Sevenleri beni istemeseydi hayatından çıkıp giderdim

Güncelleme Tarihi:

Sevenleri beni istemeseydi hayatından çıkıp giderdim
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 2005 00:00

"Birtanesinden Birtanesine" isimli dördüncü albümünü çıkaran Nihat Doğan, müzik camiasında geçen sekiz yılını ve Seda Sayan’la yaşadığı aşkı anlattı. İşte, aynı kulvarda yarıştığı arkadaşlarıyla adaletli bir şekilde koşamadığı için camiaya sitem eden, Seda Sayan’la yaşadığı ilişkiyi "reklam" olarak yorumlayanlara öfkelenen genç türkücüden samimi açıklamalar.

- Yeni albümün hayırlı olsun...

Teşekkürler. Altı ay çalıştım. Söz-beste, süpervizörlük, şarkıların aranjeleri, prodüktörlük, yapımcılık, yorumculuk her şey yaptım bu albümde. O yüzden benim için çok değerli.

- Dört albümün var, sekiz yıldır piyasadasın Seda Sayan’dan öncesi için neler söylersin?

Matematiksel açıdan bakarsak eğer, aslında çok başarılı işler yaptım. "Kırdın Kalbimi" kasetim, tek kliple 200 bin sattı. Sekiz klip çekip, 300 bin satan arkadaşlarımız vardı. "Ölürem Kızlar" kasetine, üç klip çektim, 350 bin sattım. Geçen yıl "Seve Seve" albümü yaptım yine tek kliple 50 bin albüm, 20 bin CD sattım. Şimdi ben başarısız mıyım? Sorun, hiçbir zaman aynı kulvarda bulunduğum arkadaşlarımla adaletli bir şekilde koşamamamdan kaynaklandı.

- Sebep neydi?

Parasızlık, şirketim ile yaşadığım sıkıntılar, her şey... Kimse "Bu çocuğu bir tanıyalım, nedir, ne değildir" demedi. Önyargılı davranıldı. Herkes beni agresif, itici olarak gördü, gördüğü gibi de değerlendirdi.

- Neden insanlara itici geldin?

Bu camiada sadece star olanlar itici olmuyor. Ye kürküm ye durumu yani. İtici gelmek de kötü bir şey değil. Namussuz, şerefsiz demiyorlar da itici diyorlar! Sekiz yıldır, hiçbir programcının kapısına gidip "Beni programa alın" dememişimdir. Kimseyi rahatsız etmemişimdir. Onlar beni istemiştir, gitmişimdir. Çünkü her zaman programcıların kurtarıcı meleği olmuşumdur. Beni bu camiada bazı arkadaşlar sevmedi. Birileri hep dizginlerimi tuttu. Ama bu albümle kendime tertemiz bir sayfa açtım. Artık dizginler benim elimde.

SEVEN İNSAN KABUL EDER

- Artık dizginler benim elimde diyorsun. Bu Seda Sayan gücü mü?

Bunun Seda Sayan’la ilgisi olamaz. Sekiz yıl içinde şarkılar patlattım, dizi ve albüm yaptım. Seda Sayan’la ilişkim başlamadan önce, yani 2005 Şubat’ında firmamdan ayrıldım, kendi şirketimi kurmanın hazırlıklarına başladım. Seda Sayan hayatıma sekizinci ayda girdi. Onun tabii ki bana kazandırdığı çok şey var. Bunu inkar etmem. Tarzımda yönlendirmeleri oluyor. Bir de kendimi hep yanlış kullandırdım. Seda Hanım, bu konuda da bana doğruları gösterdi.

- Nasıl kendini yanlış kullandırdın?

İki kare bir yerde görüneyim kaygısı vardı zamanında... Gündeme gelme kaygısı da diyebiliriz buna. Bir albüm yapmışım, bu albümü tanıtmam gerekiyor. Sonuçta benim de baktığım, bakmakla yükümlü olduğun insanlar var. İşte bunun da korkusuyla yanlışlar yaptım. Akıl veren insan yoktu ki. Her şeyi tek başıma yaptım. Tabii ki hatalarım olacak. 20 yaşında bu mesleğe girmişim. Ne doğru düzgün menajerim olmuş, ne de bir basın danışmanım. Tek başımaydım. Sonra hayatıma birisi girmiş ve bana ilk kez "Bence böyle yapma, şunu yap, daha iyi olur. Saçını şöyle tara" demiş. Yoksa Seda Sayan gelip beste mi vermiş bana? O bana ne yaptı biliyor musunuz? Magazinsel anlamda popülerlik kazandırdı. Ama bunu ağır bir dille eleştirenleri de anlamıyorum. Acımasızca davranıyorlar. Yıllarca birçok sanatçı mankenle, şarkıcıyla birlikte oldu. Kimse bir şey demedi. Reklam diyorlar, bunda bir art niyet görüyorum ben.

- Seda Hanım, bu ilişkiyle ilgili her şeyi seyircisiyle paylaşacağını söyledi, paylaşıyor da. Bu yüzden reklam olarak algılanmış olamaz mı, kabul etmeye de bilirdin?

Kendisi sevenlerine böyle bir söz vermiş. Ben şimdi kalkıp da nasıl, "Böyle bir şeyi kabul etmem" diyebilirim? Seven insan kabul eder. Seda Sayan’a yanlış gelmeyen bir şey, bana hiç yanlış gelmez. Ayrıca ben kendimden eminim. Cevap veremeyeceğim soru yok.

- Seda Sayan’ın hayranları bu ilişkiye onay verdi. Ya seni istemeselerdi, o zaman ne olurdu?

Eğer o canlı yayında, büyük çoğunluk "Biz bu ilişkiyi onaylamıyoruz" deseydi, Seda Sayan’ın hayatından çekip giderdim. Böyle bir adamlığa da sahibim. Ben sevdiğim insanın mutlu olmasını isterim.

- "Sabah Sabah Seda Sayan" programına çıktığında ağladın, neden?

Her soruya cevap veriyorsun. Hata yapar mıyım, ağzımdan yanlış bir kelime çıkar mı diye stres yapıyorsun. Çok gerilmiştim. O sırada bir seyirci bana, "Seda Sayan gibi bir ismin yanında olmaktan korkmuyor musun" diye sordu. Ben de korkmadığımı, tam tersi onu kaybetmekten korktuğumu söyledim. Bunu söylerken de duygulandım ve ağladım. Çünkü gerçekten hayatım boyunca böyle bir aşk yaşamadım. Kimse Seda gibi bana bakmadı, sevmedi, dokunmadı. Allah şimdi bana bu aşkı, sevdayı nasip etti. Evet, bu sevdamı kaybetmekten korkuyorum. Bunu söylerken bile içim titriyor. Erkekler de ağlar.

- Mesleki anlamda artık dizginler senin elinde. Peki bu ilişkide dizginler kimin elinde?

İnsanlar sevdiklerini, iyi, güzel, mutlu görmek isterler. Seda Hanım bir kere her zaman benim şık olmamı ister. Bu da erkeğini sahiplenmesidir. Ben karımı dinlerim. Birçok ünlü demiyor mu "Ben karımın sözünden çıkmam" diye. Bu kötü bir şey değil. Sanatsal anlamda Seda Sayan benim hiçbir şeyime karışmaz. Sadece şunu giyme, bunu giyme diyor. İmajıma karışıyor. İmajım konusunda yönlendiriyor beni. Bu da çok mutlu ediyor.

İNTİKAMIMI ALACAĞIM

- Niye karım diyorsun?

Ağız alışkanlığı...

- Yeni imajından memnun musun peki?

Memnunum. Ben bu imaja yabancı değilim ki. Sekiz yıl önce de bir türkücü olarak blue jean ve gömlekle çıktım. Saçım uzundu, deri mont giymiştim. Diğerleri bıyıklı, takım elbiseli gezerken, ben onlara göre çok farklıydım. Şimdi de değişen çok bir şey yok.

- Şu an Seda Sayan’la bir aşk yaşamadığını düşünelim. Nihat Doğan ne yapıyordu?

Yine şirketini kurmuş, başka şarkılar yapmış, belki isyan şarkıları yapmış birisiydim. Yine festivallere gider, konserler verirdim. Halkla güzel bir bağım var benim. Sadece gazetelerde bu kadar röportajım çıkmazdı. Ben yine savaşırdım ama. Hırslıyımdır, asla vazgeçmem.

- Şimdi Nihat Doğan’a talep var. Geçmişin intikamını almak istiyor musun?

Ben intikam falan bilmem. Kavgalarımla başkalarıyla. Ben kendimden intikam alıyorum. Boşa geçen yılların intikamını almanın derdindeyim. Sanatsal anlamda intikamdır bu. Şimdi bir sürü klip çekeceğim, yapmak isteyip de yapamadıklarımı yapacağım. Oyunculuk yapacağım. O şekilde intikam alacağım.

- Seda Hanım’ın sana neler kattığını biliyoruz. Sen ona neler kattın?

O Kadırgalılığı kalmadı artık. Daha yumuşak. Benden sonra oturup kalkmasına daha dikkat etmeye başladı. Program kıyafetlerine de dikkat ediyor.

- Karışıyor musun kıyafetlerine?

Evet karışıyorum. İstemiyorum açık giyinmesini. Bu yüzden kapıyı vurup, çekip gittiğim olmuştur. Eğer benimle beraberse, benim doğrularıma saygı duymak zorundadır. Benim de bir gururum, yaşam felsefem var. Onun buna saygı duyması gerek. Bu noktada onun Seda Sayan’lığı bana işlemez. Sevmiyorum açık kıyafetleri. Programına konuk olan sanatçı arkadaşlarıyla da yaptığı dans şovları, figürler bana ters geliyor. İnsanlar evde Seda’nın sözü geçiyordur diye düşünüyorsa, yanılıyorlar!

REKLAM DİYE KARALIYORLAR

Aşkımız insanlara inandırıcı gelmiyor olabilir. Saygı duyarım. Ama bu da bizi ilgilendirmiyor. Burada konuştuğunuz insan Seda Sayan. Seda Hanım’ın reklama ihtiyacı mı var? Yok! Peki, Seda Sayan kendini Nihat Doğan’a kullandıracak bir kadın mı? Ben, reklam için Seda Sayan’ın kalbini çalabilir miyim? Diyorlar ki, "Yıllarca biz bu adamın kafasına bastık. Şimdi Seda Sayan, getirdi onu magazinin en tepesine yerleştirdi." İşte sorun bu. Bu yüzden baltalamaya başladılar. "Reklam" diye karalamaya çalışıyorlar.

ONUNLA YAŞLANMAK İSTİYORUM

Aşkımız 13 Haziran 2005’te kavga ile başladı. O kavgadan sonra ikimizin de yüreğine ateş düştü. İlk mesajı o bana attı. Ben onu asla aramazdım, çünkü bu kadar medeni cesarete sahip değilim. Eğer bana mesaj atmasaydı, aşkımı platonik şekilde yaşıyor olacaktım. Ona çok aşığım, çok seviyorum. Sevdiğim kadınla yaşlanmak en büyük arzum. Şimdilik evlenmek istemiyor. Yaşadığı tecrübeler doğrultusunda bir takım tereddütleri var. Geçen gün bir TV programına katılmıştım. Seda Hanım da yayına bağlandı ve şöyle dedi: "Keşke çocuğumun babasından sonraki evliliklerimi yapmasaydım. Keşke Nihat Doğan çıksaydı karşıma da ikinci evliliğimi onunla yapsaydım..." Bu beni çok mutlu etti. Bu şımarıklıkla son zamanlarda evlilik konusunda daha çok üstüne gitmeye başladım. Çünkü çocuğumuzun olmasını çok istiyorum. Eğer bir gün, mesleğimi bırakırsam, sadece Seda’m ve çocuğum için bırakırım. Benim için önce aşkım, sonra ailem sonra da işim geliyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!