Estetik ve Güzellik Danışmanı Damla DEMİR YILMAZ: Sahte kozmetik ürünler: Güzellikten zehre doğru tehlikeli bir yolculuk

Güncelleme Tarihi:

Estetik ve Güzellik Danışmanı Damla DEMİR YILMAZ: Sahte kozmetik ürünler:  Güzellikten zehre doğru  tehlikeli bir yolculuk
Oluşturulma Tarihi: Ocak 26, 2024 15:29

Güzellik, tarih boyunca insanların kendilerini ifade etme ve özgüvenlerini artırma arzusunu yansıttı. Günümüzde ise sahte kozmetik ürünlerin tehlikeli varlığı tarafından gölgeleniyor.

Haberin Devamı

Makyaj malzemeleri, kremler, şampuanlar ve daha fazlası, hepsi güzellik ve bakım ritüelimizin birer parçası gibi görünse de, içerdikleri tehlikeli maddeler nedeniyle cildimizi ve genel sağlığımızı tehdit ediyor.
Susuzluğumuzu gidermek için içtiğimiz suyun bizi daha da susatması, yediğimiz yemeğin bizi daha da acıktırması...
Böyle bir şey elbette mümkün değil fakat bakımlı olmak isterken yıpranmış, güzellik için uğraşırken daha da kötü olmuş bir cilt maalesef mümkün ve artık sıkça karşılaşılır bir durum haline geldi.
Sahte kozmetik ürünler, vücutta ilk aşamada alerjik reaksiyonlarla kendini belli eder.
Ama asıl sorun bu ürünlerin cilt kanserine kadar gidecek süreci başlatmasıdır.
Bahsettiğimiz sahte, uygunsuz kozmetik ürünlerdir. Halk sağlığını göz önüne alarak üretimini ve resmi olarak ürün bildirimini yapan markalar da var ve bunlar bakımlı, güzel ve genç olmak isteyenlerin her zaman en yakın dostudur.
2015 yılında Washington Post gazetesinde çıkan bir habere göre sahte kozmetik ürünlerde arsenik ve kurşun bulunduğunu açıkladı.
Aynı haberde bu ağır metallerin, sahte kozmetik ürünlerde olması gereken sınırın 10 kat üzerinde olduğu yazıldı.
Arsenik DNA kopyalaması ve DNA onarımıyla ilgili enzim aktivitesini durdur-makta ve DNA hasarına sebep olan metabolik süreçleri başlatmaktadır.
Arsenik göz kalemi, göz farı, şampuan, saç kremi ve duş ürünlerinde bulunmaktadır.
Kurşun ise kemiklere ve diğer organlara yayılmaktadır. Kemiklerde biriken kurşun zamana bağlı olarak çözünerek böbreklerde tahribata neden olur ve anormal beyin ve sinir sistemi fonksiyonlarına sebep olabilir.
Yıllar içinde kozmetik ürün kullanımında artış olmasına rağmen her yıl kozmetik ürünlerin pazar payı düştü. Bunun önemli nedeni, kayıt dışı kozmetik ürünlerin pazardaki payının artması ne yazık ki.
Bu konuda dikkat edilmesi gereken birkaç önemli nokta bulunmaktadır:
◊ Güvenilir markalardan alışveriş yapmak:
Resmi ve güvenilir markalardan kozmetik ürünleri satın almak, ürünlerin kalitesi ve güvenilirliği konusunda daha fazla güvence sağlar.
◊ Ürün etiketlerini kontrol etmek:
Sahte ürünler genellikle orijinal ürünlerle aynı görünüme sahip olmaya çalışır, ancak ambalajdaki küçük farklara dikkat etmek önemlidir. Orijinal ürünlerin üzerindeki etiketler, hologramlar veya seri numaralar gibi özellikleri kontrol etmek, sahtelerini ayırt etmede yardımcı olabilir.
◊ Fiyat düşüklüğüne dikkat etmek:
Eğer bir kozmetik ürünü normal fiyatının çok altında satılıyorsa, bu durum sahte olabileceğini düşündürmelidir. İyi kalitede ve güvenilir malzemeler kullanılan ürünlerin üretim maliyetleri vardır ve bu nedenle çok düşük fiyatlar şüphe uyandırmalıdır.
◊ Yetkili satıcıları tercih etmek:
Kozmetik ürünlerinizi yetkili satıcılardan, güvenilir eczanelerden veya resmi internet sitelerinden satın almak, sahte ürün riskini azaltabilir.
◊ Online alışverişte dikkatli olmak:
İnternet üzerinden alışveriş yaparken, ürünü doğrudan markanın resmi web sitesinden veya güvenilir online mağazalardan satın almak önemlidir. Şüpheli sitelerden alışveriş yapmayın.
Bir yanda onlarca dermatolog, sağlık çalışanı, sayfalarca rapor, günlerce yapılan mesai ve sonucunda yüksek teknoloji kullanılarak üretilensağlıklı kozmetik ürünlerle sunulan sağlık merkezlerindeki işlemler, diğer tarafta ise içeriğinde ne olduğu ve nerede üretildiği belirsiz, kontrolsüz, zehir saçan sahte kozmetik ürünler.... Bu ürünler ne yazık ki sağlık yönlendirmesi de yapan ‘sosyal medya fenomenleri’nin elinde, dilinde.
Sonuç olarak, sahte kozmetik ürünler, hayati bir konudur.
Sağlıklı ve güvenilir kozmetik ürünleri kullanın.
Güzelliğin zehre dönüşmesine izin vermemek, sadece bireysel bir sorumluluk değil, aynı zamanda toplumsal bir çaba gerektirir.
Unutmayalım ki gerçek güzellik, sağlıklı ve bilinçli tercihlerle elde edilen bir hazine gibidir.

BAKMADAN GEÇME!