Türk doktorların buluşu

Güncelleme Tarihi:

Türk doktorların buluşu
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 23, 2007 12:21

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde bir grup bilim adamı, fareler üzerinde gerçekleştirdikleri deneyde, kalp fonksiyonları devre dışı bırakılan hayvanlarda, verilen eritropoitein isimli madde sayesinde beyin hasarı oluşmadığını belirledi.

DEÜ Laboratuvar Hayvanları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Yılmaz, deney fareleri üzerinde yapılan ve bilimsel olarak tüm dünyaya duyurulan nörolojik sistemle ilgili başarılı çalışmalarının, ABD'de bir ilaç firmasının dikkatini çektiğini belirtti. Prof. Dr. Yılmaz, firmanın, yılda 60'a yakın bilimsel araştırmanın yapıldığı DEÜ Laboratuvar Hayvanları Anabilim Dalı Başkanlığı'na deney için teklifte bulunduğunu ve teklifin kabul gördüğünü söyledi.

Prof. Dr. Yılmaz'ın verdiği bilgiye göre, geçen yıl başlanan deney çalışmaları, Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nejat Sarıosmanoğlu, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim üyeleri Doç. Dr. Necati Gökmen, Doç. Dr. Semih Küçükgüçlü ve Beyin Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serhat Erbayraktar ve Perfizyonist (Kalp akciğer pompasını kullanan görevli) Nuran Dereli tarafından yürütüldü.

Yaklaşık 255-320 gram ağırlıklarındaki bir grup 30 Winster tipi fareye uygulanacak deney için ventilatör, pompa, kan soğutucu bölüm, oksijenilizatör, minyatür bir kalp akciğer pompası sistemi kuruldu.

Daha sonra kalpleri devre dışı bırakılan fareler, bir saat süreyle, akciğer pompasına bağlı olarak yaşamlarını sürdürdü. Bu sırada farelerden 15'ine, 'eritropoitein' isimli madde verildi. Diğer farelere ise ilaç uygulanmadı.

İlaç uygulanan deney hayvanlarının, işlemlerin tamamlanıp akciğer pompasından ayrılmalarından kısa bir süre sonra yürümeye başladıklarını belirten Prof. Dr Yılmaz, bu grubun nörolojik bir hasar oluşup oluşmadığını anlamak için bir dizi testten geçirildiklerini söyledi.

Prof. Dr. Yılmaz, “Fareler, denge ve kas gücü testlerinden başarıyla geçti. Beyinlerinin 'hipokampus' bölgesinde yapılan incelemelerde de ölü hücre sayısında azalma görülmediği belirlendi. İkinci grup (madde verilmeyen) farelerde yapılan testlerde ise nörolojik bazı hasarların kaldığı, 'hipokampus'ta ise ölü hücrelerin oluştuğu tespit edildi” dedi.
Prof. Dr. Yılmaz, DEÜ Laboratuvar Hayvanları Anabilim Dalı bünyesindeki Multidisiplin Laboratuvarı'nda gerçekleştirilen deneyin sonuçlarını alan ABD'deki ilaç firmasının, ilaç geliştirme çalışmalarına başladığını söyledi.

AÇIK KALP AMELİYATLARINDA HASAR KALABİLİYOR

DEÜ Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nejat Sarıosmanoğlu ise açık kalp ameliyatlarında kalbin devre dışarı bırakılarak, vücudun kanlanmasının kalp akciğer pompasıyla sağlandığını belirterek, “Pompada kullanılan suni malzemelerin kan elemanlarına olan olumsuz etkisiyle başta beyin olmak üzere, kalp, akciğer ve böbreklerde hasar oluşabiliyor” dedi.

Farelerin vücutlarının çalışma sisteminin insanla çok benzerlik gösterdiğine dikkati çeken Sarıosmanoğlu, “Fareler üzerinde yaptığımız bu deneyde, operasyon sırasında madde verilerek, ameliyat sonrası beyinde hasar oluşmasının önlenebileceğini kanıtladık. Açık kalp ameliyatı olan 100 hastadan yaklaşık 2'sinin beyninde hasar oluşuyor. Yaşlı hastalarda bu oran daha da yükseliyor. Geliştirilecek ilaç, bu hastalarda olumsuz etkileri engelleyecek” diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!