Romatizmal ağrılarınızı ilaçsız azaltabilirsiniz

Güncelleme Tarihi:

Romatizmal ağrılarınızı ilaçsız azaltabilirsiniz
Oluşturulma Tarihi: Haziran 17, 2003 00:00

Romatizmal eklem hastalığında en önemli sorun eklem ağrılarıdır. Sinsi, çoğu kez sürekli ve bezdirici eklem ağrıları, orta ve ileri yaşlarda oluşan ‘‘osteoartirit’’in değişmez belirtisidir.Çoğu kez eklemlerde sınırlı kalan romatizmal ağrılar yaşam kalitenizi bozar, keyfinizi kaçırır, hatta bazen sizi canınızdan bile bezdirir. Yaşlılığa bağlı romatizmal eklem ağrılarınızın erken dönemlerinde alacağınız bazı tedbirler ağrılarla baş etmenizi kolaylaştırır.ÖNCE KİLO VERİN Ağrılardan kurtulma için işe vermekle başlamalısınız. Hangi yaşta olursanız olun, kilonuzu, boyunuza ve yaşınıza uygun hale getirmelisiniz. Beden kitle indeksinizi (BKİ) belirleyerek, mümkünse 22, en azından 26'nın altında tutmalısınız. Eğer şimdiki kilonuz ideal kilonuzdan yüzde 20 veya daha fazlaysa, ileride gelişecek osteoartirit için ilk adaylardan birinin de sizin olduğunuzu unutmamalısınız. Beden kitle indeksinizi nasıl belirleyeceğinizi bir kez daha hatırlatalım:BESLENME TARZIBeslenme tarzınız artirit ağrılarının şiddetini etkiler: Omega-3 yağ asitlerinden zengin balıkları (somon, ton gibi) ve bitkisel besinleri (keten tohumu, ceviz) düzenli tüketenlerde artirit ağrıları daha azdır. Vejetaryen beslenenlerde de romatizmal eklem ağrılarının daha hafif düzeyde olduğu düşünülmektedir. Doymuş hayvansal yağ miktarı düşük diyetlerin eklem iltihabını tetikleyici bazı maddelerin üretimini azalttığı ve ağrı olasılığını düşürdüğü bilinmektedir. Fazla miktarda kırmızı et tüketiminizin, asitli meyveler (turunçgiller, yeşil erik) ve alkolün eklem ağrılarınızı artırdığını unutmamalısınız. Beslenmenizle ağrı arasındaki ilişkiyi en iyi siz ayarlayabilirsiniz. Hangi besini tükettikten sonraki 24 saat içinde ağrılarınız artıyorsa, o besinleri diyetinizden uzaklaştırmalısınız.DÜZENLİ EGZERSİZ YAPINAğrılarınızı azaltmanızın diğer bir yolu da düzenli olarak egzersiz yapmanızdır. Eğer romatizmal sorunlarınız ileri düzeyde ise fiziksel aktiviteye başlamadan önce bir fizyoterapist veya fizik tedavi uzmanından destek almalısınız. Düzenli fiziksel aktivite yaparak eklemlerinizi ve eklem çevresindeki kaslarınızı daha güçlü ve daha esnek hale getirirseniz, hasarlı eklemlerinize daha az yük biner, daha az ağrı hissedersiniz. Kas gücünü geliştiren ağırlık kaldırma egzersizleri, özellikle sırt ağrılarını azaltıcı karın ve bel egzersizleri, yürüme, koşma, yüzme ve bisiklete binme önerilir.EKLEMLERİNİZİSOĞUTUNEklem ağrılarınızı azaltmak için eklemlerinizi soğutmayı hiç denediniz mi?.. Havluya sarılmış buz parçacıklarını eklem üzerine koyabilir ve ellerinizle hafifçe masaj yapabilirsiniz. Bu uygulamayı 15 dakika yapıp, 15 dakika ara vererek haftada birkaç kez tekrarlayabilirsiniz. Dikkatle uygulanan buz masajları eklem ağrılarını azaltmaktadır. STRESİNİZİ DE AZALTINAğrılarınızı azaltmanızın bir diğer yolu da stresinizi azaltmanızdır. Daha az eklem ağrısı hissetmek istiyorsanız, meditasyon yapabilir, müzik dinleyebilir, hoşlanacağınız yeni hobiler edinebilirsiniz. Stresi az bir hayat daha az eklem ağrısı demektir. Aşırı ve gereksiz stresin psikosomatik yansıması ile eklem ağrısını tetikleyip, şiddetlendirdiği bilinmektedir. BİR ÖNERİAğrınız varsa biraz yavaşlamalısınız. Şiş, iltihaplı ve ağrıyan eklemleri kullanmaya devam etmek ağrınızı artırmaktan başka bir işe yaramaz. Hem sorunu artırır ve hem de daha fazla acı çekersiniz. Ağrılarınızın çok şiddetlendiği dönemlerde dinlenmenizi ve egzersize birkaç gün ara vermenizi öneriyoruz.BİR UYARITiroid nodülleri tehlikeli miTiroid nodülleri sanıldığından daha sıktır. Ultrasonografik taramalarda dikkatli bir inceleme yapıldığında, toplumun neredeyse yarısında tiroid nodülü saptanabilir. Nodüller solid (sert, tiroid dokusu ihtiva eden) veya kistik (yumuşak ve sıvı ihtiva eden) yapıda olabilirler. Bir hastada tek veya çok sayıda nodül aynı anda belirlenebilir. Radyoaktif yöntemle yapılan sintigrafik incelemelerde bu nodüller normoaktif (normal yoğunlukta) hipoaktif (düşük yoğunlukta) veya hiperaktif seviyede (yüksek yoğunlukta) radyoaktif madde tutabilirler. Tıbbi raporlarda hipaktif nodüller soğuk, hiperaktif nodüller sıcak nodüller olarak tanımlanır. Ailesinde tiroid kanseri olan genç erkeklerde ve çocuklarda, hızlı büyüme ve sertleşme gösterenlerde, ses kısıklığı, yutma güçlüğü veya solunum zorluğu ile birlikte olan solid ve hipoaktif nodüllerde kanser olasılığı daha fazladır. Kesin teşhis ve cerrahi tedavi için gecikilmemesi gerekir.Kiraz suyu, ağrıyı azaltıyorBilimsel olarak kanıtlanmış olmasa da artirit olan hastalarda kiraz suyunun artirit yatıştırıcı ve ağrıyı azaltıcı etkisi olduğu düşünülmektedir. Geleneksel tıpta ekşi kiraz suyu, artirit ağrılarını azaltmakta ve özellikle gut artiritince kullanılmaktadır. Kirazın C ve A vitaminleriyle betakaroten, folik asit, E vitamini ve tiaminden zengin olduğu, ayrıca alfa-linolenik asit ihtiva ettiği bilinmektedir. Kiraz suyunda kuarsetin (quarcetin) gibi antioksidanlardan da bol miktarda bulunur. Kirazın aspirin gibi iltihabı azaltıcı etki gösterdiği, bunu da lökotrien ve prostolandin gibi iltihabi yanıtı hızlandırıcı maddelerin üretimini azaltarak sağladığı düşünülebilir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!