perdeye taşıyan Stephen Hopkins, bu kez bir korku filmiyle karşımızda. İncil’de bahsedilen 10 beladan yola çıkılarak çekilen Hasat Zamanı, inanç tartışmasına girerek entelektüel boyut kazanan bir korku filmi. Ancak yapıtın açtığı inanç tartışması bazı yönlerden Mel Gibson’ın başrolünü oynadığı İşaretler filmiyle benzerlikler taşıyor. Mel Gibson, yaşadığı doğaüstü olayların ardından hidayete ermişti. Bakalım, Hasat Zamanı’nın inançsız kahramanı (profesör) Oscar’lı oyuncu Hilary Swank ne yapacak?

Not: İncil’deki 10 beladan yola çıkılarak çekilen Hasat Zamanı’nın çekimleri de belalı geçmiş. Set ekibi Rita Kasırgası’ndan nasibini almış.

Motosiklet deyip geçme

Wild Hogs

Yön: Walt Becker

Oyn: Tim Allen, John Travolta, Martin Lawrence, William H.Macy

MACERA/KOMEDİ

ÇILGIN MOTORCU

Çılgın Motorcular, gündelik yaşamın tekdüzeliğinden ve stresli işlerinden sıyrılıp hayatlarına adrenalin ve heyecan katmak için motosikletlerine atlayıp hep beraber maceradan maceraya koşan orta yaşlı dört erkek arkadaşın serüvenlerini anlatıyor.


Filmin yönetmen koltuğunda fazla deneyimli bir isim oturmuyor. Buying the Cow ve Van Wilder gibi orta karar romantik komedilerden tanıdığımız Walt Becker’ın bu üçüncü yönetmenlik denemesi. Zengin oyuncu kadrosuyla öne çıkan yapım, ABD’de vizyona girdiği ilk haftada elde ettiği 39.7 milyon dolar hasılatıyla David Fincher’ın Zodiac filmini geride bırakarak box office listesine birinci sıradan girdi. Komedi macera türündeki bu yol filmi, öncelikle motosiklet tutkunlarına sesleniyor.

Kaybetmekten korkmayan aile

Little Miss Sunshine

Yön: Jonathan Dayton, Valerie Faris

Oyn: Abiqail Breslin, Greg Kinnear, Paul Dano, Alan Arkin

KÜÇÜK GÜN IŞIĞIM

Hoover Ailesi’nin her bireyi denemekten yılmayan sıcak insanlardan oluşmaktadır. Baba Richard, yıllarca kendi geliştirdiği bir programı satıp başarılı olmanın hayalini kurar. Anne Sheryl ailesinin egzantrik sırlarıyla boğuşur. Ailenin küçük kızı Olive, bir çocuk güzellik yarışması olan Miss Little Sunshine’ı kazanmayı düşler. Ağabeyi Dwayne ise dünyaya kızgın, Nietzsche hayranı ve savaş pilotu olmakta kararlı bir delikanlıdır. Bu egzantrik aile, Olive’nin hayalini gerçekleştirmek üzere bir minibüse doluşup Kaliforniya’ya doğru yola çıkar... Üç gün sürecek bu yolculuk sırasında onları trajikomik maceralar beklemektedir.

REM, The Red Hot Chili Peppers gibi ünlü müzik gruplarına çektikleri kliplerle adlarını duyuran, iki Grammy ödüllü karıkoca Jonathan Dayton ve Valerie Faris’in yönetmenliğini üstlendiği Küçük Gün Işığım, bu yıl En İyi Senaryo dalında Oscar kazanarak büyük bir sürprize imza atmıştı. 11 yaşındaki küçük yıldız Abigalli Breslin’e En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Oscar adaylığı ve Alan Arkin’e En İyi Yardımcı Aktör dalında Oscar kazandıran yapıt, sıradışı öyküsü ve anlatımıyla dikkatleri çeken etkileyici bir bağımsız sinema örneği. Yer yer küstahça bir hicve bulaşan farklı bir mizah anlayışına sahip olan film, kahkahalarla güldürdüğü izleyicisini bir anda hüzne boğabiliyor.

"Gerçek kaybeden kazanamayan değildir. Gerçek kaybeden; kaybetmekten o kadar korkar ki, kazanmayı denemez bile" gibi sağlam diyaloglara da sahip olan Küçük Gün Işığım, tartışmasız haftanın en iyisi.

Not: Film, 8 milyon dolar gibi küçük bir bütçeyle çekilmesine rağmen sadece ABD’de 59.8 milyon dolar hasılat elde etti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!