Paslı metal heykeltıraşı

Güncelleme Tarihi:

Paslı metal heykeltıraşı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 04, 2000 00:00

Haberin Devamı

Siz hiç belediyenin çöpçü kadrosunda gözüken bir heykeltıraşla tanıştınız mı? Hemen tanıştıralım. Bayram Candan, 1963 doğumlu, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nden mezun olup da nasıl para kazanacağını bilemediği günlerde, heykelden uzak kalmamak için İzmir Konak Belediyesi'nde bir atölye kurar. Yıl 1993'tür. Altı yıl boyunca, çöpçü kadrosunda görünüp, belediyeye ait alanlara heykeller

yapar. 1999 yılında bu kadrodan ayrılıp kendi atölyesini açar, kendini bulduğu sıcak işler yapmak için. Hurdalıklarda dolaşmaya başlar, çünkü kullanılmış ve artık işe yaramayan, yalama olmuş cıvatalar, kepenk yayları, rendeler, zincirler, at nalları, paslı çiviler sıcak gelir.

Onları toplar ve belki de son anda jilet

olmaktan kurtarıp ölümsüzleştirir.

Candan'ın ‘‘Metal Heykel Sergisi'' Çubuklu Hayal Kahvesi'nde 18 Eylül'e kadar izlenebilir.

Materyel olarak neden metali tercih ettiniz?

Heykelde metali final malzemesi olarak kullanmak çok zor. Benim kullandığım metaller hurdalıktan toplanmış. Daha önce kullanılmış, yıpranmış, eskimiş nesnelerden oluşuyor. Bir şekilde unutulan, kullanım dışı kalmış metaller. Serginin ana teması da buradan oluşuyor.

Artık hiçbir işe yaramayan, hurda metalleri yaşama döndürmek miydi amacınız?

Bu metalleri kullanmak istememin sebebi on yıl önceye dayanıyor. Bu nesnelerin, o doğaya atıldığı yerde, havayla, suyla, karla birleştiğindeki paslı hali hoşuma gidiyor. Bir duygu yükü var aslında. Metalin soğukluğu birden bana çok sıcak geldi. Bu sıcaklıktan dolayı, atölyemin bir kenarında bu nesneleri biriktirmeye başladım.

Biriktirmeye başladığınız zaman bu proje kafanızda oluşmuş muydu?

Tabii ama sadece kendim için, deşarj olmak için yaptığım bir şeydi. Çalışmalar atölyeye gelenler tarafından beğenilmeye başlayınca üzerinde daha çok çalıştım. Hurdadan metalden heykel mi olur, çok değersiz şeyler denilebilir ama o heykel formuna girmeye başladıkça değeri de artmaya başladı.

Bu, heykellerinizde ilk metal kullanışınız mı?

Aslında ben İzmir'de, heykelden uzak yaşamamak için, heykelden para kazanmaya çalıştım. Ve hep sipariş işler yaptım. Kent alanlarında anıta kaçan işlerdi. Heykel ön planda, yapan kişi ise zanaatçi orada. Bu beni ikinci plana iten bir şeydi ve kendimi bulduğum bir işe döndüm. Bu da metalle oldu. Krom çelik kullanabilirdim ama onda, bu kullanılmış metallerdeki sıcaklığı görmedim.

Nasıl işliyorsunuz metali? Mermerin tersine, yontmak yerine birleştirmek mi gerekiyor?

Mermerde çok kontrollü yontmak gerek. Hata varsa, malzemeyi değiştireceksin ya da ustalığını göstereceksin. Heykelin en geleneksel malzemesi çamurdur, onunla da istediğin gibi oynarsın. Ama metalde, birtakım riskler var. Herhangi bir hatada aynı nesneyi bulamazsın, elinde tektir. Mesela bir atın koşum takımları var, üzeri çok güzel işlenmiş, ondan bir tane daha bulma imkânım yok.

Ne kullandınız metali işlerken?

Ark kaynağı dediğimiz atölye tipi kaynakla, iki buçuk numara elektrotlarla çalıştım. Metali eriterek, birleştirerek, keserek, kaynatarak yaptım.

Sergilemek için neden Çubuklu Hayal Kahvesi'in tercih ettiniz?

Burasının daha önceden de heykeltraşlar tarafından atölye olarak kullanıldığını biliyordum, tercih nedenlerimden biri buydu. Buranın dokusu, kullandığım malzemeye çok uygundu. Bir de açık havada sergilemek istedim, arkada hareketli bir fon var. Devamlı değişiyor, gemiler geçiyor arkadan... Bundan sonra da dört gün Kuzguncuk'ta sokakta sergilemeyi düşünüyorum.

l Çubuklu Hayal, Burunbahçe Ağaçlık Mesire Yeri A+B, Çubuklu-Beykoz. Tel: (0216) 413 68 80-81

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!