sinanyildiz.com.tr

Güncelleme Tarihi:

sinanyildiz.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Eylül 15, 2006 13:46

Sadece 4 günlük gezi…

Bizim buralarda sıcaklar adamı çıldırtabilir. Bu nedenle herkes yaylalara veya deniz kenarlarına kaçar ki bu da en doğal haklarıdır. Ancak ben sadece 4 gün kaçabildim. İki günü yolda geçti, iki gün de dağları, tepeleri gezdim. (Çukurova’dan/ Y.Sinan TANYILDIZ)

Adana'nın en sıcak günlerinde nem, gömleğinizi derinize yapıştırır. Yine de ilginçtir dükkanlar sabahları açılır ve akşam üstleri de kapanır. Oysa bu bölgelerde alışveriş öğleden sonra başlamalı, gecenin bir saatine kadar sürmeli… Hayır böyle yapılmaz, gündüz klimatize edilen ortamlarda ticari hayat devam eder…

Doğal olarak ciro da düşer, müşteri sayısı da…

Yıllardır bu böyle… Ben de bunu fırsat bilip sadece 4 gün Adana’dan uzaklaşıp Karadeniz’e gittim. Orada olduğumu fark ettiğim andan itibaren de kendimi Adana’da işimin başında buldum…

Bu tür kısa uzaklaşmalar sadece benim başımdan geçer diye düşünüyordum ki yanılmışım zira konuştuğum işadamlarının tamamı neredeyse benim gibi yaz mevsiminde çalışmışlardı…

Şükür ki Eyüllü günlere geldik. Gündüz sıcak olmakla beraber geceleri eski sıcaklar kalmadı. Yani klimanızı açmadan da uyuyabiliyorsunuz…

Bizim bölgede yazın aktivitelerin tamamı durur. Toplantılar yapılmaz, geceler düzenlenmez. Hepimizde bir beklenti başlar. Kış gelse de Adana canlansa hayaline kapılırız. Yani serin günleri özleriz…

Ve Eylül gelince düğünler bile çoğalır…

Müzik Festivalleri hep bu aylarda yapılır. İşte Mersin Müzik Festivali… Üstelik bu kentte iki festival var. Birini belediye üstlenmiş, diğerini de sivil toplum. Belediyeninki daha çok geniş kitleleri ilgilendiriyor, sivil toplumun düzenlediği ve “uluslar arası hale getirilen Müzik Festivali de” bölgemizdeki insanları çağdaş müzikle buluşturuyor…

Yani kış mevsiminde bu bölge çok hareketli… İnsanlarımız Gaziantep, Mersin, Antakya ve Adana arasında koşturup duruyor, etkinliklere katılıyor, mutlu oluyor, eğleniyor, dinleniyor, keyf alıyor…

Serin sonbahar geceleri bu yüzden Çukurova’da çok seviliyor. Eğer Eylül aylarında yolunuz Çukurova’ya düşmüşse “Tam yaşanacak yer…” diye notunuzu veriyorsunuz, yazın gelmişseniz “Arkadaş, sen burada nasıl yaşıyorsun?” diye soruyorsunuz…

Ama bu bölgenin güzellikleri de saymakla bitmiyor… Başarılı insanları bir hayli fazla… Yazarı ile, sanatçısı ile, sanayicisi ile, çiftçisi ile Sonbahar ayları çok bereketlidir buraların… Keşke gelip görseniz, keşke insanlarını tanıyabilseniz…

Ben de kendi kendime karar verdim. Tuttum (
www.sinantanyildiz.com) diye bir site açtım, bölgenin başarılı insanlarından tutun, güzel hikayeleri de bu siteye taşıdım. Ama site bildiğiniz sitelere benzemiyor. 24 sayfalık bir haftalık gazete nasılsa aynen bu gazeteyi dünyaya taşıdım… Eğer Çukurova’daki insanları tanımak, onlarla tanışmak, ne iş yaptıklarını öğrenmek ve iş dünyasına giriş yapmak istiyorsanız buyurun gelin konuğum olun…

Size hem bu köşeden, hem de kendi sitemden bölgemi taşımak hoşuma gidiyor. İstiyorum ki Çukurova’nın güzelliği tüm dünyada bilinsin, başaranlarımız tanınsın…

Umarım birlikte olmaya devam ederiz. Zira bizim Çukurova dostlarına her zaman ihtiyacımız var… Serdar kardeşime de Çukurova dostu şildini vermek bu vesileyle şart oldu… Zira bize hem yer ayırıyor, ayrıca biliyorum ki Çukurovalılar'ı da çok seviyor…

Haberin Devamı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!