Osteoporoz sarışınları tehdit ediyor

Güncelleme Tarihi:

Osteoporoz sarışınları tehdit ediyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 24, 2004 00:00

"Kemik erimesi" olarak bilinen osteoporoz, kişilerin yaşam kalitesini bozan hastalıkların başında geliyor. Uzmanlar, osteoporozun 45 yaş üstü bayanlarda, ince yapılı sarışın kişileri daha çok tehdit ettiğini belirtiyor.45 yaş üzeri kadınların yarısı, 65 yaş üstü erkeklerin de 3’te biri osteoporoz sorununu yaşıyor.Acıbadem Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Nazan Öner, osteoporozun, ileri yaşlarda boy kısalması, kamburluk, ağrı şikayetleri ile ortaya çıktığını belirtirken, "Belirtileri ve kemik hasarı yıllar sonra ortaya çıktığı için sessiz bir hastalıktır" tanımlamasını yaptı. Osteoporozun, 50-59 yaş arası kadınların yüzde 15’inde, 80 yaş üzeri kadınların yüzde 70’inde görüldüğünü bildiren Öner, "Osteoporoz 45 yaş ve üstü bayanlarda, ince yapılı sarışın veya kumral kişilerde ve uzun süreli kortizon tedavisi görenleri daha çok tehdit ediyor" dedi. Osteoporozun sadece kadınlarda değil erkekler de görüldüğüne dikkat çeken Öner, hastalığın erkeklerde gözükmesinin başlıca nedenleri arasında aşırı kortizon kullanımı, cinsiyet hormonu azlığı, ilaçlar, alkol ve sigara ile yaşam tarzının geldiğini anlattı. Dr. Öner, genetik faktörler, kalsiyum eksikliği, hareketsizlik, beyaz ve sarı ırk mensubu, ince ve kısa boylu olmak, hiç gebe kalmamış olmak, erken menopoz, sigara ve alkol kullanımı, ileri yaş, gün ışığından yeterince yararlanamamanın osteoporoza yol açan faktörler olduğunu kaydetti. Öner, osteoporoz ile ilgili şu bilgileri verdi:"Hastalık kemik yoğunluğu yavaş yavaş azaldığı için uzun süre belirti vermiyor. Kemik yoğunluğu azaldıkça omurgada oluşan çökme kırıkları sırt ağrılarına yol açıyor. Bu sebeple risk faktörlerini taşıyanların belirli aralıklarla kemik yoğunluğunu ölçtürmeleri öneriliyor. Kemik yoğunluğunu korumaya ya da artırmaya yönelik çeşitli tedaviler kullanılıyor, ilaç tedavileri hekime danışmadan alınmamalıdır. Ancak, osteoporozu öncelikle oluşmadan engellemek gerekiyor. Bu açıdan osteoporozun önlenmesi için uygun diyet yapılmalı, kalsiyum desteği alınmalı, egzersiz ihmal edilmemeli, alkol ve sigara bırakılmalıdır." OSTEOPOROZ VE KİLO İLİŞKİSİİstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Oral, pek çok konuda avantaj olan zayıflığın, osteoporoz konusunda dezavantaja dönüştüğünü belirterek, “Şişman kadınlara, göre, zayıf ve uzun boylu kadınlarda osteoporoz görülme riski daha fazla” dedi. Antalya Kundu'da düzenlenen “3. Uluslararası- 6. Ulusal Menopoz ve Osteoporoz Kongresi”ne katılan Prof. Dr. Engin Oral, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaşlanan nüfusla birlikte osteoporozun büyük bir sorun haline geldiğini söyledi. Osteoporozla birlikte kemiklerin kırılganlığının arttığını belirten Prof. Dr. Oral, “Bizi en çok korkutan kalça kırıkları. Kalça kırığı yüzde 25 ölümle sonuçlanabiliyor” diye konuştu. Engin Oral, vücutta östrojenin bulunmadığı menopoz döneminin osteoporoz için zemin oluşturduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: “Kemik döngüsü 35 yaş civarında tamamlanıyor. 35'e kadar ne aldıysa onunla kalıyor ve bu yaştan sonra vücuttan yemeye başlıyor. Menopozdan sonra bu yeme daha da artıyor. Özellikle ailede osteoporoz bulunan, sigara içen, zayıf ve uzun boylu kişilerde osteoporoza daha sık rastlanıyor. Zayıflık her şeyde avantaj olduğu halde, osteoporoz konusunda dezavantaj. Şişman kadınlara göre, zayıf ve uzun boylu kadınlarda osteoporoz görülme riski daha fazla. Zayıf kadında yağ dokusu daha az. Menopozal dönemde yağ dokusunun östrojen üretme yeteneği var. Şişman kadında bu şans var, ama zayıf kadında bu etki yok.” EV KADININDA OSTEOPOROZ RİSKİEgzersizin osteoporozun etkilerini yavaşlatma bakımından önemli etkisi bulunduğuna dikkati çeken Oral, kalsiyum ve süt ürünlerinin de osteoporozun etkilerini yavaşlattığına değindi. Prof. Dr. Oral, şunları kaydetti: “Türk insanı süt ve süt ürünlerini yeteri kadar alıyor. Ancak D vitamini de önemli. Türkiye güneşli bir ülke olduğu halde osteoporoza olması gerekenden daha fazla rastlanıyor. Güneşten gerektiği gibi yararlanamıyoruz. Türk kadını güneşi pek görmüyor. Bunda toplumsal yapı da etkili. Evinden dışarı çıkamayan ve bu yüzden yeteri kadar güneş göremeyen kadınlar süt ve süt ürünlerini çok alarak, evlerinde bulunacak bir koşu bandında yürüyerek ve sigara içmeyerek osteoporozun etkilerini azaltabilirler.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!