Sendikalarla 40 yıllık köprüleri yıktık, yeniden masaya oturmayız

Güncelleme Tarihi:

Sendikalarla 40 yıllık köprüleri yıktık, yeniden masaya oturmayız
Oluşturulma Tarihi: Eylül 15, 2007 00:00

Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜTSİS) Yönetim Kurulu Başkanı Halit Narin, 11 bin işçiyi kapsayan toplu iş sözleşme görüşmelerine ilişkin olarak, "40 yıllık köprüleri yıktık. Türk-İş ve Türkiye Tekstil, Örme ve Giyim Sanayi İşçileri Sendikası (TEKSİF) ile camia olarak sevgi ve saygı ile bir araya gelmemiz mümkün değil" dedi.

TÜRKİYE Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜTSİS) Yönetim Kurulu Başkanı Halit Narin, 11 bin işçiyi kapsayan toplu iş sözleşme görüşmelerine ilişkin olarak, "Türk-İş ve Türkiye Tekstil, Örme ve Giyim Sanayi İşçileri Sendikası (TEKSİF) ile camia olarak sevgi ve saygı ile bir araya gelmemiz mümkün değil" dedi. Münih’te düzenlenen Uluslararası Tekstil Makineleri Fuarı (ITMA) 2007’de gazetecilere açıklamalarda bulunan Narin, tekstil sektöründeki toplu iş sözleşme görüşmeleri konusunda "Bir insanın saygı ve sevgiyi kaybettiği noktada yapılan hiçbir iş, iş değildir. 40 sene Türk-İş’le fevkalade diyalog kurduk, ama son anlaşmada saygı ve sevgi çizgisinin kaybolduğu bir ortamda gerek Türk-İş Başkanı’nın gerek TEKSİF Başkanı’nın bizimle müzakere etmesinden fevkalade rahatsız olduk" diye konuştu.

PARA HER ŞEY DEĞİL: Bu durumda çıkacak maliyetin önemli olmadığını ifade eden Narin, "Para her şeyin önüne geldiği zaman ne vatan, ne millet, ne bayrak, ne aile, ne inanç kalır. Para işin tabiatında var ama para sistemin parçası ama kendisi değil. Onun için bu yerde arkadaşların yapmış olduğu şey çok büyük sürpriz oldu, çok acı oldu" görüşünü aktardı. "40 senedir yapılan köprüler atıldı" ifadesini kullanan Narin, 1950’lerden başlayan sistemde işçi ile işveren arasında saygı sevgi olduğunu, kavganın işin doğasında olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

SEVGİ OLMAZSA OLMAZ: "Her zaman grev, lokavt vardır. Bunların hepsinin içinde, beraber yaşayacağımız, beraber sevgi ile saygı ile götüreceğiz mantığı vardır. Biz sevgi olmayan hiçbir yerde mutlu olmayız. Saygısız ve sevgisiz buluyorsak, ölçünün ötesinde hareketler var. Çok üzgünüz, böyle insanların Türk iş hayatında olmalarından dolayı kızgınız. Bu mantaliteden dolayı... Bu dönemde, Türkiye’nin yatırımla kalkınacağı bir dönemde, 50 sene evvelki mantalitenin gerisindeki idarecilerle muhatap olmamalıyız. Yeniden bu insanlarla masaya oturmak zorunda değiliz, masaya oturmayacağız."

KAYITDIŞI İLE MÜCADELE: Halit Narin, tekstil sektörünün Hindistan’da ve Çin’de devlet tarafından desteklendiğini, ancak Türkiye’de desteklenmediğini ifade ederek, "Bu rekabet koşullarını ayarlayacak olan hükümet..." dedi. Kayıt dışı ile mücadele eden sektörlerin sanayi ve yatırımcı sektörü olduğunu belirterek, "Hiç konuşmayan sektör, ithalatçı ve tüccar sektörü. Ağzını bile açmaz" diye konuştu. Fuara ilişkin görüşlerini de aktaran Narin, şunları kaydetti: "Aşırı ileri teknoloji koymuşlar, aşırı ileri teknolojiye kapital ve teknik olarak ortamın müsait olması zor. Bu kadar sofistike verimli ve her şeyi elektronik olan sistemin bakımı ve çalıştırması Türkiye’de sanayi içinde mümkün değil. Yeni fabrikanın kurulması dudağı uçuklatacak kadar yüksek. 250 milyar dolarlık yatırımın, herkes bunun kıymetini bilmelidir. O makineyi alacak adamın düşünmesi bile farklıdır. 250 milyar dolar tekstil yatırımı var, bunu çalıştırmak ve devamlı devreye tutmak hükümetlerin birinci vazifeleri olması lazımken ikinci üçüncü sınıf muamelesi bile yapmıyorlar, devamlı ithalat yapıyorlar. Tekstilde mevcut yatırımları devre dışı bırakacak adımlar atıyor, ithalatı denetim altına tutmuyor."

Kimse 4 milyon kişilik tekstili kenara itemez

DEVLET Bakanı Mehmet Şimşek’in tekstil sektörü hakkında daha önce söylediklerinin hatırlatması üzerine Narin, "Hükümetler insanların yaşamıyla ilgili hiçbir şeye ’Buna ihtiyaç yok’ diyemezler. Demişlerse yanlış söylemişlerdir" diye konuştu. Halit Narin, 4 milyon kişilik tekstil sektörünü kimsenin bir kenara itemeyeceğini ifade etti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!