Ruhların kâhini Banier anlatıyor

Güncelleme Tarihi:

Ruhların kâhini Banier anlatıyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 01, 2006 17:13

Fransız fotoğrafçı, yazar ve ressam François- Marie Banier’nin “Gerçek Öyküler” başlıklı fotoğraf sergisi, İstanbul Modern'de sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. Fransız Baharı 2006 etkinlikleri kapsamında düzenlenen sergi 27 Ağustos'a kadar sürecek.

Haberin Devamı

Fortis’in katkılarıyla, Paris Belediyesi ve AFAA’nın desteğiyle açılacak olan serginin küratörlüğünü Engin Özendes üstleniyor.

100’den fazla yapıtın yer aldığı ve altı bölüme ayrılan “Gerçek Öyküler” başlıklı sergi, bir anlamda sanatçının fotografik romanı, “gelip geçenlerim” diye adlandırdığı yayalarla karşılaşma anıyla, sokakta başlıyor.

“Ruhların kâhini” olarak nitelendirilen Banier, kısa anların mekânı olan sokaklarda yolları kesişenlerin portrelerinde tutkuyu, sessizliği ve inceliği temsil eden bireylerle, dışlanmışlarla, yalnızlarla gönül bağını yansıtıyor.

HEM ÜNLÜLERİN HEM İSİMSİZLERİN FOTOĞRAFÇISI

İsimsizlerin olduğu kadar ünlülerin de fotoğrafçısı François-Marie Banier. 1960’lı yıllarda yazar olarak tanınan Bernier, sonrasında fotoğraf ve resmi sanatsal uğraşının merkezine yerleştirdi.

Haberin Devamı

Elinde kamerası ile zaman zaman Paris sokaklarında, zaman zaman başka ülke kentlerinin sokaklarında hiç hesaplamadan yaşamın içine dalan sanatçı için yaşamın gerçeği, bir yaratıcıdan daha yaratıcıdır.

Vladimir Horowitz, Salvador Dali, Isabelle Adjani, Lauren Bacall, Françoise Sagan, Nathalie Sarraute, Yves Saint Laurent, Mstislav Rostropovitch, Ray Charles, Silvana Mangano, Marcello Mastroianni, Jacqueline Picasso, Johnny Depp, Louise Bourgeois, Samuel Beckett, Andy Warhol, Nicole Kidman, Claude Lévi-Strauss, Eric Rohmer, Michelangelo Antonioni, Yaşar Kemal, Ara Güler gibi sanat insanları Bernier'nin objektifine 'takılan' ünlülerden...

Banier, 80’li yılların sonundan itibaren, doğrudan doğruya görüntünün üstüne, cümleleri art arda sıralayarak, ya da birbirine katarak, bazen heyecan verici, bazen dramatik, bazen da neşeli veya melankolik hikâyeler anlatarak, düzensizmiş gibi görünen yazılar yazmaya başladı.

Banier’nin fotoğraflarında, sözcükler, boyalar ve imgeler fotoğraf üzerine yayıldıkça, ortaya her seferinde yeniden çözülmesi gereken, görüntüyü hem saklayan hem de ortaya çıkaran bilmecemsi bileşimler çıkar.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!