Sahne tozu

Güncelleme Tarihi:

Sahne tozu
Oluşturulma Tarihi: Eylül 24, 2011 23:34

New Yorklu tiyatroseverler kış sezonunda Woody Allen’ın yeni oyunu ve Stockard Channing, Angela Bassett, Samuel L. Jackson, Hugh Jackman, Bernadette Peters, Patti Lupone, Mandy Patinkin, Frank Langella, Kim Catrall, Alan Rickman, Hugh Dancy, Sam Waterston, John Turturro, Dianne Wiest, Rachel Griffiths, Jerry O’Connell, Stacy Keach, Lily Rabe ve Harry Connick Jr.’la; Parisli tiyatroseverler ise Johnny Hallyday, Dominique Blanc, Sophie Marceau, Claude Rich, Fanny Ardant, Jean-Paul Rouve, Michel Aumont ve Mathieu Amalric’le buluşmaya hazırlanırlarken yaz sezonunun iz bırakan yapımları konuşulmaya devam ediyor...

Haberin Devamı

THROUGH A GLASS DARKLY
199 koltuklu küçük bir New York tiyatrosunda sahnelenen ‘Through A Glass Darkly’ Ingmar Bergman’ın Oscar ödülünü kazanan filminden sahneye uyarlanmış. Oyun başladığı zaman sahneye koşar adımlarla gelen oyuncular sırılsıklamlar, belli ki denizden yeni çıkmışlar... İsveç’te bir adada geçen oyunda sahneye çıkan Carey Mulligan sanatseverlerin yabancısı değil. ‘An Education’ filmindeki rolüyle Oscar’a aday olan ve 2008’de Çehov’un ‘Martı’sıyla Broadway seyircilerinden tam not alan Mulligan, şizofreni hastalığıyla boğuşan ve ailesini bir arada tutmaya çalışan bir kadın rolüyle sahnede. Kocası, 16 yaşındaki erkek kardeşi ve babasıyla birlikte izlediğimiz genç kadın bir ay önce hastaneden çıkmış ve bizler bu genç kadının 90 dakika içinde yeniden aklını yitirişine tanık olacağız. Mulligan bu rolüyle izleyicilere olağanüstü bir oyuncu olduğunu kanıtlıyor. Carey Mulligan’ın yüzüne baktığımız zaman oyuncunun her duyguyu yaşadığına tanık oluyoruz. Bu rolde cehenneme inişine tanık olduğumuz 26 yaşındaki oyuncunun korkusuzluğu, yalınlığı ve asla rol yapmadan yaşadığı karakteri seyircileri derinden etkiliyor. Seyirciler oyunun bir sahnesinde göğüslerini örtmeden oynayan oyuncunun çıplaklığına şaşırmak, hatta oyuncunun çıplaklığını görmek yerine  Carey Mulligan’ın o derin acılar çeken yüzünde bir umut ışığı aradıklarını fark ediyorlar. İşte o anda genç, ama çok büyük bir oyuncuyu izlediğimizi anlıyoruz...

Haberin Devamı

THE MOTHERF**KER WITH THE HAT
Ünlü komedyen Chris Rock’ın Broadway’de sahneye çıkma isteği üzerine Stephen Adly Guirgis yedinci oyunuyla ilk kez Broadway seyircileriyle tanışma  fırsatını buldu. Amerika’da ismi televizyon ve gazetelerde kolaylıkla telafuz edilemeyen oyunun yirmili yaşlardaki alkolik ve bağımlıların oyunu olduğunu söylemek haksızlık olur. Guirgis oyununda hayatta yolunu bulmayan çalışan, ama yine de yalpalayan, daima umutlu ama hep kaybetmeye mahkum insanları anlatıyor. Aşk ve nefret üzerine yazılmış bu oyundaki rolleriyle Bobby Cannavale, Elizabeth Rodriguez ve Yul Vazquez, Tony ödülüne aday oldular. Cannavale’nin bugüne kadar verdiği en iyi performansa şahit olduğumuz oyununda Guirgis bağımlılık, fakirlik ve güvensizliğin kol gezdiği bir dünyada aşka yer olup olmadığını sorguluyor...

Haberin Devamı

ANYTHING GOES
Broadway’de sosyal içeriği olan ve günün önemli sorunlarına değinen müzikallerde aradıklarını bulamayan seyirciler bugünlerde 1934 yılında Ethel Merman için yazılan ‘Anything Goes’a büyük ilgi gösteriyorlar. Broadway’in en büyük müzikal yıldızlarından Patti LuPone’un 1987 yılında canlandırdığı Reno Sweeney rolünde şimdi Sutton Foster var. ‘You’re The Top’, ‘Easy To Love’, ‘It’s De-Lovely’, ‘I Get A Kick Out Of You’ ve ‘Anything Goes’ gibi klasikleşmiş Cole Porter şarkılarının yer aldığı müzikalde izlediğimiz Sutton Foster, Broadway’de hem oyunculuğuyla, hem danslarıyla, hem de şarkı söylemesiyle çok başarılı olan nadir sanatçılardan biri. Başarılı oyuncu/yönetmen Joel Grey’i de izlediğimiz ‘Anything Goes’da Sutton Foster kelimenin tam anlamıyla bir Broadway yıldızının nasıl olması gerektiğini kanıtlıyor. ‘Anything Goes’ şarkısını başarıyla seslendiren Foster’ın yaptığı tap dansı sonunda ilk perde kapanırken seyirciler alkışlarıyla tiyatroyu inletiyorlar. En İyi Koreografi, Yeniden Sahnelenen Müzikal ve Kadın Oyuncu dallarında üç Tony ödülünü kazanan ‘Anything Goes,’ Mart ayından beri 43. sokaktaki Stephen Sondheim Tiyatrosu’nu her akşam tıka basa dolduruyor. Eski müzikalleri özlediyseniz ve Broadway’in yükselen yıldızını  görmek istiyorsanız ‘Anything Goes’a bir şans verebilirsiniz...

Haberin Devamı

LA PESTE
Albert Camus ‘La Peste’ (Veba) romanını Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmadan 10 yıl önce, 1947’de yazmış. Fransız oyuncu Francis Huster ise ‘La Peste’i 22 yıl önce tiyatro sahnesine uyarlamış. Huster bugüne kadar aralıklarla 700 kere ‘La Peste’ için sahneye çıkmış. Kış aylarında Amerika’da sahnelenen oyunuyla Paris’e geri dönen oyuncu romandaki bütün karakterleri kendi canlandırıyor. 63 yaşındaki oyuncunun Mathurins Tiyatrosu’nun büyük salonunu her gece doldurduğu oyun için siyah pardesüsü ve ıslanmış şapkasıyla seyircilerin arasından geçerek sahneye çıkıyor. 1940’lı yılların Cezayir’inde Oran şehrindeyiz. Albert Camus’nün insan doğasına ışık tuttuğu romanındaki şairane dil sahnedeki oyunu benzersiz kılıyor. Oyunun sonunda Yves Montand’ın seslendirdiği ‘Feuilles Mortes’ (Autumn Leaves) çalarken  Francis Huster sahneden inip seyircilerin arasına karışıyor. Theatre des Mathurins’de 2 Ekim’e kadar devam etmesi düşünülen ‘La Peste’ gördüğü büyük ilgi üzerine 20 Kasım tarihine kadar sahnelenecek...

Haberin Devamı

THE HOUSE OF BLUE LEAVES
Amerika’nın en saygın oyun yazarlarından John Guare bu oyunu 1966 yılında yazmış. ‘The House of Blue Leaves’ New York’ta ilk sahnelendiği zaman sahneye çıkan Anne Meara’nın oğlu ise 2011 baharında aynı oyunun başrolünde  Broadway sahnesindeydi. Bahsettiğimiz adam sinemadaki başarılarıyla tanınan Ben Stiller. Oyunun yıldızı ise ‘Bananas’ karakterini canlandıran Edie Falco. Televizyonda Carmela Soprano ve Nurse Jackie karakterleriyle tanınan oyuncu Tony ödülüne aday gösterildiği rolde kocasını kaybetmek istemeyen, fakat elinden hiçbir şey gelmeyen bir kadını canlandırıyor. Akıl hastanesine kapatılmak istenen ve zorla ilaç içirilen kadın rolünde Edie Falco’nun zaman zaman meraklı, zaman zamansa yalvaran gözlerle seyircilere bakması bile içinizi burkuyor... Modern bir klasik olarak kabul edilen oyununda John Guare Amerikalıların şöhret takıntısını ve insanların Amerikan rüyası peşinde koşarken paramparça olan hayatlarını anlatıyor.

Haberin Devamı

THAT CHAMPIONSHIP SEASON
Hollywood’un tanınan karakter oyuncularından Jason Patric bu yılın en iddialı oyunlarından birinde sahneye çıktı. 1972 yılında hem Pulitzer, hem de Tony ödülünü kazanmış olan ‘That Championship Season’ın yazarı Jason Miller aynı zamanda Jason Patric’in babası... Broadway çevrelerinin ilgisini çeken bir diğer nokta ise oyunda sahneye çıkan diğer oyuncular Brian Cox, Chris Noth, Jim Gaffigan ve Kiefer Sutherland’ın tanınan ve çok sevilen yıldızlar olmalarıydı. En önemli ödülleri kazanan ve birbirinden ünlü, yetenekli oyuncuları bir sahnede buluşturan oyunun bekleneni vermemesi ise sezonun en büyük hayal kırıklıklarından biri oldu... Lisedeyken şampiyonluk kazanan bir takımı oluşturan eski arkadaşların birbirleriyle hesaplaşmalarından, oyunun gidişatına kadar her şeyi kolaylıkla tahmin edebildiğiniz oyun 2011 yılında sanatseverlere pek bir şey ifade etmiyor. Bu oyunla Broadway’de ilk kez sahneye çıkan Kiefer Sutherland’ın ise ‘That Championship Season’ın en başarılı oyuncusu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!