Özince'den faiz tepkisi

Güncelleme Tarihi:

Özinceden faiz tepkisi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 11, 2008 12:24

İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, hem dünyadaki trendler hem de Türkiye’de son dönemde yaşanan gelişmelerin faizi yükselttiğini belirtirken, bu durumun hoş olmadığını söyledi.

Özince, yatırımcıya “Daha ne güzel. Böyle güzel faiz, yeme de yanında yat. Çok güzel, harika” şeklinde seslenerek, faizdeki yükselişi mizahi dille eleştirdi.

İş Bankası 2007-2008 öğretim yılı sona ererken, çocuklar için “Karneni göster, kitabını al” başlıklı bir kampanya başlattı. Kampanyanın tanıtımıyla ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, gazetecilerin yüksek faiz, enflasyon ve diğer ekonomik konulara ilişkin sorularını yanıtladı.

“FAİZİN YÜKSELMESİ HOŞ BİRŞEY DEĞİL”

Özince faizdeki yükseliş ilişkin bir soru üzerine şunları kaydetti:

“Faizin yükselmesi hoş bir şey değil ama? Ben günlük hareketler üzerinde durmuyorum, faizler yükselebilir, yükselebileceği düşüncesini çok önceden paylaşmıştım. Konut kredisinin ucuz olduğunu söyler dururdum, normal. Hem dünyadaki trendler hem de ülkemizdeki son dönemdeki gelişmeler ne yazık ki, en çok kamu borçlarının maliyetini artıran faizlerin yükselmesini gündeme getiriyor. İyi bir şey değil.”

Özince, bu olumsuz ortamın ancak ekonomik ve istikrara ağırlık verilerek aşılabileceğini söyledi.

“YÜKSELMENİN SÜREKLİ OLACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM”

Özince, yükselmenin sürekli olacağı ve artarak devam edeceği kanaatini taşımadığını dile getirirken, “En azından bankacılık sektörü, İş Bankası özelinde böyle bir beklentimiz yok. Belki likidite konusunda hassasiyeti olanlar vardır. Ama biz de böyle bir düşünce yok” değerlendirmesini yaptı.

“YABANCI YATIRIMCI İÇİN İSTİKRAR ORTAMI SAĞLANMALI”

Gazetecilerin başka bir sorusu üzerine Ersin Özince, cari açığın finansmanına bakıldığında yabancı yatırımcıların, yurt dışı fonların, özellikle portföy yatırımları yönünden terse döndüğünün görülmeye başladığını kaydetti. “Yani negatif, yani portföy yatırımcısında özellikle kısa vadeli tercihler açısından biraz daha yoğunlaşma var ve azalma eğilimi var” diyen Özince, şunları dedi:

“Bu Tobin değil belki. Ama Türkiye’nin mutlaka bir şekilde yabancı yatırımcı ile ilgili istikrarı sağlayacak, hem istikrar ortamını hem de mevzuat ortamını sağlaması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’deki para ve sermaye piyasasında bizlerin Türkiye Merkez Bankası’nın, Hazine’nin, Türk ekonomisi baş aktörlerinin büyük ölçüde bir hakimiyeti olduğunu düşünmüyorum.”

ÖZİNCE’DEN YATIRIMCIYA:“BÖYLE GÜZEL FAİZ, YEME DE YANINDA YAT”


Özince, “Yatırımcıya ne öneririsiniz?” sorusunu yanıtlarken de mizahi bir dille faizlerin yükselişini şöyle değerlendirdi:

“Daha ne güzel. Böyle güzel faiz, yeme de yanında yat. Çok güzel, harika ama çocuklara ne önereceğiz. Birinci kitabı veriyoruz, ikinciyi borçlarını ödemekten alamayacak. Kumbaraya koymaya para kalmayacak. Böyle gider. Faiz, faiz bütçesine gidecek. Çocuk yapacağız ama maalesef borçlu çocuklar yapacağız.”

“ENFLASYON TANSİYON GİBİ, TAVİZ VERMEDEN DEVAM EDİLMELİ”

Bir gazetecinin, “Enflasyon hedefi şaşmış durumda, faizler yükseliyor. Türkiye’de kriz gibi olumsuz bir şey olabilir mi?” sorusu üzerine, Ersin Özince şunları kaydetti:

“Kriz olması hiç önemli değil, ama bizi bir tembelliğe, ilgisizliğe itmesinden endişe ederim. Anadolu’da Sivas, Tokat, Samsun’a gittik. Burada konuştuğumuz insanlar, ‘Acaba enflasyonun bir miktar yüksek olmasına göz yumsak da ekonomi rahatlatılırsa, daha mı yerinde olur’ diyor. Bu ‘Biz daha fazla yesek, şişmanlasak acaba, daha gürbüz, daha sağlıklı mı oluruz?’ yok, ilgisi yok. Enflasyon tansiyon gibi kötü bir şey. Bunun yükseği, az yüksek, çok yüksek gibi bir şeyi olmaz. Yüksek oldu mu yüksektir. Türkiye’nin enflasyonla başa çıkma gücü yettiğine göre, bu konuda taviz verilmeden devam edilmesi lazım. Türkiye ne ile övünmüştür, ‘mastır kriterlerini karşılayan ülke oldum’ diyebilmiştir. AB’ye girmeye çabalayan ülkelerden daha iyi ekonomik performans gösterdiğini öne sürmüştür. Buna niye devam etmesin, niye vazgeçsin bundan. Bu konularda özellikle eleştirel konuşanların, sonraki nesilleri düşünerek mantıklarını oluşturmasını isterim.

“TAVİZ DEĞİL, GERÇEĞİ KABUL ETMEK”

Özince, “Enflasyon hedeflerinin revize edilmesi bir anlamda taviz gibi algılanmalı mı?” sorusu üzerine de şunları dile getirdi:

“Gerçeği kabul etmek, kime taviz. Nasıl istersek öyle algılayabiliriz. Bana göre gerçeği kabul etmek, gerçekçi bir yaklaşımdır. Bu yukarıya doğru revize edildiği gibi bir süre aşağı doğru da revize edilmeye başlar. Yoksa her yönden çok kötü etkileneceğiz. Biz bunu istemiyorduk, özellikle ücretli kesim olarak çok kötü etkileneceğiz. Bir vergi daha ödemek istemiyorsak, bununla beraber mücadele etmemiz lazım.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!