Ortadoğu’nun en şanslı kadınları

Güncelleme Tarihi:

Ortadoğu’nun en şanslı kadınları
Oluşturulma Tarihi: Haziran 26, 2005 00:00

DOKTOR Rajaa Al-Khuzai ile Cumhuriyetçi temsilcilerin bile Bush Yönetimi’ne ‘Irak’tan ne zaman askerlerimizi çekeceğiz’ sorusunu yöneltmeye başladıkları bugünlerde tanıştım.Irak Geçici Yönetimi’nin kadın parlamenterlerinden olan Doktor Rajaa, Amerikalıların yönetimi Iraklılara devrettikleri bir yıl önce siyasete giren ilk üç kadından biri. Toz duman içindeki ülkesini anlattı.Kanada’da tıp eğitimi görüp Irak’a kadın doğum uzmanı olarak döndüğünden bu yana yaşadıklarının bir hayata sığması, ancak bir Iraklı için mümkündü.‘Önce İran ile yıllar süren savaş, ardından Amerika’nın saldırıları, bir yandan Saddam, diğer yandan ambargolar öyle farklı şeyler yaşadık ve onlara uyum sağlamak zorunda kaldık ki, karakterimiz değişti’ dedi Doktor Rajaa.Bir milletin karakterinin nasıl değiştiğini merak ediyorsanız eğer, kendinizi onların yerine koymayı bir deneyin. Sürekli savaş, sürekli boyun eğme, sürekli ölümle, sürekli korkuyla iç içe yaşadığınızı düşünün. Güç ve onun işbirlikçilerinin oluşturduğu küçüklü büyüklü iktidar alanları içinde hiçbir zaman ‘hak’ iddiasında bulunmadan yaşamaya mahkum olduğunuzu tasarlayın. Yine de Ortadoğu’nun en şanslı kadınlarının Iraklılar olduğunu iddia ediyor Doktor Rajaa. ***‘İNSANLAR için dine sığınmaktan başka hiçbir yol bırakmadı hayat. İslamcıların seçim kazanmasını da böyle görün’ diyor bir zamanlar Ortadoğu’nun en laik ülkesi olarak bilinen Irak’ta İslamcı akımların güçlenmesini değerlendirirken; ‘Ben başımı örtüyorum, çünkü iki yıl önce hacca gittim. Irak’ta kadınların kapanmalarında İslamcıların iktidara gelmesinin etkisi var ama sadece buna bağlamak da doğru değil. Bu halkın kadınları çok şehit verdi savaşlarda. Dul kaldılar. Örtünerek kendisini korumak istedi, savaş yıllarında yoksulluk ya da acı nedeniyle kuaföre gidemedi, saçını boyayamadı, kına bile bulamadı, içine kapandı, örtündü, kendisini sakladı.’ Irak’ı anlamak için, son yirmi beş yılın deneyimlerini hesaba katıp değerlendirmek gerektiğini söylüyor, ‘Bir yandan Saddam bizi sömürdü, öte yandan petrol karşılığı gıda programı çerçevesinde yapılan yolsuzluklarda Birleşmiş Milletler’deki bazı kişiler çocuklarımızın hakkını yedi. 1989 ile 2000 yılları arasında çocuk ölümleri dört kat arttı. Şimdi çok daha fazla.’ Yine de Doktor Rajaa, yeni dönemin tüm zorluklarına rağmen umutlu. Bunu, da ‘Biz zorluklarla ve acıyla iç içe yaşamayı öğrendiğimiz gibi onları aşmayı da öğrendik. Her koşulda yaşamayı da’ diye açıklıyor.***YENİ anayasada, uzun pazarlıklardan sonra ‘Erkeklerin sahip olduğu tüm haklara kadınlar da sahiptir’ denmesini çok önemsiyor. Bugün, geçici parlamentonun üçte biri kadın. ‘Kadınlar, sözde demokrasi vitrininin süsü olarak mı görülüyor yoksa gerçekten etkililer mi? Kadınların sesini siyasete taşıyabiliyorlar mı?’ ‘Kadınlar gerçekten etkili oluyorlar. Vitrin süsü değiller. Önceleri bizi dışlıyorlardı ama artık birlikte çalışmaya alıştılar’ diyor. Siyaset bu koşullarda ne kadar yapılabiliyorsa, kadınların katılımı da o kadar gerçek bana göre, ama o iddialı: ‘Bugün Ortadoğu’da siyasi haklar açısından en iyi durumda olan kadınlar biziz.’ Her gün çocuklarının okuldan dönüp dönmeyeceği korkusuyla yaşasa da umutlu Doktor Rajaa: ‘Irak Polisi terörün bir numaralı hedefi. Buna rağmen polis okullarının önünde en uzun kuyrukları kadınların oluşturduğunu biliyor muydunuz?’ Amerikan askerlerinin çekilmesi konusunda ne düşündüğünü sorduğumda yanıtı kısa ve kesin: ‘Önce güvenliğimizi koruyacak hale gelelim, sonra zaten kalamazlar.’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!