PENÄ°S ÇILGINLIÄžIOlayı en güzel gazeteler özetledi: "27 gün yaptılar, 27 yıl anlatacaklar". Biliyorsunuz, Mustafa Sandal ve "uluslararası" Tarkan nihayet

PENÄ°S ÇILGINLIÄžIOlayı en güzel gazeteler özetledi: "27 gün yaptılar, 27 yıl anlatacaklar". Biliyorsunuz, Mustafa Sandal ve "uluslararası" Tarkan nihayet bedelli askerliklerini yapıp tezkerelerini aldılar. Birbirlerinden hoÅŸlanmadıklarını defalarca yansıtan ikili, evlerinden uzakta olmanın acısıyla belki de iyi bir dostluk geliÅŸtirmiÅŸler ki, kalkıp Ä°stanbul’a döndülerinde beraber hamama bile gittiler.Televizyonlara konuÅŸan tellakın söylediÄŸine göre Mustafa Sandal’dan bir oklava kir çıkmış. Neyse ki artık temizlenmiÅŸ. Herhalde bundan böyle pür-ü pak bir halde Londra’ya döner ve uluslararası kariyeri üzerine oynamaya baÅŸlar.Ä°ki ünlü ve rakip ÅŸarkıcının hamama gitmesi ilginç: Zira sauna, haman gibi erkeklerin pek çok ‘sınırlardan’ arınıp biraraya geldiÄŸi ortamlarda kurulan dostluklar son derece sıkı ve duyarlı oluyor – genellikle. Orada paylaşılanlar sonucu belki de çıplaklığın da etkisiyle neredeyse ömür boyu sürecek bir samimiyet bağı örülüyor. Öte yandan, "Hamam" filminin bir sahnesinde de Ä°talyan hala mektubunda Türk erkeklerinin gizli kalmış sırlarını yıkanırken ortaya döktülerini söylüyor. BilemeyeceÄŸim.Ancak o ya da bu ÅŸekilde, görünen ÅŸimdilik bu ikilinin birbirleriyle ‘iyi’ geçinmeye çalıştıkları. Anlatılana göre ikili askerliklerini yaparken sadece iki kez karşılaÅŸmışlar ve aralarındaki soÄŸukluk devam etmiÅŸ. Ne zaman ki fotoÄŸraf izni verilmiÅŸ, o zaman bir daha biraraya gelmiÅŸler ve Tarkan "Hamama gidiyoruz" deyip Mustafa Sandal’ı da çağırmış. Orada kaynaÅŸmışlar.Kısa süre öncesine dönecek olursak, özellikle Mustafa Sandal kaynaklı bir nefret ve öfke bombardımanıyla karşılaşıyoruz: "Musti" her defasında Tarkan’la kıyaslanmak istemediÄŸini, kendisinin de uluslararası baÅŸarılara imza atacak kapasitede olduÄŸunu, bu uÄŸurda da ‘dünya müziÄŸinin’ kalbinin attığı yer alan Londra’da yaÅŸadığını, stüdyo kurduÄŸunu anlatıp durdu.Gelin görün ki, "Araba" için ‘rai’ motiflerini andıran yeni düzenleme, o egzotik Cezayirvari güneÅŸ ışığının vurduÄŸu ve Musti’nin koyu ten rengiyle de bir Arap’ı andırdığı bu klip tutmadı. Klibin dışında, ÅŸarkı da pek bir yere varmadı. Hani öyle milli gurur falan olmaktan çok uzakta Mustafa Sandal, anlayacağız.Ama Tarkan’ın oryantal motifli ÅŸarkılarıyla ulaÅŸtığı baÅŸarı ortada, geldiÄŸi yerler, satış rakamları, etkisi... Bir keresinde Hollanda’dan bir arkadaşımdan durduk yerde ‘Bu Gece’ diye bir mesaj gelince, ÅŸaşırmıştım. MeÄŸerse Tarkan’ın ÅŸarkısını kastediyormuÅŸ. Ben bile farkına varmadan önce onlar biliyorlardı.Mustafa Sandal’ın mesleki açıdan Tarkan’ı kıskanması, hatta nefret etmesi ve stratejisini onu yok etmek, silmek ya da onunla eÅŸit yere gelmek üzerine kurması anlaşılabilir... Anlaşılabilir de, ya aralarındaki rekabet zamanla kiÅŸisel bir sürtüşmeye dönüşürse?Åžimdiden söyleyeyim; ÅŸu günden sonra Musti ve Tarkan arasındaki iliÅŸkiye dikkatle bakmak gerek. Ä°yice. Bakalım, bundan sonra nasıl ÅŸekillenecek, aÅŸk mı nefret mi, dostluk-kardeÅŸlik mi daha da uzayan bir düşmanlık mı, göreceÄŸiz.Zira erkekler en iyi dostlukları hamamda kurar; her ÅŸey ortaya döküldüğü için... Ama ya, bir de bütün bu her ÅŸeyin ortaya dökülmesi, ‘çırılçıplak’ ve ‘temiz’ bir dostluk çabasının sonucunda, yine sadece çeÅŸitli erkeklerin kendi aralarında birbirlerini çok izlemekten doÄŸan bir tür ‘kıskançlık hastalığı’ ortaya çıkarsa?Ya, bundan sonra bir de rekabet iÅŸ alanında deÄŸil de, baÅŸka ve daha intim ve daha kiÅŸisel bölgelere kayarsa?..Ben karışmam. Oray EĞİN - 3 Mart 2000, Cuma Â