Uzmanlar aşırı sıcaklar nedeniyle sulu ve hafif gıdalar tüketilmesi gerektiğini belirterek özellikle kalp ve damar hastalığı bulunanların beslenmelerine dikkat etmesi uyarısında bulundu.Beykent Tıp Merkezi Obezite Kliniği Sorumlusu beslenme uzmanı Dr. Osman Bulutlar bazı yaz meyvelerinin kan şekerini yükselttiğini vurgulayarak, ''Karpuz, kavun, kiraz ve bununla birlikte muz, patates ile pişmiş havucun fazla yenmemesine dikkat edilmeli'' dedi. Özellikle çocuklar, kalp ve damar rahatsızlığı bulunanlar ile katı
diyet uygulayan kadınların beslenmelerine özen göstermeleri gerektiğini belirten Dr. Bulutlar, et ve şarküteri ürünlerindeki bozulmaların da zehirlenmelere yol açtığını vurguladı. BOL BOL SU İÇİNDr. Bulutlar, yaz döneminde sağlıklı beslenmeye ilişkin, şu önerilerde bulundu: Kahvaltı, günün enerji ihtiyacını karşılayabilmek için çok önemli. Bu nedenle karbonhidrat ağırlıklı olmalı. Şekerli ürünler yerine, şekersiz marmelatlar ve yağsız peynirler tercih edilmeli. Maya kullanılmadan hazırlanan ekmekler ve yağ oranı azaltılmış sütler tüketilmeli. Günün en aktif zamanı olan öğle saatlerinde protein ve yağ karışımları alınmalı. Akşam yemeği de sebze ve karbonhidrat ağırlıklı olmalı. Meyveler daha çok aç karnına ya da yemeklerden 1-1.5 saat sonra yenilmeli. Sıcaklar nedeniyle meydana gelen sıvı kaybını telafi etmek için, gün boyunca bol su içilmeli.Kalp-damar hastalarının kırmızı etten uzak durmaları gerektiğini belirten Dr. Bulutlar, böyle kişilere öğünlerinde bol sebzeye yer vermelerini, ayrıca
balık yemelerini önerdi. Dr. Bulutlar, tatillerde içki tüketiminin arttığına da dikkati çekerek, aşırı sıcaklarda alkol alınmaması, ancak alkolden vazgeçemeyenlerin antioksidan etkisi bulunan ÅŸarabı tercih etmeleri gerektiÄŸini kaydetti. ÖĞLE SAATLERÄ°NDE DIÅžARI ÇIKMAYINÄ°stanbul Ä°l SaÄŸlık Müdürü Dr. Osman Karaaslan, sıcaklık artışları nedeniyle ortaya çıkabilecek rahatsızlıklara dikkati çekerek, özellikle çocuk ve yaÅŸlılar ile kalp ve ÅŸeker gibi kronik hastalığı bulunanların, riskli saatler olan 11.00-15.00 arasında dışarı çıkmamaları gerektiÄŸini bildirdi. Aşırı sıvı kaybına baÄŸlı yorgunluk, halsizlik, iç sıkıntısı, aşırı terleme, nabız zayıflığı ve dolaşım bozukluÄŸunun oluÅŸabileceÄŸine iÅŸaret eden Dr. Karaaslan, bu durumdaki kiÅŸiye tıbbi müdahale yapılması ve hemen sıcak ortamdan uzaklaÅŸtırılmasının önemini vurguladı. Dr. Karaaslan, ardından hastanın uzanmasının saÄŸlanması ve bilinci yerindeyse 1 litreye yakın su içirilmesi, ayrıca, vücudundaki sıkı giysilerin çıkarılarak baÅŸ ve vücudunun ıslatılması gerektiÄŸini anlatarak, ÅŸunları kaydetti: ''Özellikle çocuk ve yaÅŸlılar ile kalp ve ÅŸeker gibi kronik hastalığı bulunanların, riskli saatler olan 11.00-15.00 arasında dışarı çıkmamaları, serin yerleri tercih edip bol sıvı almaları gerekir. Dışarı çıkılması zorunlu durumlarda ÅŸapkayla korunulmalıdır. Çocukların güneÅŸe doÄŸrudan maruz kalmamalarına özen gösterilmelidir. Açık alanda, korunmasız ÅŸartlarda uzun süre kalınmamalı ve çalışılmamalıdır. GüneÅŸin ultraviyole ışınlarından korunmak için koruyucu kremler kullanılmalı ya da güneÅŸ ışınları dolaylı alınmalıdır. Bol, ince, rahat ve açık renk giysiler giyilmelidir. Sulu ve hafif gıdalar alınmalı, haÅŸlanmış sebze ile meyve tercih edilmeli, yaÄŸlı gıdalar ve alkolden kaçınılmalıdır.'' Özellikle yaÅŸlı ve kronik hastalara sıcak günlerde aşırı efor harcamaktan kaçınmalarını öneren Dr. Osman Karaaslan, sık sık ılık duÅŸ almakta yarar olduÄŸunu sözlerine ekledi. Â
button