Şapkalı ve mendilli

Güncelleme Tarihi:

Şapkalı ve mendilli
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 21, 2005 00:00

Dostlukları tam 45 yıl öncesine dayanıyor. Ä°stanbul cemiyet hayatının en renkli ikilisi ‘Bay Åžapka’ lakaplı Ertekin Dinçay ile ‘Tefo’ Lakaplı Tevfik Dölen, sessiz sedasız onları bulan şöhretlerinin sırrını Kelebek’e anlattılar. - Tevfik bey, hem sizi yakından tanıyalım, hem de size niçin Tefo dediklerini öğrenelim! Tefo: Ben 18 Mayıs 1933 Ä°stanbul doÄŸumluyum, kökenim Selanik’e kadar uzanıyor. Ä°ngiltere’de Scotish Wooland College’de Tekstil MühendisliÄŸi’ni bitirdim. Ä°ngiltere’deki eÄŸitimim sonrasında askerlik için doÄŸru Kore’nin yolunu tuttum. O yıllarda ‘Mütareke’ vardı, yani geçici bir barış dönemi. Ä°ÅŸte ben o kargaÅŸada 6. bölükte 666 numarayla tam bir sene iki ay Ä°ngilizce türcümanı olarak askerlik yaptım. Tefo lakabına gelince, nasıl Mehmet’e kısaca Memo, Süleyman’a Sülo diyorlarsa bana da Tefo diyorlar. - O zaman sizin asıl renkli yaÅŸantınız askerlik sonrasında baÅŸladı!.Tefo: Aile ÅŸirketimiz vardı, iplik alıp, onu kumaÅŸ olarak üretiyorduk. Sonra ÅŸirket dağıldı. Herkese hisseleri dağıtılırken bana 120 bin lira düştü. Ben de heves ettim ve yedi tane safkan Ä°ngiliz yarış atı satın aldım. - Peki atçılık macerası nasıl noktalandı?Tefo: 1963 senesindeki at meceram renkli anılarla bitti. O dönemlerde Suadiye’de ReÅŸat Kulüp vardı. Sahibi ReÅŸat arkadaşımdı. Elimde 30 bin lirayla ona gittim. ‘Gel seninle ortak bir iÅŸ yapalım, baÅŸka bir konseptte kulüp açalım’ dedim ama kabul etmedi. Ben de sinirlenip, Sıraselviler’de ‘Clup 58 Tefo’ olarak ilk eÄŸlence mekanımı açtım. O dönemlerde tam 38 kız ve erkeÄŸi bir arada aynı sahneye çıkartıp dans ettirdim, olay olmuÅŸtu. - Çok çapkınmışsınız ve tam dört kez evlenip boÅŸanmışsınız doÄŸrumu?Tefo: Evet doÄŸru, ama ben hiçbir eÅŸimle kavgalı gürültülü ayrılmadım. Dördüncü evliliÄŸimi de Nur Baysal ile yaptım. BÄ°R FÄ°LM Ä°ZLEDÄ°M VE ÅžAPKAYI TAKTIM - ‘Bay Åžapka’yı yani Ertekin Dinçay’ı daha yakından tanıyabilir miyiz?Bay Åžapka: 1 Mayıs 1927 doÄŸumluyum. Babam Hakim Rıza Dinçay, Kütahya’nın ve daha da önemlisi Atatürk’ün ilk mebuslarından yani milletvekillerinden. Ben köküne kadar boÄŸaz çocuÄŸuyum.- Sizin herkesçe bilinen, ünlü iÅŸ adamı Rahmi Koç’la olan yakın dostluÄŸunuz nasıl geliÅŸti? Bay Åžapka: Benim Sarıyer’de doÄŸduÄŸum ev, o dönemlerde Vehbi Koç ve eÅŸi Sadberk hanımın oturduÄŸu ÅŸimdiki Sadberk Hanım Müzesi’nin hemen iki yanındaki evdi. Rahmi bey o dönemlerde Amerika’da tahsil yapıyordu, yazları tatile geldiÄŸinde tanıştık. Daha sonrasında Rahmi bey okulu bitirip döndükten sonra daha çok görüşüp, arkadaÅŸlığımızı ilerlettik. - Bir de herkesin bildiÄŸi bir Paris maceranız var! Sizin başınızdan hiç çıkartmadığınız ÅŸapka serüveniniz burada baÅŸlamış doÄŸru mu? Bay Åžapka: Paris’e, 1968 yılında Fransız ihtilalinin 200’üncü seneyi devriyesi kutlanırken gittim. Pek öyle param pulum da yoktu. Bir süre modayla ilgilendim. En çok Avenue Montaugen ve Cafe de Theatres’da vakit geçiriyordum. O yıllarda Alain Delon ve Jean Paul Belmondo’nun birlikte oynadıkları meÅŸhur bir film vardı. Ä°kisi de ÅŸapka takıyordu. Sinemadan çıktıktan sonra hemen gidip kendime bir fötr ÅŸapka aldım, o gün bugündür hiç başımdan ÅŸapkamı çıkartmadım. - Türkiye’de kulüp iÅŸlettiÄŸiniz dönemleri anlatır mısınız? Bay Åžapka: Ä°lk kulübümü 1968 yılında Ä°zmir’de açtım. Sonra Bodrum’da kulüp açtık. Birkaç sezon sonra Ä°stanbul’a döndüğümüzde Sıraselviler’de ‘Ertekin Burç Kulüp’ ismiyle Ä°stanbul’daki ilk mekanımı açtım. Hatta o dönemlerin meÅŸhur sanatçılarından olan Süheyl Denizci’yi,’Leblebi Mehmet’ lakabıyla tanınan Galatasaraylı oyuncu Mehmet’in iÅŸletmeciliÄŸini yaptığı Taksim Belediye Gazinosu’ndan transfer ettim. Bir aralar BeÅŸiktaÅŸ kulübünün eski baÅŸkanlarından Mehmet Ãœstünkaya’nın eÅŸi olan Gönül Turgut vardı. Sırasıyla Ayten Alpman, Nükhet Duru da sahneye çıkan sanatçılardandı. Kulüp o kadar iÅŸ yapıyordu ki bazı arkadaÅŸlarım ‘Niçin BoÄŸazda yazlık yerini açmıyorsun’ filan dediler. Ve Bebek’te ‘Ertekin Burç Yazlık’ diye kulübümüzü açtık.Ä°kisi de koyu Galatasaraylı Bay Åžapka: Bizim dönemimizde ‘Galatasaraylıyım’ diyen parmakla gösterilirdi. O dönemlerde takımın maçlarına gitmeyeni dışlardık. O yüzden maç günleri bir ordu gibi oluyorduk. Hatta ÅŸimdiki Galatasaray Adası, kömür deposuydu. Galatasaray Kulübünün ogünkü BaÅŸkanı Necdet Çobanlı, Lütfü Abay, ismini hatırlayamadığım birkaç kiÅŸi benim kulübümde toplantı yaptık ve aramızda para toplayıp Galatasaray Adasını ilk olarak biz kiraladık. Biz Galatasaray için o kadar çok ÅŸey yaptık ki o yüzden hiç kimse bize ‘Okullu musun, deÄŸil misin’ sorusunu sormaz bile! Tefo: Galatasaraylılık benim kalben seçimim. 11 yaşımdan beri koyu bir Galatasaray taraftarıyım. Åžu an 71 yaşındayım ve bugüne kadar Galatasaray’ın yurt içinde ve yurt dışında hiçbir maçını kaçırmadım. Ama son iki yıldır gitmiyorum, bunun nedeni de kulübe biraz kırgınım, diÄŸer bir yanı ise pahalılık. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!